Önce sen translate Portuguese
6,090 parallel translation
- Robin önce sen söyle.
Pode começar, Robin. - Porquê ele?
Polisi çağırmadan önce sen ve arkadaşların gider misiniz lütfen?
Sai daqui e leva os teus amigos, antes que eu chame a polícia.
- Önce sen nasıl geldiğini anlat.
Eu digo-te, se nos disseres como entraste cá.
Onu seni aldattığı için suçlamıyorum özellikle de önce sen onu aldatmışken.
Não a censuro por tê-lo traído, sobretudo se ela soube que a tinha traído primeiro.
Sen çiftlikten ayrılmadan hemen önce gelen vardı ya.
Aquele que veio ter contigo mesmo antes de teres saído para o rancho?
Çok tuhaf çünkü Halawa'da yatan eski iş ortağınla az önce görüştük ve bize Oahu'daki tek organ taşıyıcısının sen olduğunu söyledi.
A sério? Isso é engraçado, porque acabamos de falar com um velho comparsa teu na prisão, e ele disse que és o único traficante de órgãos que resta em Oahu.
Sen gelmeden önce başvuruları incelemiştim.
Eu revi aquilo tudo, antes de te entregar.
Eğer başka bir kelime söylemeden önce Cruz, sizin sendika temsilcisi konuşmak gerekir. Molina, bu çekin yapamıyorsanız, Sen adam öldürme suçundan bakıyoruz. Iyisi, bir ceza avukatı.
Cruz, deves falar com o teu representante sindical antes de dizeres qualquer coisa.
Hayır, kolaysa sen takip et. benim ilk önce iç çamaşırımı değiştirmem lazım.
- Não, segue-o tu! - Tenho de ir atrás das minhas cuecas!
Karar sen gelmeden önce alındı.
Foi antes de voltares.
Sen az önce yanında ben varken Amerika'nın gözü önünde teslim oldun.
Rendeste-te em frente à América comigo ao teu lado.
Aman Tanrım, sen az önce "reddet" e mi bastın?
Deus do céu, Ignoraste a chamada?
Dostun olarak, sen, izin vermeyeceğim bir şey söylemeden önce buradan gitmeni söylüyorum.
Como teu amigo, estou a dizer-te para saíres antes de dizeres alguma coisa
Sana söylemeden önce ona söylemeliyim. Sen de öyle düşünmüyor musun?
Acho que devia dizer-lhe antes de lhe dizer a si, não concorda?
Az önce bana hakaret mi ettin sen?
Acabaste de me insultar, não foi?
Buraya gelmeden önce ilk ehliyet sınavını geç sen.
- Tira a carta, antes de vires para aqui. - Paneleiro!
Chelywely41 gün önce OF BE LAURA BİTTİN SEN!
Chelywely4 há um dia OMD, LAURA, A TUA VIDA ACABOU!
Sen önce anlatmalısın.
- Tem de contar primeiro.
Sen gitmeden önce...
Antes de te ires...
Senin yükselmenden önce onun koruması sen değil miydin?
Ela não era a tua nos tempos antes da tua ascensão?
Sen uyumadan önce sana anlatacağım bir hikaye var.
Tenho um conto para te contar antes de ires dormir.
Demek istediğim şu ki, neden pes edip basına onların tarafına geçmeden önce bir açıklama yapmıyoruz, sen cephane toplamadan önce, manzarada büyük bir değişiklik yapma şansını kullanmadan önce.
Porquê desistir e fazer uma declaração antes da imprensa apoiar, antes de ter munições, e de ter a hipótese de fazer diferença no...
O ucubeyi gözaltına aldıklarında sen beni almadan önce ekibim bu göreve hazırdı.
A minha equipa esteve à altura quando deteve aquela aberração. Antes de vocês me raptarem.
Sakinleştirici silahı sen alırsan, herhangi bir görülmeye karşı seni bilgilendireceğim ve sen, birisi gerçek bir silahla varmadan önce oraya gidersen...
Tu arranjas uma arma de tranquilizantes, eu peço que te informem de qualquer avistamento, e tu chegas lá antes de alguém com uma arma a sério
Etrafına bir zaman kapsülü cisimleştirerek gemin patlamadan bir saniye önce hayatını kurtardım. Ama sen ağlamaya devam edebilirsin.
Eu materializei uma cápsula do tempo à tua volta e salvei a tua vida um segundo antes de a nave explodir, mas chora lá à vontade.
Önce o, sonra sen.
Ela primeiro, depois tu.
- Az önce ne yaptın sen?
O que acabaste de fazer?
Sen ve ben birazdan bunu tartışacağız. Önce Ajan Rice ile özel olarak konuşmam gerek.
Eu e tu vamos falar sobre isso mais tarde, depois de eu falar com o Agente Rice a sós.
Ama önce, sen bana ne vereceksin?
Mas primeiro, o que é que vocês me vão oferecer?
Sen bunu daha önce yaptın.
Já o fizeste antes.
Sen de ondan önce kayıptın.
E tu desapareceste muito antes disso.
Bu kumtaşları daha sen ve ben doğmadan önce vardı.
Estes arenitos existem desde muito antes de nós.
Az önce o kadınla flört mü ediyordun sen?
Estavas a namoriscar com aquela mulher?
Eve döndüğümde oynarız, sen önce şu 8.seviyeyi geç, kazanmak istiyorum artık.
Depois jogo quando voltar, e ainda por cima já estás no nível 8. Assim não pode ser, eu ainda estou no 4. - Por isso tens de me deixar ganhar.
- Daha az önce burada değil miydin sen?
- Não acabou de estar aqui?
Jack ve ben bu galeriden bir şey çalacaktık,... ama ondan önce davranıp,... sen çalmalısın.
O Jack e eu íamos roubar uma coisa desta galeria, mas deves fazê-lo tu, roubá-lo debaixo do nariz dele.
Gizli mekânlarımdan birinde bir dinleme cihazı buldum sen bize katılmadan önce.
Encontrei um dispositivo de escuta num dos meus esconderijos, antes de se ter juntado a nós.
Önce sen.
Primeiro tu.
Sen ve Harvey onunla buluşmadan önce Jeff Malone'u alt edip senin gözüne girmeyi planlıyordu.
Ele estava a planear enfrentar o Malone antes de você e o Harvey o conhecerem.
O bayraksa bu da bayraktır Yani sen bir askersin. Binlerce yıl önce yaşanan unutulmuş bir savaşta yaralanmışsın.
E, se é uma bandeira, isso significa que és um soldado ferido numa guerra esquecida há milhares de anos.
Sen vampir olmadan önce cadıydın değil mi?
Eras bruxo antes de seres vampiro, certo? Sim.
Sen buraya gelmeden önce... biriyle görüşüyordum, ve onunla henüz ayrılmadım...
Antes de apareceres aqui... eu estava a sair com alguém, e ainda não terminei com ela porque...
- Sen o sınırı uzun zaman önce aştın.
Cruzaste essa linha há muito tempo.
Az önce ne yaptın sen?
O que fizeste?
Sen Kubbe'den iki gün önce çıktın, Sam de dün geldi.
Saíste da Cúpula há dois dias, e o Sam chegou ontem.
Ama sen Kubbe'nin bize neden ihanet ettiğini merak ederken ben bizi öldürmeden önce onu nasıl durdurabileceğimizi merak ediyorum.
Mas enquanto tu estás ocupada a pensar por que nos terá traído a Cúpula, eu tento arranjar forma de a parar, antes que ela nos mate a todos.
Sam, sen 25 yıl önce onunla birlikteydin.
Sam, tu estavas com ela há 25 anos.
Sen Amir'i öldürmeden hemen önce otomatik pilotu yok etmiş.
O Soberano destruiu o piloto automático antes de o matar.
Daha önce yıldızların altında benimle birlikte uyudun. Sen ve on adam!
Já dormiu sob as estrelas comigo antes, você e os outros.
Sen de bizi az önce zayıf duruma düşürdün.
A posição na qual nos colocaste é muito fraca.
Az önce gezegenini bir güneş patlamasının yok edeceğini söyledim sana. Sen ise erkek arkadaşınla tartışacağın için endişeleniyorsun.
Estou a dizer-te que uma erupção solar vai destruir o teu planeta, e tu preocupas-te com uma briga de namorados?
önce sen git 20
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
sense 26
seni çok özledim 187
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
seni çok özledim 187
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
senden çok hoşlanıyorum 54
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
seni seviyorum baba 42
seninle 184
sence 570
sen benimsin 132
seninle olmak istiyorum 35
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
seni seviyorum baba 42
seninle 184
sence 570
sen benimsin 132
seninle olmak istiyorum 35