English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Duygu

Duygu translate Russian

2,312 parallel translation
Toplanılan insan DNA'sı iğnesi onun üzerinde beklenilmeyen bir duygu tepkimesine neden oldu.
Инъекция объединенной человеческой ДНК вызвала в нем неожиданную эмоциональную реакцию
Savaş sona erdiğinde, ilk duygu rahatlamaydı.
Когда война заканчивается, то сначала чувствуешь облегчение.
Şu anda güvende olduğunu gördüğümde hisettiğim şey bu duygu.
Я чувствую, что сейчас ты в безопасности... Это эмоции.
Süslü koltuğunda tek başına oturmak nasıl bir duygu?
Каково это, сидеть за своим причудливым столом в полном одиночестве?
Nasıl bir duygu?
Как все прошло?
Buna duygu diyoruz!
Это - его чувства.
Duygu patlaması yaşayan eş.
Истеричная жена.
bu duygu işte kader.
Эта гармония прекрасна, это чувство, это судьба
Söylediği şarkıdan hiçbir duygu alamadım.
Как четвертое июля Вау!
O duygu doludur.
Она полна эмоций
Her şeye sahip olmak nasıl bir duygu?
Какое ощущение, когда у тебя все есть?
Altın çocuk George Tucker'ın sakatlanmasından sorumlu olmak nasıl bir duygu?
Каково это быть ответственной в том, что произошло с Джорджем Такером, городским золотым мальчиком?
Felaket hormon ve duygu yüklüyüm şu an. Beni eleştirmeyi bırakman gerek artık.
Я сейчас такая ранимая, а ты только и делаешь, что ищешь во мне недостатки!
Eminim nasıl bir duygu olduğunu biliyorsundur.
Готов поспорить, что ты знаешь - каково это. Правильно.
Şu anda, gizlice, duygu yüklü bir konuşma yapabileceğim tek sen varsın.
Ты единственный человек, с кем сейчас у меня может быть тайный эмоциональный разговор.
Nasıl bir duygu biliyor musun?
Я понимаю. Я просто хочу помочь.
Brody, özgür olmak nasıl bir duygu?
- Броуди, каково это – снова быть на свободе?
Yeniden vatanınızda olmak nasıl bir duygu, efendim?
- Сэр, вы вернетесь на службу?
Peki tekrar normal olmak nasıl bir duygu?
Ничего себе! Как это, снова быть нормальным?
- Nasıl bir duygu acaba?
- Интересно, каково это.
Sonunda seninle konuşabilmenin ne kadar güzel bir duygu olduğunu bilemezsin.
Ты не представляешь, как прекрасно наконец говорить с тобой.
Ama bu sefer biraz duygu istiyorum.
Но на этот раз я хочу увидеть твои чувства.
Luke'da da Adam'ın o duygu dolu gözlerinden olmaması çok yazık.
Жаль, что у Люка не такие проникновенные глаза, как у Адама.
Şu an içinde dönen o duygu var ya tek başına büyü yapmanın anahtarı o.
Все эти эмоции, что сейчас бурлят в тебе - это и есть ключ к сольной магии.
Çok güzel bi duygu aslında, ama, Sadece çaresiz bi biçimde Adam'ı Özlemediğim zamanlar.
Между прочим, очень вдохновляет, то что я не скучаю так очтаянно по Адаму.
Yani, kesinlikle duygu mantığın önüne geçiyor gibi. - Değil mi?
- Они просто используют эмоции в корыстных целях.
Geceyi kendi evinde geçireceğini bilmek nasıl bir duygu?
Как ты себя чувствуешь, зная, что проведешь ночь в своем собственном доме?
Yaz boyunca birisiyle yatamamak nasıl bir duygu?
Неужели ты все лето никого не потрахаешь?
Beklentilerin olsun, duygu durumun olsun ; ölçüp biçmelisin bunları.
Я предполагаю, ты должен взвесить все ожидания, эмоциональные инвестиции...
Beni, ne bu işte, ne de diğer işte dinlemiyormuşsun gibi bir duygu.
Я чувствую, что ты меня совсем не слушаешь, ни на этой работе, ни на другой.
Güvenliğin yeni başı olmak nasıl bir duygu?
Как вам нравится должность начальника охраны?
Kötü bir sonuç elde etmek nasıl bir duygu, anlatsana.
Расскажи мне, что чувствуешь, когда происходит плохой исход.
... orijinal bir peçete parçasına sahip olmak nasıl bir duygu?
Меньше, чем цена салфетки?
Meredith'in hasta bebeğini onu deneyime dahil edeyim diye bana duygu sömürüsü yapmak için kullanıyor olamazsınız!
Вы же не используете больного ребёнка Мередит, чтобы я из сочувствия включила её в моё исследование?
Sorumluluğu başkasına yüklemek nasıl bir duygu?
Каково это - перекладывать ответственность?
Bu yüzden, söylemem gereken şeyleri, söylemeyi unuttum ama içimde hep bu duygu vardı.
И я забыла сказать, всё то, что давно должна была, и то что я действительно в глубине души знала всегда.
Demek Ruby ve bebeğin senin çatın altında olması güzel bir duygu.
Наверное, здорово жить с Руби и дочкой под одной крышей.
Duygu eksikliğinin, ilk çocuğuna geçen bir semptom olmasını umuyordum.
Я надеялся, что ваш недостаток эмоций был симптомом чего-то, что могло произойти с Вашим первым сыном.
Duygu, isyana sınır olacaktır ve mahvedilirsin sana garanti veriyorum, tek kelimeyle mahvedilirsin.
Начнётся хаос и тебя раздавят, я гарантирую, что тебя сотрут в порошок.
Bunu yalnızca duygu sömürgesini yeniden görmek istemediğim için yapıyorum ya da daha kötüsü.
Но только потому, что не хочу, чтобы его снова эмоционально отлупили... или ещё хуже.
Ama eğer profesyonel bir fikre karşı değilsen, bu şeyin içine biraz duygu eklemelisin.
Но послушай мнение профессионала, чувак, тебе нужно вложить душу в эту вещь.
Her şeye sahip olmak harika bir duygu olmalı!
Кейл. что только пожелаешь!
Ama bu duygu kör ediyor seni.
Но она ослепляет тебя.
Geri dönmenin ne kadar güzel bir duygu olduğunu sana anlatamam.
Я не могу передать, как рад, что ты вернулась.
Lily duygu patlaması yaşayacak.
Лили просто взорвется.
Bu duygu!
Это ощущение...
Söylediğiniz şarkıyla hikayenin içine girmeli ve izleyiciye keyif vermelisiniz. Duygu biraz farklı.
Петь, полностью растворяясь в песне и петь, чтобы хорошо показать себя на прослушивании, это разные вещи.
Nasıl bir duygu?
Каково тебе?
Sende de aynı duygu var mı?
А у вас?
Onsuz yaşayamadığın bir şeyin olması nasıl bir duygu?
Мартин / Чарльз, чем могу помочь?
Nasıl bir duygu?
Что ты чувствуешь?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]