Uyanık kal translate Portuguese
230 parallel translation
Ben bir daha uğramayacağım ve sen yatağın kenarında uyanık kal.
Não vou saír e entrar na cama toda a noite e acordar-te.
Tek yapman gereken uyanık kal evlat.
Tudo o que tem a fazer é manter-se em alerta, filho. Um homem tem algumas lutas para vencer, alguns sonhos para sonhar, alguns amores e ódios, e normalmente a velhice o alcança antes que consiga corrigir alguns dos seus erros.
- Biraz daha uyanık kal.
- Fique acordada mais um pouco.
Bu şekilde mi uyanık kalıyorsunuz? - Başka?
É assim que pretende manter-se acordado?
Uyanık kal
Fiquem despertos
Ben uyanık kalırım efendim, şayet isterseniz.
Eu espero acordado pelo patrão se assim desejar, senhora.
İstersen bütün gece uyanık kalır şafakla döneriz.
Podemos ficar a pé toda a noite, se quiseres, entrar de madrugada.
Uyanık kal!
Fique acordado!
Ne sıkıcı, sadece burada oturuyor... ve hap alıyor ve kıçlarının üzerine oturup... kitapların arasında bitin gece... uyanık kalıyorlar.
Que pessoas enfadonhas, eles sentam-se lá... a tomar bennies e a ficar acordados toda a noite... com a cara deles enfiada num monte de livros... e com o polegar pelo cu acima.
Karanlıkta uyanık kalıp günahları için ağlamazlar.
Não ficam na escuridão angustiados Não discutem os seus deveres perante Deus
Bazı geceler uyanık kalıp Butts'la konuşuyor.
Às vezes fica até tarde a conversar com o Butts.
Uyanık kal!
Fica acordado.
Uyanık kal! Uyan!
Mantenha-se acordado enquanto acorda!
Uyanık kal!
Acorda.
Sadece... Sadece uyanık kal.
Só... mantém-te acordado.
- Uyuma, uyanık kal.
- Não adormeças. Fica acordado.
Uyanık kal!
Não durmas...
Çünkü yatıya kalırsan ikimiz tüm gece uyanık kalıp neden orgazm olmadığımızı düşünürken uyuyor gibi davranacağız.
Porque se cá ficares, permaneceremos ambos acordados, fingindo dormir, mas pensando na razão pela qual não resultou.
Uyanık kalın!
Mantenham-se acordados.
Eğlenme ve geç saatlere kadar uyanık kal.
Escute, não se divirta. Fique acordado até tarde.
Uyanık kalırım.
Mantém-me acordado.
Bütün gece uyanık kalıp kan içiyorsun.
Podes passar a noite acordada, a beber sangue.
Şimdi uyanık kal.
Agora fica acordado.
Benim için uyanık kal.
Fica acordado por mim.
Sen uyanık kal.
Fica acordada.
Uyanık kal.
Acorda!
Uyanık kal. Hadi, hadi.
É isso.
Hadi, hadi, uyanık kal.
Vá lá. Fica acordado.
Dayan, hadi, hadi. Uyanık kal.
Vá lá Ellery.
Tamam, Apu. Dikkatli ol, uyanık kal.
Apu, mantém-te acordado e mantém-te concentrado.
Kim bu sabah 2'den 5'e kadar uyanık kalıp onu uyutmaya çalıştı?
Quem esteve a pé desde as 2 até às 5 horas da manhã, a tentar que voltasse a adormecer?
Pekâlâ. Sen uyanık kal.
Está bem, fica acordada.
Bütün gece uyanık kalıp, birisini uyurken izlemekten daha uyarıcı bir şey olamaz.
Não há nada mais estimulante do que passar a noite toda a ver alguém dormir.
Uyanık kalıp seni kontrol ettim.
- Eu sou tua mãe.
Haydi. Uyanık kal.
Acorda lá!
Uyanık kal Vicki. Uyanık kalmalısın.
Vicki, tem que manter desperta.
Uyanık kal, Travis.
Fique acordado, Travis.
Kitap okumak için uyanık kalıp sekse iki dakika ayıramıyor musun?
Estou apenas a ler. Podes ficar acordada para ler, mas não tens dois minutos para sexo?
Ne kadar uyanık kalırsan enfeksiyon o kadar yavaş yayılacak.
Quanto mais você puder ficar acordada, mais lentamente a infecção se espalhará.
- Ben uyanık kalırım.
- Vou ficar acordado.
Dinle. Uyanık kal.
Ouça, fique acordado.
Uyanık kal.
Mantenha acordado.
Uyanık kal!
Mantenha-se acordado!
Burada kalın, benimle birlikte uyanık durun.
Ficai aqui e vigiai comigo.
Anselm, uyanık kalın.
Anselm, vai buscar o Zoll.
Yaklaşık her elli kafadan biri canlı kalırmış. Tamamen uyanık halde gözler kırpıyor, ağızları bir şey söylemeye çalışır gibi.
Mas cada quinto das cabeças ainda estava viva... com os olhos a pestajenar, e a boca a tentar dizer algo.
Uyanık kalın.
Mantêm-te acordado!
Uyanık kal!
Audrey?
Raporda ayrıca, kalıcı uyanıklık sağlayan, sinir cerrahiyle ilgili deneysel bir çalışmadan bahsediliyor.
O relatório descreve um procedimento neurocirúrgico experimental concebido para induzir um permanente estado de alerta.
Uyanık kal! Hadi geri gel!
Porra Ellery!
Uyanık kal! Git!
Não é essencial que você dê, o seu nascimento, para uma sociedade melhor mas é essencial, que você dê a outros, uma sociedade melhor.
kalp 64
kalbin 16
kalacağım 66
kaldır 299
kalktı 17
kalıyorum 109
kalmadı 44
kalk 1843
kalıyor 28
kaldırın 181
kalbin 16
kalacağım 66
kaldır 299
kalktı 17
kalıyorum 109
kalmadı 44
kalk 1843
kalıyor 28
kaldırın 181
kalıp 21
kalabalık 41
kalmamış 19
kalbimi kırdın 25
kaldır beni 31
kalkıyorum 26
kalktım 52
kalmam 16
kalmak istiyorum 46
kalıyorsun 17
kalabalık 41
kalmamış 19
kalbimi kırdın 25
kaldır beni 31
kalkıyorum 26
kalktım 52
kalmam 16
kalmak istiyorum 46
kalıyorsun 17