Geç kalmam translate Russian
220 parallel translation
- İnşallah geç kalmamışımdır.
- Я не опоздал?
Umarım geç kalmamışımdır.
Надеюсь, ещё не поздно.
Geç kalmam.
Я недолго.
Geç kalmam.
Я ненадолго, милый.
Oh, umarım çok geç kalmamışızdır.
Только бы не опоздать туда.
- Umarım çok geç kalmamışızdır.
- Надеюсь, не опоздаем.
Geç kalmam. Kalacaksın.
Опоздаешь.
Tüm bu sıkıntı için üzgünüm... ama geç kalmamızın sebebi telefonla uyandırılmamamız. Canım, çok üzgünüm.
Прошу прощения за эти неудобства, но мы опаздываем из-за того, что нас не разбудили.
Çok geç kalmam.
Я скоро закончу.
Geç kalmam benim hatam değildi.
Это не моя вина, что я опоздала.
Umarım çok geç kalmamışızdır.
Надеюсь, мы сделали всё вовремя.
Umarım çok geç kalmamışızdır.
Только бы успеть.
Geç kalmamıştık. Hiçbir şey kaçırmadık.
Мы ничего не пропустили.
Geç kaldık. Annen, çaya geç kalmamızdan nefret ediyor.
Мама не любит, когда мы опаздываем.
Umarım çok geç kalmamışızdır.
Будем надеяться, что еще не поздно.
- Köy tehlike altında. Umarım çok geç kalmamışsınızdır.
Я надеюсь, что вы не слишком поздно.
Janet Hong... geç kalmamış.
Дженет Хонг... нет опозданий.
Umarım çok geç kalmamışızdır.
Я просто надеюсь, что еще не слишком поздно.
Sadece bunun için geç kalmamış olmayı diliyorum.
Я только надеюсь, что еще не слишком поздно.
Geç kalmam dedim.
Я сказала : буду не поздно.
Çok geç kalmam.
Вернусь не поздно.
Umarım çok geç kalmamışızdır.
Надеюсь мы не слишком опоздали.
Ofisimde bekleyebilirsin Çok geç kalmam...
Ты можешь пока пройти в мой кабинет Один момент. ...
- Fazla geç kalmam.
- Я не надолго.
- Hayatımda aşk yok. İlerle. - Umarım çok geç kalmamışızdır.
мы не сильно опоздали.
alıngan olmaksa kararın, geç kalmamızın... anlamı, bizi savunmanın önüne koyman.
Так что твое решение притвориться обиженным, указав нам на опоздание... означает, что ты ищешь, как бы вынудить нас защищаться.
- Arabayı suçlama. - Geç kalmamız benim suçum mu?
По твоему, я виновата, что мы опоздали?
Onu yatır, geç kalmam.
Положи его на кровать, я скоро вернусь
Geç kalmamız benim hatam mı?
Разве я виноват, что мы опоздали?
Geç kalmam.
Я не задержусь надолго там.
Her zaman dakik olduğumu farkettin mi? Hiç bir zaman geç kalmam.
Заметила, что я ни разу никуда не опаздывал?
Ben asla geç kalmam.
Единственное, что я себе не позволяю - опаздывать.
Geç kalmam.
Я не опоздаю.
İşe yarım saat geç kalmamı düşünüyorum.
Сейчас я думаю, что уже минимум на полчаса опаздываю на службу.
Çok geç kalmam.
Я быстро.
Hiç bu kadar geç kalmamıştı.
Он никогда так не задерживался.
Peki, geç kalmam.
- Да. Я не задержусь.
Geç kalmam.
Я не долго.
Umarım çok geç kalmamışımdır.
Только бы не опоздать.
- Yani? - Hayatında hiç geç kalmamıştın.
- А ты раньше никогда не опаздывал.
Ben de geç kalmam.
Да, хорошо. Тогда увидимся дома.
Geç kalmam.
Я ненадолго.
- Hiç bu kadar geç de kalmamıştım. - Alışkanlık meselesidir.
Не ложилась так поздно.
- Geç kalmam!
- Я скоро вернусь.
Fazla geç kalmam.
Я не задержусь.
Merak etme, geç kalmam.
Я вовремя.
Umarım geç kalmamışımdır.
- Надеюсь, не опоздала.
Geç olmuştu, kendisi orada kalmamı önerdi.
Было поздно, он предложил мне переночевать.
Pacey'yi dört ay geç terk ettim ve hiçbir açık elbisem kalmamış.
Я бросила Пэйси на 4 месяца позже и ни одно развратное платье не выжило.
İyi haber, geç kalmamışız.
Hу, хорошие новости, мы не опаздываем.
Ek sorumluklarım, erken kalkmamı, geç saatlere kadar kalmamı, açmamı, kapamamı, veznedarları denetlememi veznedarları uyarmamı, haftalık program yapmamı... ve hatırlayamadığım, 12 şeyi daha içeriyordu.
К моему должностному расписанию добавлялись еще 15 пунктов : рано приходить и поздно уходить, открывать и закрывать помещение, проверять поступление денег и их выдачу по каждой кассе.