Yardım lazım mı translate Portuguese
2,140 parallel translation
Beyler, yardım lazım mı?
Pessoal, precisam de um elevador?
- Yardım lazım mı?
Precisas de ajuda?
Yardım lazım mı?
- Precisas de ajuda?
Yardım lazım mı?
Precisas de ajuda?
Yardım lazım mı?
Precisam de uma mão.
- Bir konuda yardımınız lazım.
Apenas... preciso da tua ajuda com uma coisa.
Diğer cesetleri bulmak için onun yardımı lazım.
Vamos precisar da ajuda dela para encontrar os corpos.
Channing'e gerçekten yardım etmek istiyorsan, söylediklerinin hepsine kulak asmaman gerektiğini öğrenmen lazım.
Temos prioridade e você sabe. Esperava um pouco de cooperação.
Ona da yardım ederiz ama bizimle gelmen lazım, tamam mı?
Podemos ajudar-te também, mas precisas vir connosco, está bem?
Otto, Bobby'i geçmiş yüzünden ele verdi ama dışarıdakilerden birinin de savcıya yardım ediyor olması lazım.
O Otto... entregou o Bobby, pelo depoimento, mas alguém deve ter ajudado o promotor neste caso.
Onun Manu teyzene düğün için yardım etmesi lazım... çok sıkıcı şeyler
Ela precisa de ir ajudar a tia Manu com o casamento Trabalho muito aborrecido
Taşınmam için yardım lazım.
Preciso de ajuda para uma mudança.
Yardım mı lazım?
Queres uma boleia
Bir tanıdığım... ama kim olduğunu söylemeyeceğim... bir tefeciden biraz borç para aldı, ve işler biraz kontrolünden çıktı, benim de ona yardım etmem lazımdı.
Um amigo meu, e não lhe digo quem, pediu dinheiro emprestado a um agiota.
Yardım lazımmış.
Ele precisa de ajuda.
Yardımın lazım.
Preciso da tua ajuda.
Yanlış bilmiyorsam sana bir şoför lazım. Sam müsait olmayacağı için de... Yardım edebileceğin başka şeyler de var.
Até onde sei, precisavas de um motorista e como o Sam não pode fazê-lo...
Cinayet silahını belirlemeye yardımcı olmak için Laboratuvara dönmem lazım.
Preciso de voltar ao laboratório e ajudar a determinar a arma.
Bir sorun var ve yardımın lazım.
Um, tenho um problema, e preciso de falar contigo.
Bu konuda yardımın lazım, Finch.
Vou precisar da sua ajuda nisto, Finch.
Victor, yardımın lazım.
Victor, preciso da tua ajuda.
Bir konuda yardımın lazım.
Preciso da tua ajuda.
Tüm hayatımı burada geçiremem. Bana yardım etmen lazım.
Não aguento passar a vida aqui.
Arkadaşlarımıza yardım etmemiz lazım.
Temos que conseguir ajuda para os nossos amigos.
Bize bir telefon lazım, birilerinin bize yardım etmesi için.
Precisamos arranjar um telefone e alguém para nos ajudar.
Tiroidektomi konusunda yardım mı lazımdı?
Precisas de ajuda com aquela tireoidectomia?
Hadi, yardım lazım.
Vá lá, precisamos de ajuda.
Yardıma gitmem lazım.
Tenho de ir ajudá-la.
Kayıkhanede yardım lazım. Deeks?
Alguma ajuda da casa dos barcos.
Yüzden fazla görüşme yaptık şu ana kadar,... ve birinin hızlıca ilgilenmesi lazım adamı bulmada yardımcı olacak bilgileri toplaması gerekiyor.
Já realizámos mais de 100 entrevistas até agora e alguém tem de as rever rapidamente à procura de uma coisa que possa ajudar a identificar o suspeito.
Alec, tüm Exotrol hisse satışlarını kontrol etmemde yardımcı olman lazım.
Alec, vê todas as transações da Exotrol na Bolsa.
Yardım mı lazım?
Posso ajudar-te em alguma coisa?
Ben belki size yardım edebilirim, fakat önce Appa'ya danışmam lazım.
Posso ser capaz de vos ajudar. Mas preciso primeiro falar com Appa.
Hal Jordan'a yardım edebilecek bir... ... şansımız varsa, bunu denememiz lazım.
Se há uma hipótese de ajudarmos Hal Jordan... devemos tentar!
Bizim onlara yardım etmemiz gerekmiyor. Bizim buradan olabildiğince çabuk çıkarak kendimize yardım etmemiz lazım.
Não precisamos de ajudá-los, devemos ajudar-nos... ao sair daqui o mais rápido possível.
Hayır, bizim soruşturmamıza yardım etmem lazım.
O que precisa é ajudar-nos na investigação.
Bu konuda size yardımcı olabilirim, ama şu an itibariyle kuyuyu nasıl kapatacağınızı bilmediğinizi belirten bir açıklama da lazım bana.
Mas precisarei também de uma declaração de que, neste momento, não sabem como tapar o poço.
- Bunun için yardım alması lazım.
- Ele vai receber esta informação.
Uyumama yardım edecek bir şeyler lazım. - Neden?
Preciso de algo que me ajude a dormir.
Yardımın lazım.
Preciso da tua ajuda!
Bu büroya bir komiser yardımcısı lazım. İçeriden birini terfi ettirmeliyiz diye düşünüyorum.
Este departamento precisa de um agente no comando e acho que temos de promover alguém internamente.
Sana yardım edeceksem senin de bana etmen lazım.
Se eu te ajudar, tu ajudas-me.
Yarına erkenden işe gitmem lazım,... yani erkenden kalkmam lazım, ama izin verin bunlara yardım edeyim...
Tenho compromissos amanhã de manhã, então, tenho de ir, mas deixe-me ajudar...
Ona yardım etmem lazımdı.
Eu precisava ajudar.
Ölüm uykusu konusunda yardımın lazım.
Preciso da sua ajuda com uma morte falsa.
Sadece kayıp birkaç şeyi..... çözmemize yardım etmen lazım.
Só precisamos que nos ajude a ligar as pontas soltas.
Sanırım yardımın lazım.
Acho que vou precisar da tua ajuda.
Buradan kurtulmama yardım etmen lazım.
Tem de me ajudar a libertar-me.
Yardımım olsun olmasın, gelmem lazım.
Ajuda ou não, preciso ir.
Yardımın lazım.
Precisamos da tua ajuda.
Yardım etmen lazım. Peşimdeler.
Precisas ajudar-me.