Çocukluğumdan beri translate Portuguese
686 parallel translation
Ve o kadını çocukluğumdan beri tanırım.
Conheço ela a vida inteira.
İşte, çocukluğumdan beri beklediğim fırsat.
Não fala inglês? Ora muito bem...
Ben bunu çocukluğumdan beri yaparım.
Eu tratava dois cada noite na pista de dança.
Bunu, çocukluğumdan beri yapmamıştım. Gel bakalım Whiskey.
Não fazia isto desde criança.
Hapiste karşılaştığım herkes. Çocukluğumdan beri tanıdığım tüm haydutlar.
Todos os tipos que conheci na prisão, todos os ladrões que conheço desde menino.
Maine'deki çocukluğumdan beri hiç paten yapmadım.
Sabe, nunca mais patinei no gêlo desde que era garoto no Maine.
Çocukluğumdan beri hakkındaki her şeyi okuyorum.
Desde miúdo que leio tudo sobre ti.
Kendime engel olamıyorum. Çocukluğumdan beri öyle.
Não consigo controlar-me, mesmo em miúdo.
Çocukluğumdan beri vardı.
Tenho-o desde que era miúdo.
Çocukluğumdan beri hayalimdir.
Sonho com este carro desde miúdo!
Çocukluğumdan beri senin gibi olmak istedim, Mart.
Desde criança que quis ser como tu, Mart.
Biliyormusun, Howie, Ben çocukluğumdan beri hiç bağlanmadım.
Sabes uma coisa, Howie, não estava amarrado assim desde que era muito pequeno.
Çocukluğumdan beri Sabrina'ymış sevdiğim.
Tem sido a Sabrina desde que éramos miúdos.
Çocukluğumdan beri oraya çıkmadım.
Não subo desde que era menino.
- Çocukluğumdan beri bu lafı hep duyardım.
- Levo ouvindo isso desde menino.
Çocukluğumdan beri erkekleri öpüp...
Beijo rapazes desde que...
Sanki tek bildiğim o kaldı, çocukluğumdan beri bir şeyler öldürüyorum.
Acho que é a única coisa que tenho feito desde pequeno.
Çocukluğumdan beri böyle çağrıldım.
Não o ouço desde que era rapaz.
Ben çocukluğumdan beri içiyorum.
Fumo desde criança.
Çocukluğumdan beri.
Desde criança.
Baba, ta çocukluğumdan beri karanlıktan korkup gecenin bir yarısı uyanırım ; sanki evin altı üstüne dönmüş gibi. Yatağa tutunmazsam gökyüzüne fırlayacağımı sanıyorum.
Pai, quando em criança, sempre que acordava no meio da noite assustada com o escuro, sentindo como se a casa estivesse de cabeça para baixo e que se não me amarrasse ao colchão, cairia do céu...
Çocukluğumdan beri ondan nefret ediyordum.
Desde que engravidei, eu odiava-a!
- Çocukluğumdan beri, benim için tek şey...
- Desde miúdo que sempre...
Çocukluğumdan beri polisleri sevmem.
Nunca gostei de polícias...
Evet, Onu çocukluğumdan beri tanıyorum.
Bem, eu conheço-o desde que era desta altura.
Onu çocukluğumdan beri tanırım.
Conheço Miss Ella desde garoto.
Hep bir başıma oldum çocukluğumdan beri.
Estive sempre muito só... desde a infância.
- Çocukluğumdan beri.
- Comecei quando era miúdo.
Çocukluğumdan beri, küçük odalardan, dolaplardan, mağaralardan nefret ettim... korktum.
Desde pequeno que odeio e temo espaços pequenos armários, grutas.
Çocukluğumdan beri sen kanunun her maddesini harfiyen yerine getirirsin.
Tens arengado os Dez Mandamentos do alto de todos os montes e mais algum desde a minha infância.
Çocukluğumdan beri bizimkiler içimi yobazlık ve cahillikle doldurdular.
Desde criança... o meu pai só me deu intolerância e ignorância.
Burayı çocukluğumdan beri bilirim.
A casa é linda. Reparo nela desde criança.
- Çocukluğumdan beri dans etmedim.
- Kurt, não danço isto desde criança.
Çocukluğumdan beri isterim.
É meu sonho desde pequena.
Bende he erkek gibiyim işte, ama, çocukluğumdan beri içimde bir heves var işte.
E sou um simples homem comum, mas, hum... Bem, tenho-me desenrascado sozinho desde criança.
Çocukluğumdan beri bu ev böylesine bir olayı yaşamamıştı.
Esta casa não vê uma festa destas desde que eu era uma criança.
- Çocukluğumdan beri. - Evet, efendim.
Sim, senhor.
Çocukluğumdan beri karnım bu kadar ağrımamıştı.
Não me doía tanto o estômago desde que era um rapazinho.
Çocukluğumdan beri kolejde, orduda insanlar kıskanıp durmuştur beni.
Desde a minha infância, na faculdade e no exército... os outros sempre tiveram inveja de mim.
Çocukluğumdan beri.
Desde que era criança.
Komik. Çocukluğumdan beri gördüğüm bir rüya var.
É engraçado, eu tenho este mesmo sonho desde quando era criança.
Çocukluğumdan beri ondan nefret ediyorum.
Mesmo quando era pequenina, odiava-O.
Çocukluğumdan beri piyano çalmak istedim, fakat hiçbir zaman gücüm yetmedi.
Desde miúdo que queria aprender piano, mas nunca tive posses para isso.
Çocukluğumdan beri "Çopstiks" duymadım.
- Não ouvia isso desde miúdo. - Pois.
Onu çocukluğumdan beri iyi tanıyorum.
Eu o conheço muito bem desde a minha infância.
Çocukluğumdan beri mürver şarabı içmemiştim.
Desde miúdo que não bebia isso.
Çocukluğumdan beri hiçbir şey duymadım.
Não oiço nada nesta orelha desde que era criança.
Burayı çocukluğumdan beri biliyorum.
Conheço-o desde que era criança.
Çocukluğumdan beri, O'nu hep ağabeyim gibi gördüm.
Desde que eu era criança, sempre pensei nele como num irmão mais velho.
Biliyor musun hep bir Broadway aktrisi olmanin hayalini kurdum. Çocuklugumdan beri hem de.
Sabes, sempre sonhei ser actriz na Broadway, desde miúda.
Babamı çocukluğumdan beri hiç görmedim.
A minha mãe morreu.
berivan 44
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocuklara 23
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocuklara 23
çocukken 158
çocukları severim 21
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar iyi mi 22
çocuklar nerede 87
çocuklarım var 24
çocuk yok 22
çocuklarla evde 16
çocuk oyuncağıydı 17
çocukları severim 21
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar iyi mi 22
çocuklar nerede 87
çocuklarım var 24
çocuk yok 22
çocuklarla evde 16
çocuk oyuncağıydı 17