English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bilirsiniz

Bilirsiniz translate Russian

3,626 parallel translation
Bilirsiniz işte, "Güzel..."
Типа того :...
Bay Hanna, bilirsiniz yaptığım şeyi söylemem.
Мистер Ханна, вы же знаете, я не распускаю язык. То самое место, где случается магия?
Bilirsiniz işte, insanlarla görüşüyorum.
О, ну знаете, встречаюсь с людьми.
İskambil kartlarını bilirsiniz.
У нас даже были своего рода карты со всеми этими парнями.
Ve bilirsiniz ki o listede 3000 kişi vardır. Bu liste nasıl böyle kabardı?
Как он мог так увеличиться?
Şehir birkaç yılda bir yenilenmeye çalışılıyor ama bilirsiniz, politika gereği.
Город все собирается его восстановить, но вы же знаете этих политиков.
Bilirsiniz? "Arabanız böyle ses çıkarıyor mu?"
Типа : "Ваша машина делает так?"
Bilirsiniz, kamyon şoförleri, ev hanımları.
Ну там, дальнобойшику, домохозяйке.
Siz bilirsiniz Müfettiş.
Замечательно, инспектор.
- Siz bilirsiniz.
Как хотите.
Eğer ilginizi çekmiyorsa, siz bilirsiniz.
Если это тебя не интересует, так тому и быть.
Eğer siz de görevde bulunduysanız, bunları bilirsiniz.
Если бы вы служили, вы бы знали об этом.
Ama ne derler bilirsiniz.
Но знаете поговорку,
Bilirsiniz, kadın olduğumuz için ve kadınsal şeyler yüzünden memelerimizin bize engel olacağını düşünmüş olabilirsiniz.
Знаете, учитывая, что мы - женщины и всё такое, можно было ожидать, что нам будет мешать грудь.
Ama, bilirsiniz, gerçekçi olmak lazım.
Но, знаете, давайте будет реалистами.
Ve... Bilirsiniz, işe yarıyordu ve... Bilmiyorum, galiba artık işe yaramıyor.
И... знаете, у меня получалось... не знаю, думаю, он больше не работает.
Ama tabii, New York'a yerleşirlerse bilirsiniz o işleri.
Но, ты знаешь, если они покинут город, то переедут в Нью Йорк. Я знаю как это бывает.
Başkan'ı bilirsiniz.
Вы знаете президента.
Yani muhtemel hala bilirsiniz işte ama bu gece romantik sebeplerden ötürü olacak.
Я имею в виду, мы, вероятно, все же, ну, вы знаете, но сегодня это будет из романтических побуждений.
Arkadaşlarıyla şarap içerken siyahlara adil davranılmadığı konusunda konuşmayı nasıl sevdiklerini bilirsiniz.
Мы все знаем, как они любят пить вино с их друзьями, говорить о том, как грустно то, что черные народы не получили их справедливость.
Bilirsiniz, birilerinin bazı haberleri vardır.
Если вдруг у кого-то есть важная новость.
- Bilirsiniz, ben...
- ты знаешь, я..
Jane'i bilirsiniz.
Вы знаете Джейна.
Nasıldır bilirsiniz.
Вы знаете, каково это.
Doktor, ben iyiyim ve başıboş gezmek istemiyorum, bilirsiniz?
Док, со мной всё хорошо, и я не хочу прохлаждаться, понимаете?
Bunu size kendisi söylerdi ancak, onun nasıl biri olduğunu bilirsiniz.
Он бы вам и сам сказал, но вы знаете, какой он.
Bunları bilirsiniz. Hepsi suçludur.
Вы же знаете, таких как он - они все виновны.
Dedikodular için ne derler bilirsiniz.
Знаете, что говорят о слухах.
Ne derler bilirsiniz.
Знаете, как говорят.
Demek istediğim, bilirsiniz- -
Я имела в виду, знаете...
Sabahlarımın genelde nasıl geçtiğini bilirsiniz.
Знаете, как у меня утро начинается?
Annemin kocasının operaya zamanında yetişmesi lazım. Bilirsiniz, zengin insanların sorunları. Yani hepinizin boruları ve odunları olsa da...
Муж матери должен вовремя приехать в оперу... так что пусть у вас есть биты и трубы и...
Hem de yolumun üstünde ama siz bilirsiniz tabii.
Мне прямо по пути, но ладно, как хотите.
Bilirsiniz, iyi adam.
О, знаете, хорошего парня...
Hicivle başladım ve bilirsiniz, git gide büyüyerek buraya kadar geldik.
Всё началось, как сатира, и потом всё росло, как снежный ком до сегодняшнего дня.
"Bilirsiniz işte, yaraların tabiatına bakarak onun çok kızgın olduğunu söyleyebiliriz..."
"На основании характера ран, можно понять, что он зол..."
Evlilik arifesi nasıldır bilirsiniz.
Вы понимаете, когда вы почти женаты.
Daha çok üniversite öğrencisi gibiyim, bilirsiniz.
Как студентка колледжа.
Ama bilirsiniz biraz zordu.
Но там немного скучновато, знаете ли.
Göçmenler söz konusu olunca neye benzer bilirsiniz.
Вы же знаете, каково с этими приезжими.
Yani, tabi siz bilirsiniz.
Это на ваше усмотрение, разумеется.
Bilirsiniz, bir fotoğrafçı olarak mesafeyi korumak, "serinkanlı bir gözlemci" olmayı gerektirir.
Вы знаете, это моя работа как фотографа сохранять дистанцию, быть "бесстрастным наблюдателем."
Siz ne yapılacağını bilirsiniz diye düşündüm.
Я думала, что просто оставлю это вам.
Bilirsiniz, Amerika'da doktorlara adeta kahraman gözüyle bakarlar.
Знаешь, в Америке на докторов смотрят как на героев.
Bilirsiniz, sihirbazlar yanıltırlar.
Знаете, фокусник как отвлекающий манёвр.
Hayatta, sadece siyah ve beyaz şeylerin daha iyi olmadığını bilirsiniz.
Вы лучше чем кто-либо понимаете, мы живём не в чёрно-белом мире.
Bilirsiniz, bıçak konusunda "eh işte" dirler ama ağrı kesici konusunda cömertler.
Знаешь, с ножами они обращаются так себе, но весьма либеральны в плане наркоза.
Ne derler bilirsiniz, uyaklıysa doğrudur.
Знаете, как говорят, если рифмуется, то торгуется.
Tesadüflerini bilirsiniz. Ben de Cam'i yargılayan jüri üyelerinden biriydim.
Знаете, так уж совпало, я была в составе суда присяжных на слушании Кэма.
Ne derler bilirsiniz...
Есть старая пословица...
Siz daha iyi bilirsiniz gerçi.
Вам следует об этом знать.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]