English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ H ] / Heyecan

Heyecan translate Russian

4,371 parallel translation
Fakat burada görmek isteyeceğin bir şey var. Bu ayki bültenimizin "Personelimiz ve Yerleri" kısmına biraz heyecan katmak istiyorum.
Но, видите ли, у меня есть кое-что, что может внести некую изюминку в нашу ежемесячную газету.
Bilinmeyen Heyecanı.
Восторг неизвестности.
Gençlik heyecanınız beni çok yoruyor.
Ваш молодой задор... выматывает меня.
Yeni ve heyecan verici bir şey var mı?
Что-нибудь новое и захватывающее?
Çok heyecan yapıyormuş.
Она слишком скованная.
Ama içimdeki heyecanı azaltmadı.
Но от него у меня не убавляется энтузиазма.
- Okuması son derece heyecan verici.
Крайне увлекательное чтиво.
Heyecan verici gelmiyor mu yani şimdi?
- Это так интересно.
O kıpırtı ve heyecan sadece masal.
Бабочки и мурашки - это сказки.
Charles, bu heyecan verici.
Чарльз, это так волнующе.
Bu İtalyaya ilk seyahatim. Heyecan verici.
Это моя первая поездка в Италию.
Ancak Marie çalan her kapıya hep umut ve heyecan ile cevap verirdi. İlk çocuğu evi terk ettiği zamanda dahi tek yaptığı bana ve Catherine'e daha büyük bir sevgiyle bağlanmak olmuştu.
Но Мари всегда отвечала на каждый визит с надеждой и теплотой, даже когда ее первенец сбежал.
Çok heyecan yapar da.
Он очень взволнован.
Biraz korkutucu ama aynı zamanda heyecan verici.
Да, это немного страшно, но это также довольно увлекательно.
Bu çok heyecan verici.
это так волнительно!
Heyecan verici değil mi? Pekâlâ Cyril. Belki de bütün silahları atmamalısın diyecektim.
да? я вот что хотел сказать... может не стоит выбрасывать потому знаешь лучше иметь пушку и чем быть и внутри твоей головы ещё как когда только вместо маленьких резиновых ну... ты понимаешь...
Bu onun için heyecan verici bir zaman.
Это захватывающее время для неё. Это.
Yani heyecan verici.
Это... интересно.
Günah Keçisi Bonnie'nin heyecan veren başka bir bölümüne daha hoş geldiniz!
Очередной захватывающий эпизод "Лажающей Бонни".
Bu çok heyecan verici.
Это так волнующе.
Annenin koltuğunda otururken savaşmanın tüm heyecanını yaşamak.
Весь кайф от битвы на уютном мамочкином диване.
Tam da seni görmek için heyecan değil.
Я тоже не особо счастлив видеть тебя.
Bu doğru, heyecan verici değil mi?
Захватывающе, правда?
Biznoktasını bilmezsek, hangi nedenle heyecan budur.
Мы не знаем, поэтому всё это так волнующе.
Ama bu işi çok iyi yapıyorlar yani evli gibi davranma işini. O yüzden düşündüm ki bu heyecan verici bir haber olacak.
Но у них отлично получается... притворяться женатыми... поэтому я подумала, "Это отличные новости!"
Heyecan verici haberleri nasıl servis edersin?
А как нужно сообщать отличные новости?
Sen bir meleksin. Burada olmadan büyük heyecan duyuyoruz.
Ты ангел, мы очень рады, что ты здесь.
Cessna 310, bir Brewster Buffalo'nun heyecanını taşımaz, ama bilirsiniz, sizi yukarı çıkarabiliyor.
"Сессна-310" вряд ли соответствует острым ощущениям Брюстера "Буффало", но, знаете, она дает их нам.
İşin heyecanıydı.
А для острых ощущений.
Senin için heyecan verici olmasına sevindim.
Я рада, что для тебя это такое удовольствие.
İlk sefer heyecanı.
В первый раз испугался.
Bunun heyecan vermesi gerekiyor ama gerçekten hiç vermiyor.
Здесь должен быть выключатель, но его действительно, действительно нет.
Şey bence bundan heyecan duyuyor.
Ну Я верю это даёт ей острые ощущения.
Paylaşmam gereken heyecan verici bir haberim var.
У меня есть невероятные новости.
Seni bilmem ama benim için heyecan verici bir şey bu.
Я не знаю о тебе, но это очень увлекательно.
Heyecan için.
Для острых ощущений?
Bu tutuklamanın çevresinde çok heyecan var mı ya?
И что там по поводу его ареста большой ажиотаж?
Ne kadar heyecan verici.
Я так рада.
Her zaman bu türün hayranı oldum yani bu sömestr "Aramızdaki Canavarlar" adlı bir ders açtıklarını gördüğümde yaşadığım heyecanı tahmin edebilirsin.
Знаете, я всегда была поклонницей этого жанра, поэтому вы представляете, как я была рада, когда узнала, что в этом семестре предлагают пройти курс под названием "Чудовища среди нас".
Heyecan yaptım.
Поторопилась.
- Çok heyecan vericiydi.
- Это было... Это было захватывающе.
Burası heyecan verici bir kentsel dönüşüm yaşamakta olan bariz bir multikültürel yatkınlığı bulunan ve gelecek vadeden bir mahalle.
Это перспективный район с явной тенденцией к мультикультурализму, который претерпевает захватывающее обновление.
Burada olmak heyecan verici.
Очень рада быть здесь.
Vay be, bu heyecan verici değil mi?
Разве это не здорово?
Sizinle tanışmak heyecan verici.
"Рады, наконец, встретиться с вами лично"
Heyecan verici, değil mi?
Разве не восхитительно?
Zamanla her şey yoluna girmeye başlıyor. Ama gerçek anların heyecan dolu olduğunu anlayacaksın.
Со временем, они все сливаются в одно, но ты поймешь, что настоящие моменты-они живые.
Bu şekilde başlamanın gerçek bir heyecan gibi görüneceğini düşünürdü. Evet.
Он считает, что это прям кайф, начинать как мы.
Bu heyecan verici.
Увлекательно.
Bu heyecan verici ve hassas girişime gönüllü olduğunuz için her birinize minnetarım.
И я благодарна каждой из вас за участие в этом захватывающем и ответственном начинании.
- Biraz heyecan falan eklersin.
Надо оживить его.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]