Uzaklaş translate Portuguese
5,234 parallel translation
Masadan uzaklaş dedim sana!
Afaste-se do raio da secretária!
Masadan bir adım uzaklaş.
Afaste-se um passo da secretária.
Ondan uzaklaş.
Afasta-te dele.
- ÖIü insanlardan uzaklaş!
Deixe os mortos em paz.
Ondan uzaklaş Heather!
Tu vais ficar de fora desta vez, Heather!
- Uzaklaşıyorlar!
- Elas estão a fugir!
Uzaklaşır uzaklaşmaz, tozu alıp buradan hemen çıkalım.
Assim que ela se for embora, nós vamos pegar no pó e vamos embora daqui.
- Hayır, git, uzaklaş!
- Não. Vai-te embora.
- Bir adım uzaklaş...
Tens de parar... Vamos embora.
Çocuktan uzaklaş!
Afasta-te do rapaz!
Çocuktan uzaklaş dedim lan!
Afasta-te do rapaz!
- Kapıdan uzaklaş.
Afasta-te.
- Uzaklaş Zach.
Não! - Afasta-te.
Pencereden uzaklaş.
Afastem-se do vidro.
Uzaklaş, uzaklaş.
- Afastem-se, afastem-se, afastem-se.
Lütfen uzaklaş.
Por favor vai embora.
Atlardan uzaklaşın.
Afastem-se dos cavalos!
Atlardan uzaklaşın.
Soltem os cavalos!
Jasper'dan uzaklaş.
Tira-a das mãos do Jasper.
Halıdan uzaklaşır mısınız?
Desculpe, pode sair do tapete?
Denizden uzaklaşıp huzuru bulabilmek.
Afastar-me do mar e encontrar paz.
pencereden uzaklaş!
Afastem-se da janela!
Gitmeye ne kadar yakınlaşsak, sen o kadar uzaklaşıyorsun.
Porque quanto mais nos aproximamos de avançar, mais te aproximas de não conseguir.
- Sherlock Holmes ve John Watson, uzaklaşın!
Sherlock Holmes e John Watson, afastem-se!
Sherlock Holmes ve John Watson, o adamdan uzaklaşın. Derhal!
Sherlock Holmes e John Watson, afastem-se desse homem!
- Benden uzaklaş John!
- Afasta-te de mim, John!
Clovis uzaklaş.
Clóvis, não lhe toques!
Uzaklaşıyor.
Foi-se embora.
Uzaklaş.
Afasta-te.
Ambar ağzından uzaklaşın! Herkes!
Afastem-se todos da escotilha!
Tek istediğimiz uzaklaşıp kendimize ait olanı bulmaktı.
Tudo o que queríamos era sair e encontrar o nosso própria negócio.
- Uzaklaş.
- Afasta-te dele.
- Uzaklaş ondan.
- Afasta-te dele.
- İki adam arabayla uzaklaşıyordu.
Dois homens a irem-se embora de carro.
Kamera 2, yavaşça uzaklaş, görüntüden çık.
Câmara dois, afastamo-nos quando sairmos.
Arabadan uzaklaş.
Afasta-te do carro.
Lanet olası arabadan uzaklaş!
Afasta-te do carro, porra! Que merda é essa?
Ondan uzaklaş!
Sai de perto dela!
Masadan uzaklaş.
Afasta-te da mesa.
Pekâlâ, uzaklaş.
Certo, afaste-se.
Uzaklaşıyorlar.
Estão a afastar-se.
Lütfen uzaklaş yoksa polisi arıyorum.
Por favor, vá embora ou chamo a polícia.
Kamyonu anahtarları üzerindeyken bırakıp uzaklaşırdım.
Deixava o camião com as chaves e depois saía.
- Pencereden uzaklaşın!
O que querem de nós? ! Afastas-te da janela!
- Bizimle burada kal, uzaklaşıp gideriz.
- Pode ficar aqui connosco.
Ben de belki birkaç günlüğüne şehirden uzaklaşırız diye düşünüyordum.
Então, estive a pensar se não poderiamos sair da cidade por uns dias.
Kayadan bir adım uzaklaş...
Afasta-te da rocha.
Milly... kayadan bir adım uzaklaş.
Milly, afasta-te da rocha.
- Jillian, uzaklas oradan.
- Jillian, afasta-te dai.
Corey, uzaklas oradan!
Corey, afasta-te!
# bu senin hayatının hikayesi başrolde sen varsın. # # gelecek bölümde rolün ne olacak # # tabakları evyeye bırak korkularınla birlikte # # kendin için yazdığın hikayeyi yaş a # # kalbim uyan uyan de # # ayrıl ayrıl uzaklas #
Tradução e Legendagem Elisa Pires de Carvalho Ripadas e sincronizadas por :
uzaklaşın 97
uzaklaşma 31
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaş buradan 43
uzaklaşıyorlar 24
uzaklaş ondan 16
uzaklık 23
uzaklarda 21
uzaklara 40
uzaklaşma 31
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaş buradan 43
uzaklaşıyorlar 24
uzaklaş ondan 16
uzaklık 23
uzaklarda 21
uzaklara 40