Tamam mi translate Portuguese
3,517 parallel translation
Ben de geliyorum, tamam mi?
Sabes que vou contigo, não é?
Yaklasan bir helikopter gorurseniz kacin, tamam mi?
Se virem os helicópteros, fujam, perceberam?
Bu sefer geri don, tamam mi?
Desta vez volta está bem?
Geriye sadece bu kaldi, tamam mi?
Apenas resta isto. Está bem?
Danny, Danny, iyi olacaksin, tamam mi?
Danny, Danny, vai ficar tudo bem, ouviste?
Nefes al, tamam mi?
Respira, está bem? Respira.
Hazir oldugunda gelip bana söyle, tamam mi?
Quando estiveres pronto, precisas de me dizer, está bem?
Eve dön. Tamam mi?
Por favor, vem apenas para casa.
Ama yardim için hâlâ çocuk irtibat memurun olacak, tamam mi?
Mas quem? Mas ainda terás o agente mediador para ajudar, está bem?
Kimseye bunlara sahip oldugunu söyleme, tamam mi?
Não contes a ninguém que os tem, está bem?
Sizinle konusmayi istiyorum beyler ama bunu halletmemiz gerek, tamam mi?
Quero falar convosco, mas temos que resolver isto.
Bu kadar aptal olma tamam mi?
Não sejas tão tótó, sim?
Arada bir sizi kontrol etmeye bir adam gelecek tamam mi?
Bem, vou enviar cá... um tipo para verificar-vos de vez em quando, sim?
Sence Tanrı yarattığı varlıkların tamamını affetmemizi mi istiyor?
Achas mesmo que Deus quer que perdoemos todas as suas criaturas?
Tamam, yazılımın arazideki farkları bulabilir mi?
Está bem, agora o teu software pode procurar alguma alteração no terreno?
Tamam.. Ve bağımsızlar? Onların da bir ilgisi olamaz, değil mi?
E os freelancers também estavam envolvidos?
Tamam, hobilerinden biri mi?
- Certo, é um hobby teu?
- % 72'deyiz. Köstebek tamam ama çip hâlâ aktif öyle mi?
O espião já era, mas o chip está activo?
Bu senin işin mi yoksa Daniel'in mi? Tamam.
Será o teu trabalho, ou o do Daniel?
Onlara böyle diyoruz, bak, bu oyuna bir kere girdin mi diğerleriyle tanışırsın, tamam mı?
É apenas o que nós lhes chamamos, Sabes? Olha, uma vez que estás no jogo, vais conhecer algumas pessoas, ok?
Tamam, sen kimlik üzerinde % 100 güvenilirsin, değil mi?
Está 100 % seguro da identidade?
Tamam, gerçek hikâyeyi mi istiyorsun?
Tudo bem, queres a história verdadeira?
Bay Crane içeride mi? Tamam.
Está bem.
Ama işin aslı, kulübün tamamındaki tek çalışan kamera barın arkasındaki yazarkasayı çekiyor. Neye öncelik verdiğinizi gösteriyor sanki, değil mi?
Na verdade, a única câmara que funciona está a vigiar a caixa registadora atrás do bar.
Tamam, o aynı zamanda öğretim asistanından biraz daha fazlasıydı, değil mi?
Também foi mais do que apenas um monitor, não foi?
Tamam ama her şey olabilir öyle değil mi?
Pode ser qualquer coisa, não?
Unutma, buraya yalnızca Melanie'nin yerini belirlemede bize yardımcı olabilir mi diye geldik. Tamam, tamam.
- Lembra-te, só estamos aqui para ver se ele pode ajudar a achar a Melanie.
Tamam, yani taş, değil mi?
Muito bem, então é a pedra, não é?
Tamam, sıcaklık önemli değil mi?
Muito bem, então a temperatura não importa?
Tamam, kaç yaşındasın sen, 12 mi? - Çıtırın tekiyle çıkan ben değilim.
- Não ando com alguém muito mais novo.
Tamam. Kalp şeklinde kol düğmeleri mi?
Botões-de-punho em formato de coração.
Tamam, bir midilli mi?
- Um pônei. Um foguete.
Tamam. Bitti mi?
- Ótimo, já acabaste?
Tamam. O yüzden köpeği sahibi Lucifer mi artık kimse ona nasıl geri vereceksin onu düşün. Tasmasında adres yazıyor.
Arranja maneira de devolver o cão ao seu dono, a Lúcifer ou a quem o roubaste.
Değil mi Milo? Tamam.
Ficam, Milo?
Bir de kaçak et kestim mi bir kaç tane tutup indirdim mi, tamam.
Só temos de arranjar carne fresca e molhar o pau.
- Ne yapalım? - Tamam mı oğlum? Hallettin mi?
- Resolveste, filho?
Tamamını okumadın bile, değil mi?
Tu nem a leste toda, pois não?
Tamam mi?
Está bem?
Tamam yani bu çocuklar... ilaçlarini almamislar ve tehlikeliler mi?
Muito bem, então... Estes miúdos são... Perigosos e malucos?
Tamam, yatağı inceler misin, yoksa ben mi inceleyim?
Tudo bem, processas a cama ou queres que eu o faça?
Tamam, kapanış konuşmasını yapabilir mi biri?
- Mais alguém pode encerrar?
Gitmeden önce şubeye uğrayıp aramayı kimin yaptığı belli mi kontrol et. Tamam.
Antes de irmos, vamos verificar quem recebeu a chamada.
Gemiye bindiniz mi? Tamam, sırayla, ona da geleceğim. Evet, hayır ve o bir gemi değil, bir...
Muito bem, por ordem, sim, não, e não é um barco é um...
Tamam. Size nasıl olduğunu göstereyim mi?
- Quer que lhe explique isto?
Tamam, yani Carter'ın bu adama, babasına hastalığı bulaştırma yolunu bulması için para ödediğini mi düşünüyorsun? İlginç.
Por isso pensa que o Carter pagou a este tipo para descobrir uma forma de infectar o pai com AAC.
Geri döndüğümde mi? Evet geçidi bulup benimle yaptığın gibi Sam'in içinde Purgatory'den çıkacaksın tamam mı?
- Sim, encontra o Portal e vens do Purgatório com o Sam, está bem?
Tamam. Cinin zehri beynini kanın kaynayana kadar bir döngü içine sokuyor değil mi?
O veneno dos djinn põe o cérebro numa espécie de círculo vicioso enquanto o sangue ferve, não é?
Tamam, daha bulmamız gereken şeyler var diyorsun, öyle mi?
OK, então estás a dizer que há mais para encontrar?
Tamam ama ölümsüzlükle "lanetli" bile olsan gerçekten ölümsüz değilsin değil mi Joanna?
Mas mesmo ao seres amaldiçoada com imortalidade, tu não és imortal, não é Joanna?
Tamamız değil mi?
Espera um pouco.
tamam mı 13610
tamam mıyız 25
tamam millet 88
tamam mısın 18
tamam mı tatlım 20
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
tamam mıyız 25
tamam millet 88
tamam mısın 18
tamam mı tatlım 20
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105