Benim için sorun değil translate Russian
408 parallel translation
Korkarım bir kaç gün daha sabretmemiz gerekecek. Benim için sorun değil.
Боюсь, придётся потерпеть на пару дней дольше.
Benim için sorun değil.
Со мной ты можешь это делать.
Neden ona anlatmıyorsun? Benim için sorun değil.
Скажите ему, я не против.
Benim için sorun değil bu, fakat bu konuda neden yalan söylediniz.
Хорошо, но почему вы солгали об этом?
Belli ki davranabiliyorsun ve benim için sorun değil,
Конечно же, можно, потому что я поправилась с вами,
Benim için sorun değil.
Не думаю, что я буду катать кого-нибудь из вас.
İşten arta kalan zamanlarında da dilediğin gibi resim yapabilirsin, benim için sorun değil.
Кончишь работу, в свободное время рисуй, сколько хочешь, я не возражаю.
Birbirimize çok şey anlattık ama kesinlikle aramızda büyük sessizlikler olacak. Ama bu benim için sorun değil.
Может, это потому, что мы о многом говорили... между нами воцарилось молчание.
Paramı verdiği sürece benim için sorun değil.
Он просто продолжает меня кормить, и я доволен.
Benim için sorun değil. Ama lafını esirgemeyen biriyim ve açık konuşmak niyetindeyim. Belki de benim durumumdaki birinin cesaret edemeyeceği kadar açık.
Хорошо, всё в порядке, я просто не понял... я собирался говорить с Вами очень откровенно... откровеннее, чем кто-либо в моём положении говорил с Вами прежде.
Benim için sorun değil.
Мне это не грозит.
Benim için sorun değil ama son yaptıklarımı duymadın mı sen?
- С удовольствием, но после того раза...
- Benim için sorun değil.
- Без проблем, товарищ директор.
- Hava bir hafta düzelmeyebilir ve Norveçliler'e en yakın biz varız. - Benim için sorun değil, Doc.
- Мак, плохая погода может продержаться еще неделю, а мы к ним - ближе всех.
- Benim için sorun değil ama zenci arkadaşın için biraz sürpriz olacak bu.
- Ничего не имею против... но вашего негра ждет сюрприз
- Benim için sorun değil.
- Мне удобно.
Benim için sorun değil.
ƒл € мен € это не проблема.
Bu benim için sorun değil.
Меня это не тревожит, что у тебя кто-то был.
Benim için sorun değil, ablama yetişemem bile.
Ладно. Сестра меня замучила.
Maquis olan eski arkadaşlarımı yakalamanız için yardımcı olmak benim için sorun değil, Kaptan.
Я могу помочь вам отыскать моих "друзей" из макки, капитан.
Benim için sorun değil.
Не проблема.
Yalnız kalmak istiyorsanız, benim için sorun değil.
Вы хотите, чтобы вас оставили в покое – ну и отлично.
Benim için sorun değil.
Мне все равно.
Benim için sorun değil, çünkü ben de senden nefret ediyorum.
О, как здорово для меня, потому что я тоже ненавижу тебя!
Hazırlanmak benim için sorun değil.
Я уже давно готова.
- Hayır Benim için sorun değil.
-... кому-то и этот кто-то - не ты?
Odadaki diğerleri beni dövüp alıyorlar. Benim için sorun değil, her hafta yenisini getiriyor.
Другие заключённые всё равно меня бьют и её отнимают, мне не жалко, но она каждую неделю приносит новую.
Tabii benim için sorun değil, olabilir yani...
Ну и нopмaльнo. Всё нopмaльнo.
- Benim için sorun değil.
Идет.
Benim için sorun değil.Eğer alkol varsa alkol var demektir.
По мне, так это тупо. Если вы бухаете, значит бухаете.
Benim için sorun değil! Ama diğerleri de var...
За мной не надо присматривать, вот за другими...
Benim için sorun değil.
- Нет, я настаиваю. Мне это не в тягость.
Benim için sorun değil.
совсем не против.
Benim için sorun değil.
- Я не возражаю.
Benim için sorun değil, sanırım, ama... Julie, bize izin ver, adamım. Gösterinin kalanını izle.
Разве ты не видишь, что мы хотим поговорить?
Geçimsiz bir kayınpeder benim için hiç sorun değil.
И совсем не против иметь сложного тестя.
Hiç sorun değil. Benim için büyük zevk.
- Ничего страшного, я с радостью.
Bu benim için hiç sorun değil ama bu konuda yanlış anlaşılmalara izin vermeyelim.
У меня всё нормально, так что эти проверки ни к чему.
Benim için sorun değil.
Это совсем не сложно.
İçkiyi bırakmak benim için hiç sorun değil.
Меня на тренерскую работч приглашают. Я на работч опаздываю!
Eğer onun için sorun değilse, benim için de değil.
Я согласен, если ты не против.
Müfettiş Todd'u arayacağınızı ve benim için işleri yoluna koyacağınızı umuyordum ama sorun değil.
Просто я хотел попросить вас позвонить инспектору Тодду и замолвить за меня словечко, но если нет, ничего страшного
Benim için hiç sorun değil.
А мне всё это пофигу.
Burada sorun benim ne istediğim değil, çocuk için en iyi olan.
Дело не в том, чего хочу я, а в том, что будет лучше для мальчика.
Benim için sorun değil.
Я ничего не имею против.
- Bunu benim için yap. - Sorun değil.
- Сделай это для меня.
Fakir olmasi benim icin sorun degil.
Я не против, что она бедная.
- Sorun değil. Benim için de sorun değil.
- Нет, это для меня не сложно.
Benim için sorun değil.
Нет больше кино. Это нормально.
George. Görünüşe bakılırsa kızım da sana karşı kayıtsız değil... ve bu benim için çok büyük bir sorun.
Я успела заметить, что Урсула питает к тебе те же чувства и меня это беспокоит.
Benim için hiç sorun değil.
Меня это не смущает.
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için 458
benim için yap 39
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için 458
benim için yap 39