Geç kaldık translate Russian
954 parallel translation
Elbiseni giy çabuk, şimdiden geç kaldık.
Надевай платье. Мы уже опаздываем.
Çok geç kaldık. Arkadan çıkıyorum. Çıkış yolu kalmadı.
– Я опоздал, они следят за выходом.
- Geç kaldık sevgilim.
- Мы опаздываем, дорогая.
Geç kaldık.
Мы итак уже задержались.
Geç kaldık.
Мы опоздали?
Zaten geç kaldık, değil mi, Nicole?
Может вытащите что-нибудь?
Zaten geç kaldık. Daha fazla bela istemiyorum.
Если не успеем до комендантского часа, у нас и так будут неприятности.
Gidelim, geç kaldık zaten.
Идём, уже поздно.
Lütfen herkes trene dönsün. Zaten geç kaldık.
Граждане пассажиры, прошу в поезд, мы и так вышли из графика.
- Benim. Geç kaldık.
Мы опаздываем.
Geç kaldık.
Мы все равно опоздаем.
Tüm o hikayelerle... geç kaldık.
Мы достаточно развлеклись с этими энтелехиями.
- Evet, ama geç kaldık.
- Да, и мы опаздываем.
- Hayır, ama gerçekten çok geç kaldık.
- Нет, но сейчас мы уже точно опоздали.
Acele et. Çok geç kaldık.
Поторопись, опаздываем.
Burada yaşıyor. Garajı kasabada. Acele et, geç kaldık.
Он живёттут, а гараж в другом месте.
Geç kaldık.
Мы опоздали. Который час?
Şimdiden geç kaldık!
Мы уже опаздываем!
Görünüşe göre ikimiz de geç kaldık.
мы оба опоздали.
- Kusura bakmayın, geç kaldık.
- Прости, мы задержались.
Çok geç kaldık, hayatım.
Уже слишком поздно, дорогой.
Saatin kaç olduğunu biliyor musun? - Geç kaldık.
- Мэрия в пяти минутах отсюда.
Teğmen, geç kaldık.
- Нет, сержант, мы опаздываем.
Üçüncü cinayeti engellemek için çok geç kaldık.
Мы не смогли предотвратить убийство третьей жертвы - Ширли Беквит.
Seninle konuşmak isterdim, ama geç kaldık.
Приятно было бы с вами поговорить, но мы жутко опаздываем.
Çok geç kaldık. Gaza bassan iyi olur.
Мы совсем опаздываем.
Geç kaldık.
Мы опаздываем.
Geç kaldık çünkü Dickie'nin annesi yemek çantasını hazırlıyordu.
Мы опоздаем из-за мамаши Дика, которая собирала ему обед.
Çok geç kaldık.
И так опоздали.
- Çok geç kaldık.
- Мы опаздываем. Мы опоздаем... - Заткнись!
Acele et, geç kaldık.
Смoтpи, вoт идёт oдна из них.
Geç kaldık!
Мы задержались.
Şimdiden çok geç kaldık çünkü vahşi ormandan ayrılalı aylar oldu.
Мы теперь в невыгодном положении, потому что уже несколько месяцев, как он выбрался из джунглей.
- Geç mi kaldık?
- Мы опоздали?
Geç kaldın Reb, iki saat önce Richmond'u aldık!
Ты опоздал, разбойник. Мы захватили Ричмонд 2 часа назад.
- Geç kaldık.
— Уже выходим.
- Zaten geç kaldık bile.
Уже опоздали.
- Evet. Geç bile kaldık.
- Да, мы уже опаздываем.
- Çabuk ol, geç bile kaldık.
Поспеши... начало. Иду, иду.
Beş dakika geç kaldım diye kıyameti koparıyorsun.
Сколько шума из-за того, что я опоздала на 5 минут.
Birazcık geç kaldım.
Я немного опоздал.
Acele et. Geç. kaldık.
Пойдемте бьiстрее.
- Geç mi kaldık binbaşı? ´ ´
- Вот и мы, майор.
- Doğal olarak. Gel haydi, geç bile kaldık.
Если она совершит хоть одну ошибку, мы можем вообще потерять Номера Шесть.
İnin, herşeyi kontrol edeceğiz. Ama zaten geç kaldık!
Спешиться, мы осмотрим ваш груз.
- Üzgünüm, Brian, geç kaldık.
- Прости, Брайан.
- Geç kaldık.
Слишком поздно.
- Ne için geç kaldık?
Слишком поздно для чего?
Yazık ki bilet almak için çok geç kaldım.
Увы, я слишком поздно узнал о казни, чтобы приобрести места.
Yapabilirsin. Benim adımı kötüye çıkarabilirsin, İş arkadaşlarımı dolduruşa getirebilirsin ama artık çok geç kaldın.
Можешь сообщать, можешь писать на меня доносы, можешь натравливать на меня моих сотрудников, только поздно!
" İnsanlık evrim geçiriyor mu, yoksa geç mi kaldık biz?
И нет смысла с надеждой ждать завтрашний день?