Şüphen olmasın translate Portuguese
268 parallel translation
Bundan şüphen olmasın!
Não te preocupes.
Şüphen olmasın, yarın valiye rapor edeceğim.
Fique sabendo que será comunicada ao governador, amanhã.
- Şüphen olmasın. İkinci bir sel baskını olsa bile, bu ev sağlam temeli ile her zaman ayakta duracaktır.
Nem que haja outra enchente... esta casa continuará firme em seus alicerces.
Bunun hakkında şüphen olmasın.
Não haja dúvida. Respondo por ela.
- Hiç şüphen olmasın.
- Sem dúvida, querida.
Bir adam olduğundan asla şüphen olmasın.
Não digas isso. Tu és homem.
Hiç şüphen olmasın. Bundan da şüphe duyma, Bazı zamanlar burada oturup şu yargıç koltuğunda, keşke dedim, dua ettim Tanrı ile benim aramda duran biri olsaydı diye...
Não duvide de que muitas vezes, sentado lá em cima no estrado desejei e rezei que houvesse alguém entre mim e Deus!
- Ondan şüphen olmasın.
- Não tenho medo disso.
Ben ne istersem ve kiminle istersem onu yaparım, bu konuda şüphen olmasın.
Faço o que quero, com quem quero, não tenhas dúvidas.
Eğer bize bir oyun oynuyorsan, bundan hiç şüphen olmasın.
Cuidado com o que pedes, porque ainda podes consegui-lo.
Şüphen olmasın.
É provável.
Hiç şüphen olmasın.
- É uma verdade.
Şüphen olmasın.
- O que vou contar-te deve ficar em segredo.
Şüphen olmasın dostum.
Conta com isso parceiro
Filargi karının cesedini teşhis edecektir. Bundan şüphen olmasın.
O Filargi identificará o corpo da tua mulher... e ninguém questionará.
Hiç şüphen olmasın, bununla bizzat ilgileneceğim.
Prezo muito a sua atitude, Sr. Woods.
Şüphen olmasın, tatlım.
Sem dúvida nenhuma.
İşte. Hiç şüphen olmasın..
Ele é, sem dúvida.
Bundan şüphen olmasın.
Pode contar com isso.
Şundan şüphen olmasın.
Aqueles homens que a tua mãe atirou pelas escadas... Eles também trabalham para o Sr. Big.
Şundan şüphen olmasın. Durum kontrolüm altında. Kontrol altına alacağın tek şey bir tekerlekli sandalye, asker.
Ouvimos dizer que andas a fazer carradas de perguntas pela cidade em relação ao Sr. Big.
Burns bu, hiç şüphen olmasın.
É o Burns com certeza.
Bundan şüphen olmasın.
Claro que sim.
Ama şüphen olmasın ki, gayet iyiyim.
Sem dúvidas, estou muito bem.
Buna şüphen olmasın.
Conte com isso.
Hiç şüphen olmasın.
Isso te garanto.
Hiç şüphen olmasın, Smack Man.
Podes contar com isso... gajo do pó.
- Hiç şüphen olmasın.
Sem dúvida alguma.
Çünkü şüphen olmasın Louis, sen bir katilsin!
Porque não deves duvidar, tu és um assassino, Louis!
- Bundan şüphen olmasın.
- Não aches que não tenho.
Hiç şüphen olmasın yıllarca kim olduklarını bulmaya çalışmak sana büyük zevk verecek.
Vai ter anos de divertimento a tentar perceber quem são.
Şehrin bu kesiminde bana sormadan kıçını satabileceğini mi sanıyorsun? Hiç şüphen olmasın... burada gerçekten kocaman bir yanlış anlama söz konuşu.
Se julgas que podes andar a rebolar o traseiro nesta zona sem o meu consentimento, podes crer que temos aqui um grande equívoco!
Ondan hiç şüphen olmasın!
Vai haver uma próxima vez, acredita, Ricks!
Teklif edilecek. Şüphen olmasın.
- Descansa, que em breve o farão.
Şüphen olmasın.
Podes apostar que é.
Biraz daha bekle, birlikte yapmak istediklerimizi yapacağımızdan şüphen olmasın.
Sómais umpouco, etudo quenao fiizemos... iremosfazer.
- Hiç şüphen olmasın.
Não tenha medo.
- Hiç şüphen olmasın.
- Não te preocupes com isso.
Evet, şüphen olmasın.
Claro.
Şüphen olmasın.
- Óptimo. Céus!
Eğer senin gibi biriyse, hiç şüphen olmasın.
Se ela é como tu, tenho certeza que está bem.
Direncini kibrit çöpü gibi kıracağım. Buna şüphen olmasın.
Vão quebrar como fósforos, garanto-vos.
Biliyorsun misafir kulübelerinden birinde saklanabilirsin istediğin kadar. Ve temiz havlular getireceğimden şüphen olmasın.
Podes esconder-te num dos chalés o tempo que quiseres e velarei para que te levem toalhas lavadas.
# Bundan hiç şüphen olmasın.
Sem dúvida.
Şüphen olmasın.
Podes crer que sim, amigo.
- Hiç şüphen olmasın.
- Podes crer.
- Ona şüphen olmasın.
- É o que vou fazer.
Şüphen olmasın.
Desculpe.
- Bundan hiç şüphen olmasın.
Não, senhor!
Hiç şüphen olmasın, yaparım bunu.
Conta com isso.
Hiç şüphen olmasın Johnny.
Claro, Johnny.