English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bilirsiniz işte

Bilirsiniz işte translate Russian

404 parallel translation
Editörler, sekreterler, diğer eskiz sanatçıları, bilirsiniz işte.
Редакторы, секретарши, коллеги-дизайнеры, ну знаете.
Ernie Bishop'a verilen krediye bakalım. Bilirsiniz işte, bütün gün takside oturan boş kafalı şu adam.
Это парень, который целыми днями плавит мозги в своем такси.
Biletler falan, bilirsiniz işte.
С билетами, все такое...
Şey... bilirsiniz işte Sam ve kadınlar.
Ну, знаете. Сэм и женщины...
Bilirsiniz işte, getirdim ve bu sabah kahveyi istemedi.
Принесла, а она не захотела кофе. - Она захотела чая.
Ancak aslına bakarsanız, sadece ilgimi çekiyor, bilirsiniz işte... Modern Bankacılık prensipleri ve korsanlık tarihi,.. ... Orozco'nun resimleri,..
Но по правде сказать, я просто, как бы это, сильно интересуюсь основами современных финансов, историей пиратства, полотнами Хосе Ороско, современным французским театром, правоприменительным аспектом мафиозного управления, заболеваниями скаковых лошадей и романами Джойса Кэри,
Bilirsiniz işte.
Вы знаете.
Teşekkür ederim ama eğer polis arabamı kapınızda bulursa şüpheleneceklerdir, yani aranıyorum bilirsiniz işte.
Если полиция у вашего подъезда обнаружит мое авто, начнутся выяснения, а ведь я ранен.
- Bilirsiniz işte, nasıl olduğunu.
- Ну, вы знаете, как было жарко.
- Evet. Ve, bilirsiniz işte, evet.
- Ну, вобщем ты прав, мужик.
Üniforma, kemerimde asılı olan sersemletici silah, sıkıcı iş, bilirsiniz işte... Ford, bu adam beni neredeyse boğacak!
Ќу, там, форма, шестизар € дный бластер у бедра, безмозглое существованиеЕ'орд, этот парень почти задушил мен €!
Aslında o hep böyle değildir... bilirsiniz işte.
Вообще-то он совсем не такой, верите?
Nasıl olduğunu bilirsiniz işte.
Знаешь, это только в идеале так должно быть.
- Bilirsiniz işte, Rita Mae Brown'dan sonra?
- Ну, знаете, вроде как Рита Мэй Браун!
Ah, elektrikçidir, bilirsiniz işte.
О, знаете ли, он работает электриком.
Bilirsiniz işte.
Ну понимаешь...
Ama sonra bilirsiniz işte, eski kocamla tanıştım, bir süreliğine Avrupa'ya taşındık ve... uzun, sıkıcı bir hikaye işte.
Мы переехали на время в Европу. Это долгая, скучная история.
Şey, bilirsiniz işte...
Ну, в общем...
Bilirsiniz işte Laura'yı pek tanımıyordum ama tanıyormuş gibiydim.
Знаете... Я не знала Лору так близко, но я чувствовала будто знаю.
Bilirsiniz işte voleybol oynayanlar, jet-skii kullananlar, bikinili kızlar bense burada dikiliyorum, "Belki de ben biraz fazla buz koyuyorum"
Они отбивают волейбольные мячи, катаются на гидроциклах, девушки в бикини а я стою там, "может быть я кладу в свой слишком много льда."
Bilirsiniz işte... yanlış alarm.
Ложная тревога.
- Bay ve Bayan Davis, Newton, şu şeyle ilgili olarak çok üzgün gerçekten, bilirsiniz işte.
Мистер и миссис Дэвис, Ньютону очень стыдно за... ну, вы знаете.
Ne zaman başlayabiliriz... bu törene... bilirsiniz işte...
- Когда начнем все эти церемонии?
- Evet, bilirsiniz işte.
Знаете, да.
- Bilirsiniz işte, kadınlar hakkında.
- Ну знаете, о женщинах.
Çok iyi gidiyor, bilirsiniz işte.
Неплохо. Нам хорошо и интересно вместе
Bilirsiniz işte, Binbaşı Ebersole'un onu poker oyununa davet ettiğini biliyorum.
Понимаете, я вроде слышал что майор Еберсол предложил ему с играть в покер.
İngilizce konuşmayı çok seviyorum, fakat, ıh... bilirsiniz işte, çok fazla hata yapıyorum. Hayır... sesiniz bana çok hoş geliyor.
но... делаю столько ошибок... так произношение хорошее.
Köpeğim. Bilirsiniz işte...
Это моя собака.
Bilirsiniz işte, sanat fotoğrafları ama çıplak.
Знаете, художественные фотографии, только с обнаженными моделями.
Tamam mı, aynen spor gibi, bilirsiniz işte erkekçe!
Это как спорт, это по-мужски.
Bilirsiniz işte, o bu gezegenden değil.
Он с другой планеты. Вас похищали?
Bilirsiniz işte, sizi doyururlar. Şeker çalmaya çalışırsınız.
Знаете, они кормят тебя, пытаются отобрать у тебя сладкое.
Bilirsiniz işte, burunda, yazlık bir restoran.
Летний ресторан на мысе - это место заполнено ими.
Vail nasıldı? İyiydi. Bilirsiniz işte, ailemle kayak yaptım.
Катался на лыжах с родителями.
Piliçleri daha çok azdırmak için bilirsiniz işte aletine acı biber sürdüğü doğru mu?
" то он посыпал член перцем... чтобы, ну понимаете... девчонке больше кайфа было?
Şey, birkaç içki içtik, biraz dans ettik ve... bilirsiniz işte. Hayır, bilmiyoruz.
Ну что, немного выпили, чуть потанцевали, и, ну вы знаете...
Bilirsiniz işte, "Oh, hayır, Bay Bill!"
Вы знаете, "О нет, мистер Билл"... хрясть!
Yeri gelmişken, belki bize kısaca kendinizden bahsedersiniz. Kısaca işte, bilirsiniz.
Кстати о жизни, быть может, расскажете немного о себе?
Evet, işte, benim annem ne yaptığımı biliyor, bilirsiniz karanlık olduğunu bilse bile.
Да, ну, в общем, я лучше расскажу матери всё как есть, чем врать ей.
Ne zaman olacağını hep bilirsiniz. "İşte geliyor," diye uyarırlar. Babam osurup osurup suçu görünmez hayvanlara atardı.
Просто и сидят и вдруг... когда они говорят : "Ох блин".
Evet, iki ceset vardı ama sevkiyat sorunu işte, bilirsiniz.
Ну да в начале у них было два трупа, но были некоторые проблемы в обслуживание... А что у вас?
Bilirsiniz, yün örgü işte...
Ну, шерсть...
Biraz ilgiliyim işte, bilirsiniz...
- Я, собственно, любитель, знаете ли. - Золото, консолидированная рента...
Bilirsiniz, oluverdi işte.
Это просто случилось, понимаете.
Şey bilirsiniz işte, sadece merak!
Да, потому что я...
İşte, bilirsiniz.
Понимаете ли...
Bilirsiniz çıkmak gibi, çıkmak, nişanlanmak aynı şeyler işte.
Это как "свиданка". Свиданка, обручён.
Bilirsiniz işte şu ilaçlar.
Но вы понимаете, наркотики.
Bilirsiniz işte pornolar, atlaşma filmleri.
Ну, порно.
Haydi bekar kızlar. Ne derler bilirsiniz "evlenme sırası buketi yakalayandadır" İşte beklediğiniz an geldi.
Давайте, незамужние девушки.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]