Bir çeşit translate Russian
6,645 parallel translation
Bilmiyorum. Bir çeşit kirlenme hissetti ve tam karantinaya girdi.
Она словно почувствовала какую-то... инфекцию и ушла в полную изоляцию.
Bu bulut, bir çeşit uyuşturucu mu?
Это облако, как какой-то наркотик?
Annem babanın bir çeşit...
- Мама говорила, твой отец уезжал?
- Bir çeşit maske..
-... какое то подобие маски...
Ayrıca biliyorum, o ihtiyaç duyduğum bir çeşit.
Вроде как понимаю, что мне это нужно.
Demek istediğim, kendine bir çeşit meşgale mi arıyorsun?
Ищешь дополнительные статьи дохода?
Peki ya bir çeşit fahişe ya da uyuşturucu müptezeliyse?
А если она проститутка, или кокаиновая шлюха?
Ama onu bir çeşit azize hâline getirmişsin.
Но вы превратили её в какую-то святую.
Sinekler yüzünden hepsine bir çeşit hastalık yayıldı.
Эту древесную хворь разносят мухи.
Bir çeşit organik parçacık kalıntısı.
Что-то вроде органической примеси частиц.
Sekiz yaşında, çocuk ailesinden uzaklaşır ve yaşamak için erkeklerin evine gider bu bir çeşit yatılı okul gibidir.
Есть свое мнение в доме мужчины В возрасте восьми лет он отстранен от семьи Идет по кругу, чтобы жить в доме мужчины который работает как школа интернат
Bir çeşit sıralama şeyi var mı?
Здесь есть что-то типа ранжирования, статусы у игроков?
DNA'nın içindeki miyoglobin gen zincirinin bir çeşit dizin olduğunu keşfettik.
В последовательности ДНК гена миоглобина, мы обнаружили, своего рода заикание.
Bir çeşit oyalama tekneyi almamıza yardımcı olabilir.
Любое отвлечение может помочь нам забраться на борт.
Dünyanın diğer her yerindeki sıradan sorular burada bir çeşit sosyal tecavüz oluyor.
Во всем мире это обычный вопрос а здесь это своего рода социальное преступление.
Teste bakacağız ama bir çeşit alerji olduğundan şüpheleniyorum.
Посмотрим, что покажут анализы но я предполагаю, что это аллергия на что-то.
Bir çeşit.
Своего рода.
Sanki bir çeşit çifte standart varmış gibi.
Похоже на двойные стандарты.
Sanki bir çeşit işaret gibi değil mi?
Похоже на знак, тебе не кажется?
Bu bir çeşit metafor muydu?
Это какая-то метафора?
Orada bir adam vardı. Bir çeşit karantina maskesi takıyordu.
Там был человек, на нём была маска чумного доктора.
Bir çeşit uyuşturucu, sanırım.
Какой-то наркотик.
CIA Leland Goines'la bir çeşit anlaşmaya varmış.
Управление заключило сделку с Лиландом Гоинсом.
Ne, sizler bir çeşit kırılma yaşayacağımı ve her şeyi öğrencilerimden birine itiraf edeceğimi mi düşünüyorsunuz?
Вы думаете, что я тут сейчас сломаюсь и признаюсь во всем одной из своих учениц?
Bir çeşit yangın çıkaran bir alet.
Это что-то вроде зажигательного устройства.
Yussef Khalid bir çeşit taş almış, sanırım?
Юсеф Халид забрал какой-то камень?
Öyle görünüyor ki şehirde bir çeşit toplantı var, ve benden raporumu sesli bir şekilde okumamı istiyorlar..
Видимо, в городе проходит какая-то конференция, и еще они хотят, чтобы я прочитал вслух свое сочинение в лобби.
Üçünü de içeren bir çeşit anlaşmaya varılamaması için bir neden göremiyorum.
Лично я не вижу причин, по которым они не могли бы прийти к компромиссу, который бы включал их троих.
Belli ki beyninde bir çeşit hasar var.
Очевидно получали какое-то повреждение мозга.
Ona işimizin yasadışı bir klinik deney, birkaç cinayet ve kullanıcılarına bir çeşit ölümsüzlük vaat eden bir ilaç hakkında olduğunu söyleyin.
Передайте ему, что наше дело касается незаконных клинических испытаний, череды убийств и лекарства, обещающего "бессмертие".
Sana şunu söyleyeyim, Amy'nin bir çeşit yeteneği var.
Говорю тебе, у Эми есть дар.
Bir çeşit Sırp gangster dövmesi şeyiymiş.
Какая-то фигня с татуировками.
Bir çeşit uzun menzilli nakliye gemisinin mürettebatı falan mıyız?
Мы экипаж транспортного судна для какого-то дальнего перегона?
Geminin bilgisayarı yakın bir zamanda bir çeşit güvenlik protokolüne geçirilmiş.
Компьютер корабля просто синициировал вроде протокола безопасности.
Bir çeşit güvenlik protokolü etkinleştirilmiş!
Был активирован протокол безопасности.
Onu bir çeşit gölge katile falan çeviriyorlardır.
генератор тёмной материи.
- Bir çeşit oyun oynuyorlar.
- Что-то вроде "охоты на мусор".
O yüzden bunun bir çeşit kanıtı olmalı, değil mi
Он должен был оставить какой-нибудь след.
Bir çeşit zamansal müdahale ya da elektromanyetik artışların sebep olduğu sıradan bir zaman akışının örneği olabilir, bir anormallik.
Какие-то помехи во времени. А может быть, случайное сэмплирование временного потока, вызванное аномальной электромагнитной активностью.
Bir çeşit tesis mi ne varmış dünya yok olurken orada olacaklarmış.
Какое-то здание... Они будут там жить, когда мир умрёт.
Yüzünde eskrimden kalma bir çeşit yara izi vardı.
У него был шрам на щеке от шпаги или от...
Ateş büyüsü. Bir çeşit.
Заклинание огня.
Ve eğer Demir Şirketi boyun eğip bir çeşit gelir paylaşma anlaşması teklif etse madenciler yüzde yirmi alırdı.
Если в их пещерах найдут железо и предложат доходную сделку, шахтёрам 20 %.
Bunu bir çeşit seks yarışmasına mı çevirmek istiyorsun?
Хочешь превратить это в секс-соревнование?
Görünüşe göre Chad Bryson suçsuz bulunması için bir çeşit iş bitirici tutmuş.
похоже Чэд Брайсон нанял человека, чтобы убедиться, что его оправдают.
Ne çeşit bir işmiş o?
И что это за бизнес?
- Orada ne çeşit bir kaçak eşya var?
Что у тебя там за контрабанда?
Ama muhtemelen bir çeşit besin maddesi falan...
Хотя, может, он как-нибудь через трубочку....
- Ne çeşit bir meyve o öyle?
Какого сорта этот фрукт?
Bunun ne çeşit bir anahtar olduğunu biliyor musun?
Д-дж... Джерри! Знаешь от чего этот ключ?
# Ve bir de 31 çeşit kutsal şarap, içerseniz #
♪ И 31 сорт монастырского вина ♪
bir çocuk gibi 16
bir çocuk 115
bir cevap istiyorum 17
bir canavar 53
bir çift 25
bir cinayet 23
bir ceset 19
bir çok şey 16
bir cinayet işlendi 18
bir çocuk 115
bir cevap istiyorum 17
bir canavar 53
bir çift 25
bir cinayet 23
bir ceset 19
bir çok şey 16
bir cinayet işlendi 18