Şapka mı translate Portuguese
458 parallel translation
Teksas'tan gelen şapka mı?
Um chapéu do Texas?
- Bu palto ve şapka mıydı?
- Eram estes, a capa e o chapéu?
Bana şapka mı çıkarttın?
Nunca me apontaste o dedo?
Tatlım, gidip büyükannene şapka mı aldın?
Você comprou um chapéu pra vovó!
- Biri aşağıda şapka mı dağıttı?
- Estava lá alguém a dar chapéus?
- Şapka mı?
- Um chapéu?
Bu bir şapka meselesi. - Şapka mı?
É tudo uma questão de chapéus, Sr. Ministro.
- Şapka mı?
- Meu chapéu?
- Şapka mı?
- Referes-te ao chapéu?
Eğer uslu durursan Paris'e gittiğimde sana kocaman bir şapka alırım. Üstünde de uzun, güzel bir tüy olur.
Se te portares bem, quando chegarmos a Paris compro-te um chapéu... com uma pluma longa.
Paris'e gittiğimde, ona uzun tüylü kocaman bir şapka alacağım.
Em Paris, vou comprar-lhe um chapéu com uma grande pluma.
Eğer uslu durursanız, size daha uzun tüylü bir şapka alırım.
E se se portarem bem, compro-vos um chapéu com plumas ainda maiores.
- Şapka mı?
- A chapéu?
Bu kesinlikle güzel bir şapka, hayatım.
É um chapéu lindo, querida.
Geiger 40 yaşlarında orta boylu şişmanca ham vücutlu, Charlie Chan bıyıklı iyi - giyinen siyah şapka takan antikalardan anlar gibi görünüp, aslında anlamayan ve sanırım sol gözü cam olan biri.
Ele tem quarenta e poucos é de altura média gordo para o balofo tem bigode à Charlie Chan veste-se bem usa chapéu preto finge perceber de antiguidades e não percebe nada... E acho que o olho esquerdo é de vidro.
Bir şapka fabrikasında hiç bulunmamıştım.
Nunca estive naquela fábrica de chapéus.
Bekle, Veta, şapka ile mantoyu alayım.
Espera, Veta, vou buscar o chapéu e o casaco.
Bir takım elbise, bir çift ayakkabı, bir şapka bir takım iç çamaşırına karşılık ortağım üstünde kalırsa 15 dolar alırım.
Um terno de roupas, um par de sapatos, um chapéu... um terno de roupa íntima contra $ 15 que meu sócio fica no cavalo.
Artık Paskalya için yalnızca bir kastor şapka lazım.
Tudo o que preciso é de um boné de castor e estarei pronto para a Páscoa.
Başka bir şansım yok. Şapka hiç yakışmıyor. Bak.
Bem sabes que não fico bem de chapéu, olha.
Daha sonra karım, aranızda şapka ile dolaşacak.
A minha mulher irá passar o chapéu depois.
- Şapka da var mı?
- Tem também um chapéu?
Palto ve şapka sanırım.
Um casaco e um chapéu, creio eu.
Peki Bay Vole, Bayan French'i son kez ziyarete gittiğinizde üstünüzde bir palto ve kahverengi şapka var mıydı?
Agora, Sr. Vole, quando foi visitar a Sra. French pela última vez, usava uma capa de chuva e um chapéu marrom?
- Ginnie. Hanımların yanında hep şapka takar mı?
Ele fica com o chapéu na presença de senhoras?
- Şapka mı bakmıştınız?
- Procura um chapéu, minha senhora?
Hayatım, bu çok güzel bir şapka. Çok güzel!
Näo, é um chapéu lindo!
Şu şapka gibi şeye bir bakayım.
Deixe-me ver esse turbante ou lá o que é isso.
Yaparsan sana şapka çıkarırım.
Se conseguires isso, novato, eu tiro o meu chapéu perante ti.
Acaba aranızda bana bir şapka iğnesi verebilecek bir hanımefendi var mı?
Pergunto-me se alguma dama do público seria amável e emprestar-me um alfinete.
Sanırım buna uygun bir şapka yapmak için gerekli malzemeleri de alacağım.
Acho que comprei material suficiente para fazer um chapéu para combinar.
Şapka askımı getirir misiniz lütfen?
Pode me trazer o porta-chapeus, por favor?
Geç kaldım özür dilerim, ama buraya gelirken, çok hoş bir şapka gördüm.
Desculpem o atraso, mas ao atravessar a cidade, vi um chapéu giríssimo.
Bir şapka dolusu altın bulup gerçekten güzel bir hanımla buraya dönecek oraya domuz ağılının yanına büyük bir çiftlik kuracaktım.
De como ia pôr as mãos num punhado de ouro, voltar aqui com uma linda mulher, e construir para nós uma grande fazenda ali na pocilga para que o velhote não tivesse de trabalhar mais.
"Yolculuk ederken, üzerimde siyah bir elbiseyle görüştüğümüzde taktığım hasır şapka olacak."
"Durante a viagem, Usarei um vestido preto e o mesmo chapéu que usei quando te conheci"
Orada iki hoş hanımın şapka dükkanı var.
Agora, existe uma loja de chapelaria dirigida por uma mulher encantadora.
Şapka arayan iki hanımız...
Bem, compreende,
Şapka çıkarırım.
Formidável!
- Bana şapka hırsızı mı diyorsun? - Evet.
- Chamaste-me ladrão de chapéus?
Bu sadece bir şapka, hayatım, tavukla dövüşünü kaybetmiş küçük kafalı bir adama ait bir şapka.
É apenas um chapéu, querida, de alguém com cabeça pequena que perdeu a luta com o galo.
"Yolculuk ederken, üzerimde siyah bir elbiseyle görüştüğümüzde taktığım hasır şapka olacak."
" Na viagem, vou levar um vestido preto e o mesmo chapéu alto e preto que eu usei quando nos conhecemos.
Sapka! YA-TAK.
C-A-M-A.
- İşte bu da açıklıyor... - Neyi? Neden bir şapka kutusuna ihtiyacım olduğunu.
Isso explica... meu interesse pelas chapeIeiras.
Bir şapka kutusundan yararlandım.
Com uma chapeleira.
- Bir şapka alsaymışım keşke.
- Deveria ter comprado um chapéu.
Kod adı Dik şapka. Son yarım saatte izlerine rastlandı mı?
Há sinais deles?
Sana bir şapka alacağım.
Comprar-te-ei um chapéu.
Devrim olursa sana yeni bir şapka alırım.
Pois se houver revolução, te comprarei um novo chapéu.
Ya 24 saat içinde paramı alırım, ya da kıçını şapka niyetine kafana giyersin.
O meu dinheiro dentro de 24 horas, ou vais-te haver comigo.
Bir arkadaşımı arıyorum. Deve tüyü palto, kahverengi şapka, 1,80 civarı.
Procuro um amigo que tem um sobretudo cor de camelo, chapéu castanho, cerca de 1,80m.
Şapka satışlarımız arttı ama, piyasa araştırmasının aksine...
A venda de chapéus aumentou mas não pari passu, como a nossa...