English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Tanımak

Tanımak translate Portuguese

2,231 parallel translation
Eğer birini tanımak istiyorsanız, şimdi yapsanız iyi olur.
Se quiser conhecer alguém, é melhor fazer isso agora. Às 02 : 00 os motores serão ligados.
Seni tanımak istedim.
Queria saber mais sobre ti.
Kimse onu tanımak istemez.
Ninguém quer saber dele.
Savaşta başarının anahtarı düşmanı tanımak ve planlarını bilmek.
A chave do sucesso numa batalha é conhecer o inimigo e os planos do inimigo.
- Seni tanımak büyük şerefti, doktor.
- Foi um prazer conhecê-lo, Doutor.
Ki sen tanımak isterdin.
Isso querias tu.
Sizi tanımak bir zevkti, efendim.
Prazer em conhecê-lo, senhor.
- Seni kişisel olarak tanımak güzeldi.
- É um prazer ver-te pessoalmente.
Amacımız, onlara en yüksek hayatta kalma şansı tanımak için mümkün olduğunca gezegene dağıtmak olacak.
O nosso objectivo será o de dispersar o mais possível as pessoas para lhes dar as melhores hipóteses de sobrevivência.
Beni tanımak için vakit ayırmadın.
Nunca tiveste tempo para me conhecer.
Mantarları tanımak gerekir.
É bom conhecê-los.
Onu tanımak bile bir ayrıcalıktı.
Foi um privilégio conhecê-la.
Seni tanımak cidden güzeldi.
Foi um prazer conhecer-te, a sério.
Aslında her zaman komşularımı tanımak istemişimdir. Daha önce hiç şansım olmadı.
Porque de facto, nem conheço os meus vizinhos... e nunca tive a ocasião.
Bu yüzden hepimizi bir araya topladım ki birbirimizi tanımak için laflayabilelim.
Por isso quis que nos juntássemos, para falarmos e conhecermo-nos melhor.
Kendisini tanımak isterdim.
Gostaria tanto de o ter conhecido.
Onları tanımak zorunda değilsiniz.
Não têm de os conhecer para falarem.
Beni ne kadar anladığını bilmiyorum ama beni tanımak için bir yol bulmuştu.
Eu não sei como, mas ela encontrou uma maneira de conhecer-me.
Annesini tanımak isterim. Kapa çeneni...
A mãe dela nem vai saber.
Seni tanımak zevkti.
Foi para nós um prazer conhecê-la.
Ona fırsat tanımak olmaz mı bu?
Isso não é dar-lhe rédea a mais?
Bu küçük birşey ve muhtemelen sana da sıkıcı gelecek ama keşke Vic'i tanımak için biraz gayret gösterseydin.
Isto é uma estupidez e se calhar aborrece-te, mas eu tinha gostado que quisesses conhecer o Vic.
Yeni dönem başlamadan programdaki öğrencilerini tanımak istiyormuş- -
Ela queria conhecer os alunos do programa antes de...
Başkentten birini tanımak güzeldi.
A ver se é desta que faço amigos na capital.
Birbirimizi tanımak için.
Não seria bom conhecermo-nos?
Beni daha iyi tanımak içindi.
Querias conhecer-me melhor.
Beni tanımak
Apresentar-me
Birbirimizi tanımak için iyi bir fırsat olur.
É bom para nos conhecer-mos melhor.
Eminim siz ve eşiniz beni biraz daha iyi tanımak için geçen vakitten zevk alacaksınız
Certamente que o senhor e a sua esposa vão ter tempo para me conhecerem melhor.
Umarım birini tanımak için gereken süreci hızlandıracak bir yol vardır, Anlarsın ya?
Tomara que houvesse uma forma de acelerar o processo de conhecer alguém, percebe?
Frizer'ın berbat tıraş kolonyasını tanımak için de görmeme gerek yok.
Não preciso de ver para reconhecer a merda do "after shave" do Frizer.
Seni tanımak harikaydı Helena.
Foi muito bom te conhecer, Helena.
Etrafıma bakınıyorum da dostum buradaki tüm bekârlar bizi tanımak istiyorlar özellikle de şuradaki haşin kızıl.
Olha ao teu redor. Cada uma destas pessoas querem saber quem somos, especialmente aquela ruiva safada ali.
Hem Gershon'ı tanımak hoşuna gidecektir.
E acho que ia gostar de conhecer o Gershon.
- Evet. Sizi tanımak bir zevk Bayan Cudlip.
É um prazer conhecê-la, Sra. Cudlip.
Seni tanımak güzeldi Çok fazla konuşuyorsun
Foi um prazer conhecer-te. Falas demais.
Konuş benimle Anlat Seni tanımak istiyorum
Fala comigo. Quero conhecer-te.
Seni tanımak istiyorum
Quero saber coisas sobre ti.
Bizi tanımak için biraz geç kaldın.
É um pouco tarde para nos conheceres agora.
- Seni tanımak istiyorum.
Mas quero conhecer.
Ama göründüğüm kadar genç olmadığımı öğrendiklerinde beni tanımak istemiyorlar.
Mas... quando eles descobrem que... Sabes, que não sou tão jovem como pensaram, eles não querem mais saber.
Tanımak da istemiyorum.
Nem estou interessado!
Onu tanımak istiyordum.
Eu queria conhecê-la.
- Evet, tanımak için.
- Sim, para reconhecê-las
Birini tanımak için uzun bir süre değil.
- Quatro meses. Não é tempo suficiente para se conhecer bem alguém.
Tanımak için böyle bir tehlikeye atılabileceğim tek adam var.
Só há um homem que eu tomaria o risco de convidar.
Onları tanımak istemezsin. Onlar iyi insanlar değil.
Não vais querer conhecê-los.
Beni birden bire tanımak isteyen de kim?
E agora, quem é que está interessada em conhecer-me, de repente?
Birbirimizi tanımak mı? Çok süt üretiyor olmalısın.
Deves produzir muito leite.
Seni tanımak.
Ter te conhecido..
- Yeni bir arkadaş tanımak isterim.
Precisamos de amigos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]