English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ C ] / Cesaret edemem

Cesaret edemem translate Russian

47 parallel translation
Et olmadan, eve dönmeye cesaret edemem.
Я боюсь вернуться домой без мяса!
Sana bir daha dokunmaya cesaret edemem...
Теперь я совсем не смею к тебе прикасаться...
Onu bir daha görmeye asla cesaret edemem.
- Теперь я не посмею взглянуть ей в лицо. - Сначала поспи.
Elimin kaymasına cesaret edemem.
В руках нет твердости.
- Ben şimdi içeri girmeye cesaret edemem.
- Я боюсь к нему входить.
Saf ve suçsuz oluşunun beni kurtarabileceğini biliyorum... fakat seni trajik bir kaderin içine sokmaya cesaret edemem.
Я знаю что ваша чистота и невиновность могли бы спасти меня... но я не смею вовлекать Вас в свою трагическую судьбу.
Düşmanına mağlup olduğun için böylesi cezalandırılman böyle bir şeye ben bile cesaret edemem.
{ C : $ 00FFFF } Так наказать вассала за то, что потерпел поражение... { C : $ 00FFFF } Даже я не дошла бы до такого.
- Hayır, söylemeye bile cesaret edemem.
Я не осмеливаюсь.
Buna, asla cesaret edemem.
Я не посмею.
Cesaret edemem, Peder. Efendim beni gitti biliyor.
Хозяин мой не должен знать, что я был тут.
Daha fazla burada kalmaya cesaret edemem.
Медлить мне нельзя. Нет!
Daha kalmaya cesaret edemem.
Нельзя мне медлить.
Daha kalmaya cesaret edemem!
Я не могу здесь больше оставаться.
Herkes bakarken cesaret edemem.
Я бы не осмелилась, все бы увидели.
Bunu giymeye cesaret edemem.
Я слишком скромен для такой демонстрации.
Ona bunu söylemeye cesaret edemem.
Я не посмею ей это сказать.
Ama, buradan ayrılmaya cesaret edemem.
Я не смею оставаться здесь.
Sen, etrafta kafan asitle dolu gezerken, uyumaya cesaret edemem hem de o kahrolası bıçakla beni doğramayı isterken.
Я не стану рисковать и спать пока ты тут бродишь с башкой полной кислоты... и хочешь покромсать меня этим ёбаным ножом.
Bunun aksini düşünmeye asla cesaret edemem.
Я бы никогда не осмелился подумать, что могу Вам понравиться.
Ağlarsanız bir şey söylemeye cesaret edemem.
Если вы будете плакать, я не осмелюсь что-либо рассказывать.
Geri gelmeye cesaret edemem.
Я не осмелюсь вернуться.
Yanına yaklaşmaya cesaret edemem.
я уверена, что не осмелюсь находитьс € около него.
Onlara sormaya cesaret edemem.
С ними я даже не осмелюсь об этом говорить.
Hayır olmaz. Yoksa buna bir daha cesaret edemem.
- Heт, нeт, нe могу, инaчe нe рeшуcь.
- Buna cesaret edemem, alyanslı erkeklerden hoşlanmıyorsun.
- Я не рискну. Ты же ненавидишь обручальные кольца.
Dali'nin yatağında olmaz. Dali'nin yatağında yapmaya cesaret edemem.
Только не в постели Дали, нет, только не в постели Дали, я не посмею...
Mektuplarını bulma riski var, buna cesaret edemem şifre konusunda beni sorguya çekecektir.
Если он найдет твои письма, он разведется со мной.
Cesaret edemem.
Я не могу.
Cesaret edemem.
Я не посмею.
Cesaret edemem.
Боюсь поверить.
Doğru olduğuna inanmaya cesaret edemem.
Я не смею поверить, что это возможно.
Kuralları çiğnemeye cesaret edemem, patron.
Я бы не посмел нарушить правила, босс.
Tekrar denemeye cesaret edemem.
- Мм. - Просто не могу вернуться туда, понимаешь?
Sadece bu kadarını söyleyebilirim leydim. Ben de cesaret edemem.
Я тоже не смею так поступить, миледи.
- Kuzen Robert'a bunu söylemeye cesaret edemem.
- Кузена Роберта я бы так назвать не отважилась.
Seninle alay etmeye cesaret edemem, Madison.
Я бы не посмел тебя бросить
Buna cesaret edemem.
Я бы не осмелилась.
Buna cesaret edemem.
Даже не смею.
- Burada konuşmaya cesaret edemem.
Я не могу назвать свое имя.
- Bu, bir şaka olmalı! - Size şaka yapmaya cesaret edemem.
- Вы надо мной смеетесь.
Ona doğruyu söylemeye cesaret edemem.
Я не могу сказать правду.
Yapmaya cesaret bile edemem.
Я не посмею.
Buna cesaret edemem!
Пятый Брат.
Buna cesaret bile edemem.
Я стесняюсь.
Teğmen, Yardım edemem ama beni beni dinliyor olduğunu fark edince, hem rahatsız edici hem de cesaret verici buluyorum.
Не могу не заметить, что вы в самом деле слушаете. Это одновременно и радует, и беспокоит.
Matematik altyapısı yaratıcılık, bunu kelimelerle ifade edemem büyüklük, cesaret, netlik, deha, yoktu işte.
Мощная математическая основа, ген созидателя и то, что... не описать словами. Хватка, мужество, четкость. Одаренность.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]