Iki üç translate Russian
5,870 parallel translation
Ancak ölüm saati gece iki üç arası olarak belirlendi.
Время смерти между двумя и тремя часами утра.
Bir, iki, üç.
Один, два, три.
Ve üç cıvatalı cavaletti kelepçesi kullanmalısın, iki değil.
И ты должен закрепить зажимы кавалетти тремя болтами. Такое большое расстояние создаст огромную нагрузку на медные дощечки. Не двумя.
Evet, kızım Natalia onun bakıcısıydı haftada iki ya da üç gün
Да, моя дочь Натали была его няней два или три дня в неделю
İki, üç yıl önce doğum günün için sana bundan almamış mıydık?
Разве мы не подарили тебе такой на твой день рождения пару лет назад?
Haftada iki yada üç kez.
Два, три раза в неделю.
İki yada üç aya buraya ulaşır. Ve içindeki yiyecek bize yıllarca yeter.
Он прибудет через два-три месяца и еды тогда хватит надолго.
İki yada üç kırbaçtan sonra adam müdahale edecektir bizde onu asacağız, ve iş hallolacak.
После пары-тройки ударов, мужчина, с которым она была, выйдет, мы его повесим и вопрос будет решен.
İki, üç kırbaç atabilirsin değil mi.
Вы в состоянии ударить два-три раза?
Bir, iki, üç.
Раз, два, три.
- İki, üç...
- Два, три...
- İki olur, üç olur...
Два, три... - Одиннадцать.
Ve bir, iki, üç, dört.
- И раз, и два, и три, и раз...
Bir, iki, üç...
Раз, и два, и три, и...
Tahminimce iki-üç saat olmuş öleli.
Предположу, что умер он около двух или трех часов назад.
Bir Mississippi iki Mississippi üç Mississippi dört Mississippi ve beş Mississippi!
Paз Mиccиcипи. Двa Mиccиcипи. Tpи Mиccиcипи.
-... iki, üç.
-... два, три.
Hat iki, üç ve dört yedek siperlere!
Линия два, три и четыре, это резерв в окопах!
Bir, iki, bir, iki, üç, dört.
Раз, два, раз, два, три, четыре.
Bir, iki, üç...
Раз, два, три...
Anlaşmanın iki, üç veya dört farklı tarafı tatmin etmesinde sorun ne anlayamadım.
Я не знаю, в чем проблема, если эта сделка удовлетворяет две, три или четыре стороны.
Bir, iki, üç!
— Раз, два, три! — Дави, брат, дави!
- Dört, üç, iki, bir.
- Пять, четыре, три, два, один.
Bana zorla üç kişi vermek istiyorsun oysa iki kişiyle bile kolayca hallederim.
Я только что выбил трех ассистентов на работу, для которой хватит двух.
Oradaki adamların bazılarının iki dikişte bitirdiğini lakin çelimsiz olanlarınsa üç dikişte bitiremediklerini söyledi.
Он сказал, что некоторые из присутствующих могут опустошить его в два глотка, но нет здесь такого слабака, который бы не опустошил его в три глотка.
Bir, iki, üç... ... dört.
Раз, два, три, четыре.
Her taşra gazetesinde iki veya üç haber oluyor.
В каждой провинциальной газете по два-три репортажа.
Bu... İki ya da üç gece önce başladı.
Понимаете, вот все началось две-три ночи назад.
- Bu arkadaşlarımı inanılmaz kıskandırıyor. "-" Arkadaşlarından bahsetmişken hangi nedimeye daha çok çaksam karar veremiyorum iki numara mı yoksa üç numaraya mı yoksa ikisine de mi.
Зато подружки так завидуют. Кстати о подружках, я не могу решить, которую из них хочу трахнуть больше, вторую или третью, или обеих.
Sanki üç ikna olursa, iki de kabul edermiş gibi duruyor.
Если бы третья захотела, вторая бы согласилась.
- Çoğu insanda iki parça olur. Bu adamda üç tane var.
У большинства людей она состоит из двух костей, у этого парня из трех.
Bir iki, üç!
Один... два... три.
Ve bir, iki, üç.
И раз, два, три.
Bir, iki, üç. İşte böyle.
Раз, два, три, вот так.
Bir, iki, üç.
Раз, два, три. Прошу.
Yayının başlamasına son beş, dört, üç, iki...
Эфир через пять, четыре, три, два...
Cidden iki-üç kuruşunuza ihtiyacım olduğunu mu sanıyorsunuz?
Неужели вы думаете, что мне нужна ваша мелочь?
Hadi. Bir, iki, üç...
Раз, два, три...
Bir, iki, üç dört, beş altı, yedi...
Один, два, три... четыре, пять... шесть, семь..
Onunla sadece iki veya üç kez görüştüm ama hâlâ emin değilim Hannah.
Я позволяла ему сгибать мои ноги и руки неестественным образом.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı...
Раз, два, три, четыре, пять, шесть, семь...
Bir, iki, üç, dört, beş. Evet!
Один, два, три, четыре, пять.
Günlük üç öğün, iki gün boyunca.
Это по три приема пищи на два дня.
Bir, iki, üç atla!
Раз, два, три, вперёд!
İki, üç...
На два, три...
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
1,2,3,4, 5,6, 7,8, 9,10.
- İki, üç düzine. Bu hafta sonuna.
Позже на этой неделе.
- Başla, iki, üç. - Bir, iki, yedi, sekiz, dokuz...
Два, три, погнали.
Bir, iki, üç, dört.
Раз, два, три, четыре.
Bir, iki, üç, başla!
Раз, два, три! Бег!
Bir... iki... üç.
Раз, два, три.
üç gün sonra 30
ücretsiz 39
üçte 35
uçakla 22
uçuyorum 78
uçuyoruz 25
üç ay sonra 19
üçüncü gün 23
uçmak 22
üçüncüsü 82
ücretsiz 39
üçte 35
uçakla 22
uçuyorum 78
uçuyoruz 25
üç ay sonra 19
üçüncü gün 23
uçmak 22
üçüncüsü 82
uçuyor 28
uçaklar 26
uçakta 18
üçüncü katta 16
üçüncü olarak 17
üçüncü bölüm 16
uçuyorsun 16
ucuz kurtulduk 16
ucubeler 16
üçüncü kat 58
uçaklar 26
uçakta 18
üçüncü katta 16
üçüncü olarak 17
üçüncü bölüm 16
uçuyorsun 16
ucuz kurtulduk 16
ucubeler 16
üçüncü kat 58