And i translate Russian
1,344 parallel translation
Evet, ama bu sefer, ben yapmadım ve seyrüsefer ya da itici güçte bir problem bulamadım.
Yeah, well this time, it wasn't me, and I can't find anything wrong with navigation or propulsion.
O yapması gerekeni yaptı ve birisinin yapması gerekliyse o yaptığı için memnunum.
Он делал то что должен был and if it was going to be anyone, I am glad it was him.
Evet, ben anladım Öğrenecek çok şey vardı.
Yes, and I realized I had a lot to learn.
Bu yüzden, bir iki yıl sonra, Ben k100 de değilim, ben de vardı
So, a couple years later, I'm at k100, and I had
Ve ben cate hatırladım.
And I remembered cate.
Ve ben şu anda meşgul olurdu hiç bilmeden o vardı...
And I would be engaged right now, Without ever knowing that there was...
İşin aslı yeni bir ticari girişime başladım ve oldukça başarılı gidiyor.
Actually I've started a new business venture and it's really quite successful.
Her şeyi sıçıp batırdım,... ve özür dilemek istiyorum ki ikimizde yolumuza devam edebilelim.
I really fucked up, and I want to apologize so we can both move on.
Arkadaşım Sidney ve ben...
My friend Sidney and I...
- O ve ben...
- He and I...
Ve senden sadece $ 5000 alacağım.
And I will only charge you $ 5,000.
Ve ben onu öldürenin Shane olduğunu anladıysam, onlar da anlar.
And if I'm coming to that conclusion... Shane... then others will, too.
Ve biletleri ben ayarladığım için ikimiz yan yana oturabiliriz.
And I have arranged it so that you and I get to sit together.
Daha iyisini bulana kadar Ben kazağımı örerken Sen de mektubunu yazarsın
and I'll knit a sweater while you write a letter unless we got better to do-hoo
Macy Gray - I Try
I try to say good-bye and I choke try to walk away and I stumble though I try to hide it, it's clear my world crumbles when you are not here
İnan bana gizli bir amacı vardır ve bir şey yapmadan önce bunun ne olduğunu anlamalıyım.
Trust me, he's got an ulterior motive, and I've got to figure it out before I do anything.
Beni hiç tanımıyorsun. Hiç yanımda olmadığın için suçluluk hissediyorsun diye kendini iki günlük bebek için feda etmene izin vermeyeceğim.
And I'm not gonna let you martyr yourself for a two-day-old infant just because you feel guilty because you weren't around for me.
Bu konuyu düşündüm ve sana resmen iş teklif etmek istiyorum.
I've thought about it, and I'd like to formally offer you the job.
Düşük bir ihtimal ama Michigan'daki şirketlerle bu şirketi karşılaştırıp hala bir şeyler bulma yeteneğim var mı bakacağım.
Ok, I'm gonna long-shot it and I'm gonna cross the Michigan Business Directory with the payroll company and see if I still got what it takes to find stuff.
Ben holde yürüyüp şöyle diyeceğim : Gerçek olduğuna inanamıyorum.
I'm gonna walk down the hall and I'm gonna say, "wow, I can't believe this is real, but it is."
Tuvalet kâğıdıyla oynamak da yok. Galiba seni küçümsedim ve bunun mümkün olmadığını sandım.
I see I've underestimated you and I didn't think that was possible.
Ve ona çarpa...
And I'll crush it...
Çünkü onu kucağımda tuttum ve o çok güzel- -
Because I held her in my arms and she's beautiful- -
Bak, kulağa nasıl geldiğinin farkındayım ve bu yüzden daha önce bir şey söylemedim çünkü delirdiğimi düşüneceğini biliyordum.
I know what it sounds like. And that's why I didn't say anything before, because I knew that you would think I was crazy.
Peki, onu gemiden atmak zorunda kaldığımda ne düşüneceksin? Onu bir kaya parçasına bırakacağım ve yaklaşıyor biliyorsun, o da biliyor.
So how are you going to feel when I have to drop her off this ship, put her on some rock, and you know it's coming, she knows it's coming.
Hiç kimse Northcutt and Sanders'i senin kadar tanımıyor.
Ты знаешь больше о Норткатте и Сандерсе, чем кто-либо.
Keşke seni arkadaşlarımla tanıştırabilseydim ve "kahretsin" deyişini annem de duyabilseydi.
I wish that I could have shown you off to my friends and hear you say "dang" in front of my mom.
Keşke seninle birlikte yaşlanabilseydik ve aile kurabilseydik ama yaşadıklarımız için minnettarım.
I wish we could have grown old together and had a family, but I'm grateful for what we had.
Karayip Korsanları'ndaki Johnny Depp'i andırıyor muyum?
Так я похож на Джонни Деппа из "Пиратов Карибского Моря"?
Ve ben hala neden olduğunu.
And that is why I still do.
Hayır anne, o şiirli ekmek işiydi ve sözünü ettiğim iş o değil.
No, mom, that's lyric bread. And that's not what I'm talking about.
Ayrıca bilgin olsun, artık geçici bir çalışan değilim.
And for your information, I'm not a temp anymore.
Yeni bir işim var ve parayı vuruyorum.
I've got a new job now and honestly I'm rolling in it.
İşin en güzel kısmı da hayallerimin peşinden gidiyorum.
And the best part of it is I'm following my dream.
Ve bir seferinde, müşterilerimden birinden yılbaşı hediyesi bile almıştım.
And once... once... I get a Christmas gift from one of my customers.
Senden işe yaramaz salağın tekini öldürmeni istedim,... ve sen beni kandırmaya çalıştın?
I asked you to kill one worthless idiot, and you try to deceive me?
Uzun zamandır Birkin çantaları için bekleme listesindeydim,... ve sonunda sıra bana geldi.
I've been on the waiting list for a Birkin bag forever, and my name just came up.
Sonun benim gibi yalnızlık olmasın.
Don't end up dead and alone like I'm going to.
Ölmekten ve sizleri yalnız bırakmaktan korkmaya başladım.
I'm suddenly terrified of dying and leaving you guys alone.
Babamla senin aranızda uyumayı çok severdim.
I used to love sleeping between you and dad.
Hayır, o tünelden hep geçerdim her seferinde... ve bir keresinde tünelin sonunda ne olduğunu görünce,... gerisini zaten anladım, ama en azından artık biliyordum.
No, every time, I'm walking down that tunnel... Every time... and once I find out what's at the end, I'll figure it out then, but at least I'll know.
Genç ve neşeli berberimi de alır Çay ve çöreklerimle Kıyıda kemiklerimi ısıtırım
I warm me bones on the esplanade have tea and scones with me gay young blade
O zaman ne yapayım?
And then what do I do?
Kolonoskop ile çıkarırım.
I'd go in with a scope and get it.
Sence ben mi fazla düşünüyorum?
And you think I'm over-thinking this?
Bana bir şeyler anlatman için seni zorluyorum, ama ben bazı şeyleri kendime saklıyorum.
Я подталкиваю тебя сказать мне правду And then I have stuff myself.
Pam'in hayatını bağışladım.
I spared Pam and I might feast off of her profits for years to come.
Arizona'yı, Tex-Mex'i andırıyor. Çok güzel.
Так по-аризонски, с техасско - мексиканским оттенком.
Alkolmetrem yanımda ve bedenim temiz
I got a breathalyzer And my body's clean
Dişinin cazibesi ve aklıma erişiyor ben kör olana kadar gerçeği dikizliyor
The feminine abyss And reaching my threshold Staring at the truth'til I'm blind
# Gökyüzüne baktım # # Ellerimi gözlerimin üstünde gezdiriyorum # # Ve yatağımdan düşüp #
I looked at the skies running my hands over my eyes and I fell out of bed, hurting my head... если не ошибаюсь, ты бобриха.
iyi aksamlar 25
imkansız 865
imkânsız 174
interpol 44
içeri 231
illinois 82
istanbul 134
indianapolis 17
isobel 20
isabella 89
imkansız 865
imkânsız 174
interpol 44
içeri 231
illinois 82
istanbul 134
indianapolis 17
isobel 20
isabella 89