Uyanık translate Portuguese
3,942 parallel translation
O kız hiç o kadar uyanık olamadı.
Aquela miúda nunca foi muito inteligente.
Sabah 3.00'e kadar uyanık kalacaklar çünkü CERN'de Higgs verisini Cenevre saatiyle sabah 9.00'da sunacaklar.
porque os dados do Higgs vão ser apresentados na CERN, às 9 : 00 da manhã, hora de Genebra.
- Uyanık mı?
- Está acordada?
Daha önce hiç bu saate kadar uyanık kalmamıştım.
Nunca fiquei acordado até tão tarde na minha vida!
Tatlım? Uyanık mısın?
Estás acordada?
Uyanık kal.
Mantém-te acordado.
Hiç bu kadar uyanık olmamıştım.
Nunca estive mais acordado.
Üzgünüm onu uyanık.
Desculpe tê-lo acordado.
Ve ben uyanık olmak eski otel çatısında istiyorum.
E quero-te no telhado do velho hotel para seres a minha vigia.
Kaygı yaşlıları uyanık tutar ve onları erken uyandırır ama genç adamlar öğlene kadar mışıl mışıl uyur
Concern revela os idosos e acordar logo, mas jovem dormir bem até o meio-dia.
- Vay uyanık!
- É demais.
- Herifi uyanık tutuyor. Meşgul ediyor.
Mantê-lo afastado e ocupado.
Kaptan, uyanık kal ve odaklan tamam mı?
Capitão, mantenha-se acordado e focado, está bem?
Bundan sonra daha dikkatli ve daha uyanık olacağım.
De agora em diante, vou ser muito cuidadoso e silencioso.
Bitirene kadar uyanık kalırım.
Vou ficar acordado até estar feito.
Tüm o gecelerde, en ufak bir üslup kötü olan dünyayı cehenneme çevirir mi diye endişelenerek uyanık kaldım.
Todas essas noites, em que eu fiquei acordada preocupada se a mínima expressão de uma frase enviaria o mundo inteiro para o inferno de mão beijada.
Uyanık olduğumuzu gördüler.
Para verem se estamos acordados.
Dolayısıyla, Kargalara Karşı Uyanık Olma Haftası çerçevesinde, şunu belirtmek isterim ki...
Portanto, para dar uma dica relativa à Semana-Cuidado-Com-O-Corvo, só queria dizer...
O yüzden bütün gece uyanık kalmam pek sorun olmaz.
Para mim não há problema ficar acordada a noite toda.
Onu korumak için uyanık olmalıyım.
Eu tenho de estar lá para protegê-lo.
Uyanık ol, Tommy.
Caminha com suavidade, Tommy.
- Uyanık mısın?
Estás acordado?
Çocuklar, şimdi uyanık olup, içinizden geçen her soruyu sorma vakti.
Meninos, está na altura de pensarem e de fazerem as perguntas que vos vão no coração.
Hasat'tan beri her gün, uyanık olduğum her an tek düşünebildiğim şey ne kadar korktuğum.
Desde a Ceifa, a única coisa que sinto, todos os dias, em todos os momento, é medo.
Uyanık kal.
Fica acordado.
Her an uyanık olmak zorundasın, Hayatta kalmanın tek yolu bu.
Um dia de cada vez, é como sobrevives.
Gece nöbeti için uyanık kal, yoklama listelerini iki kere kontrol et.Bu arada o benim için günleri sayıyordu!
Fiquei acordado no turno da noite, a tenda Dupla para verificar VC. Ela está a contar comigo.
Platt, uyanık mısın?
Platt, estás acordado?
Uyanık?
Você está acordada?
Ama burada her ay o sert, yarı uyanık suratlara bakıyorum ve biliyorum ki, onları yeniden toparlamama ihtiyaçları var umutsuzca.
Mas aqui... Todos os meses olho para aqueles... rostos amargos, semi-acordados, e eu sei que eles precisam de mim desesperadamente para os pôr bons outra vez.
Bir bakayım, uyanık kal!
Deixa-me ver, fica acordada.
Hayır, uyanık kal!
Está bem, não... fica acordada.
Hayır görmeyeceksin, uyanık olacaksın sürekli.
Não, não vais. Vais ficar acordado.
Uyanık kalmalıyım.
Preciso de ficar acordado.
Uyanık kalmalıyım dedim!
Preciso ficar alerta!
Söylediklerimin hepsini Matmazel Cole'a anlat, böylece onun kızkardeşinin yaptığını sen de yapmayasın her zaman seni durduracak uyanık bir Poirot bulunmayabilir.
Conte à Mademoiselle Cole tudo o que eu disse, que também o Hastings poderia ter feito o que a irmã dela fez, se não houvesse um atento Poirot para impedi-lo.
Şimdi çok uyanık... çok uyanık ... olma zamanı.
Agora é a hora em que devemos ficar muito muito atentos.
Gece boyunca uyanık kalma. Hayır, hemen geliyorum.
- Não fiques acordado toda a noite.
Rahatsız ettiysem özür dilerim ama abla uyanık olduğunu söyledi.
Desculpa incomodar-te, mas a senhora disse que ainda estavas acordado.
Uyanık mısın?
Estás acordado?
Hey bebeğim, uyanık mısın?
"Olá, garina, estás acordada?"
Daha da kötüsü her gece uyanıp hiç tanışmadığım birini arzulamak var olmayan bir kızı sevmek.
O que é pior do que acordar todas as noites... desejando alguém que nunca conheci... amando uma moça que não existe.
Uyanık ol!
Alerta.
Hadi, uyan artık, tamam mı?
Vá lá. Acorda.
O zaman, artık kanunlara uyan bir vatandaşsın, demek?
Então, agora és um cidadão respeitador da lei. Bom para ti.
Kızım uyan artık.
Acorda, rapariga.
Bazen sabahları uyanınca tüm gün boyunca aynı kıyafeti giyecekleri akıllarına geliyor.
Então, às vezes elas acordam de manhã, descobrem que estão a usar a mesma coisa todos os dias.
Kızlar, uyanın artık!
Meninas, é hora de acordar.
Her insanın içinde bir canavar vardır ve eline kılıcı verdiğiniz an uyanır.
Há um animal em cada homem e acorda quando lhe damos uma espada.
- Uyanın! - Çık dışarı!
Sai daqui!
Uyanık mısın?
Estás acordada?