English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ç ] / Çok şanslısın

Çok şanslısın translate Portuguese

1,164 parallel translation
- Siz çocuklar çok şanslısınız.
- Vocês têm sorte.
Orada oldukları için çok şanslısınız.
Teve sorte.
Çok şanslısın.
Olha para isto.
2 yılla yırttığın için çok şanslısın Joe!
Menos mal que só descontaste dois anos Joe!
Çok şanslısınız.
Tem sorte.
- Gerçekten çok şanslısın.
Tens uma grande sorte com as tuas habilidades.
Çok şanslısın.
Tem sorte.
Seni ilk olarak polis bulmadığı için çok şanslısın.
Sorte sua, a polícia não a encontrar primeiro.
Onlardan birine komuta etmediğim için çok şanslısın.
Teve sorte de eu não estar a comandar uma delas.
O kuş, gözünü yuvasından çıkarmadığı için, çok şanslısın.
Tem sorte de que esse pássaro não lhe esvaziasse a concha do olho.
Çok şanslısın. O iyi bir nişancı.
Tens sorte ela ter boa pontaria.
Güzel. Çok şanslısınız. Benim ailemde sadece suçlular var.
Sorte a sua.
Çok şanslısın, Cynthia.
Tens muita sorte, Cynthia.
Sen çok şanslısın. Çünkü bir ailen var David.
Tens muita sorte em ter uma família, David.
Çok şanslısın.
Sortuda!
Bu kadar yakışıklı olduğun için çok şanslısın.
Tens sorte de seres tão irresistível!
- Sen çok şanslısın.
- Tens imensa sorte.
Tanrım, çok şanslısın!
Meu Deus, que sorte a tua!
- Oh, çok şanslısın!
- Que sortuda!
- Onu kaybetmen biraz zaman alacak. - Çok şanslısın.
Vai demorar um bocado para melhorar.
Anneme sahip olduğun için çok şanslısın.
És um sortudo por teres a mãe.
Aslında çok şanslısın.
Deves considerar-te uma pessoa de sorte, Alison.
Çok şanslısın.
Sorte a tua!
Bugün amfetamin almadığım için çok şanslısın.
Tens sorte por hoje não ter tomado Benzedrina.
Böyle şişko bir nişanlıya sahip olduğun içi çok şanslısın. Çok iyi birisi.
James, és um sortudo em ter uma noiva tão gira, meu, É boa!
- Çok şanslısın.
Tens tanta sorte.
Bu sefer gerçekten çok şanslısın.
Estás cheio de sorte desta vez.
Onu erken bulduğun için çok şanslısın.
Foi uma sorte teres chegado naquele momento.
- Çok şanslısın.
- Sorte a tua.
Sen çok şanslısın... çünkü böyle şeylere önem vermeyen bir adamla evlisin.
Sabes, tens sorte, porque casaste com um tipo que não se importa com isso.
- Göz doktorlarında çok şanslısın.
- Tens muita sorte com oftalmologistas.
Çok şanslısınız ki Kathie Lee ve ya başka birine zarar vermediniz.
Tem sorte por não ter acertado na Kathie Lee e ninguém ter ficado ferido.
Geminizde olmasından dolayı, çok şanslısınız.
Você tem sorte de tê-lo à bordo.
Şu anda hala hayatta olduğun için çok şanslısın.
Tens tanta sorte por estares vivo.
Çok şanslısın.
Tens tanta sorte.
Çok şanslısın, Helen.
- Tens sorte, Helen.
Çok şanslısınız.
Vocês têm uma sorte, putos.
Çok şanslısın!
Tiveste sorte!
Bakıyorum da, çok şanslısın.
- Tu és um sortudo!
- Aç olduğum için çok şanslısın.
Tens sorte, eu estar com fome.
- Çok şanslısın dostum.
Alguém em mente? - Estás com sorte amigo.
Her neyse. Abby'yle evlendiğin için çok şanslısın.
De qualquer forma, é um homem de sorte por ser casado com a Abby.
- Çok şanslısın.
- És tão sortuda.
Çok şanslısınız ki, tanıdığım bir tıbbi aletler satan arkadaşım var, ve burayı nano saniyeler içinde çok şık bir hale dönüştürebilir, ve benim komisyonum... % 30.
Para sua sorte. conheço um fornecedor médico que pode mudar este lugar num nanosegundo. Até reduzirei minha comissão em... 30 %.
Çok şanslısın, eski dostun Flotter her şeye hazır.
Sorte sua que seu amigo Flotter está sempre pronto.
Çok şanslıymışsın. Bir ara, eyaletin güneyinde bulunan parçalanmış cesedin sen olduğunu sandık.
Pensámos que tinha sido morta e mutilada.
Böyle ince kaldığın için, çok şanslısın.
Tens sorte em não engordar.
Çok şanslısın.
Que sorte.
Fakat muazzam bir kişisel ve profesyonel riski göze alarak. Şanslısınız ki bu durumdan çok kolay bir kurtuluş yolunuz var.
Felizmente tem uma maneira fácil de se livrar disto.
Çok şanslısınız.
Ainda bem.
Çok şanslısının.
- Sortudo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]