English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Keyfime

Keyfime translate Russian

66 parallel translation
Keyfime bakmak istiyorum artık.
Я хочу насладиться жизнью.
Avlanıp ziyafet çekmek ve keyfime bakmak için ben tek başıma kayalıklara gidiyorum.
Я ухожу к скалам. Буду охотиться, пировать и радоваться жизни.
"Daha önce hiç içmedim," dedim, "ama keyfime diyecek yok doğrusu."
Я ещё никогда не пила, - сказала я. Зато как я наслаждаюсь теперь.
Ben gidip vakit varken keyfime bakacağım.
Вы меня достали.
Ben de rahatlayıp keyfime bakarım. - Kesinlikle.
Можно расслабиться и отдохнуть.
Keyfime diyecek yoktu.
Я чувствовал себя замечательно.
Ama yerinde olsam gidip keyfime bakardım.
На твоем месте я бы узнал, где можно хорошо поесть в Литтл Рок.
Öyle gergin oluyordum ki. Böyle, işe giderken keyfime bakıyorum.
А так я могу расслабиться.
Ally'nin bundan haberi var mı? Bana keyfime bakmamı söyledi. - Evet.
- Элли знает об этом?
Ben Eoin McLove'ım, keyfime göre takılırım.
Я Оуэн Маклав и могу делать все, что хочется.
Sakın dokunmayın keyfime!
Не трогай мои усы!
Okuyorum, dinleniyorum, televizyon izliyorum ve tamamen keyfime bakıyorum.
Я читаю, расслабляюсь, смотрю телевизор и целиком и полностью наслаждаюсь.
Kendi evimde keyfime bakardım
Разгуливал по дому
Keyfime baktım.
Я подумал, "Бог мой!"
Ben keyfime bakacağım.
У него было пару секунд подумать.
Geri kalan kısım içinse, güzelce sarhoş olup... keyfime bakıp kafama takmayacağım.
А насчёт деталей : пусть ими занимается дьявол, когда я вмажусь до полного охуения.
Eğer benim keyfime kalsaydı, burada mikroskobun altında değil evde ayaklarımı uzatmış, televizyon falan izliyor olurdum.
Будь я на её месте, остался бы дома и смотрел телевизор, или что-нибудь вроде того. Не лежал бы здесь под микроскопом.
Şahsi fikrim, hastalara gösterilen ilginin artacağı yönünde. Eğer bu sırada hepiniz paranoyaklaşıp, aşırı rekabetçi olursanız, değmeyin keyfime.
Я думаю это приведёт к улучшению вашей работы... в худшем случае... вы сойдетё с ума соревноваться друг с другом... с днём рожденья меня!
- Bırak, keyfime bakayım.
Да брось, Кирюха. Не ломай мне кайф.
Şimdi keyfime bakabilirim.
Теперь я могу пойти играть.
Aylak aylak dolaşır keyfime bakardım
у меня был бы вечный бал.
Ben sadece keyfime bakarım
Знаешь, я просто замерзла. Замерзааааю.
Bir gün keyfime bakıyordum ki... POLİS
думал о своем...
Keyfime bakıyorum.
Я отлично провожу время.
Ve bu yüce ulus ile kendime keyfime hizmet edeceğim.
И я всегда буду служить этой стране верно и в свое удовольствие!
Bana güvenebileceğiniz tek bir şey varsa o da keyfime bakacağımdır.
И я уже доказал миру : то, что хорошо для меня, полезно для всех!
Elime güzel bir kitap alıp, keyfime mi bakayım?
Помять спину с хорошей книгой. Отдохнуть?
Biliyorum ama ben de keyfime gelmedim. Seninle konuşmam lazım.
Я пришла не просто так.
Şimdi bu kocaman tornavidayı ait olduğu yere koyacaktım ve sonra keyfime bakacaktım.
Мне оставалось только убрать отвертку на место, и можно весь день посвятить только себе.
Bir süre kullanıp keyfime bakacağım sonra da başımdan atıp yenisini alacağım.
Попользуюсь немножко, повеселюсь и выкину.
- Keyfime.
- От моего настроения.
Şu geri tepmede keyfime bakmaktayım.
О, я просто расслабляюсь на этом междусобойчике.
Evde keyfime bakıyor olurdum.
Я бы спокойно отдыхал у себя дома.
Yazın kalan günlerinde keyfime bakarım ben.
Закончим на весёлой ноте эти каникулы.
- Evet. Yani onlarla birlikte Barney izlersin, burunlarından yemek çıkarırsın parka oynamaya gidersin ve ben de işe gidip, yaşıtım insanlarla sohbetler edip keyfime bakarım.
ну, знаешь, ты будешь смотреть Барни и доставать хлопья из их носов играть с ними на площадке, а я буду работать, общаться с ровесниками и наслаждаться жизнью.
Ah. Öyleyse Havai'de keyfime bakabilirim.
Тогда я сделаю что-то наподобие Фазенды.
21 yaşına girdiğim anda Bölge'yi terk edip seyahatler yapıp keyfime baktım. Ancak aşçı olmak istiyordum bu nedenle Rousseau'ya geri döndüm.
Как только мне исполнилось 21, я покинула квартал, чтобы путешествовать и развлекаться, но я хотела быть шеф-поваром.
- Bu benim keyfime göre mi sanki?
Но вряд ли это зависит от меня.
Hayatı keyfime bağlı. Fikrim değişirse onu hemen öldürebilirim!
Будет ли она жить — зависит от моего настроения. могу тут же убить!
Yarının fotoğrafında dünyanın sonunun görünme ihtimaline karşı keyfime bakacağım.
На всякий случай, если завтра на фотке что-то печальное будет я собираюсь оттянуться.
Bunun anlamı da keyfime göre gelip giderim. Sen de buraya geldin.
— Ты пришел сюда.
Ben oturup keyfime bakıyorum zaten.
А я просто сижу дома и дурака валяю.
İyileşip keyfime bakacağım.
Подлечусь там, расслаблюсь.
Ben keyfime bakıyorum.
Мне так хорошо.
Ve sistemin bana karşı geliyor oluşunun farkına varsam da keyfime bakmasını biliyorum.
И я решил - раз система меня кидает, надо самому получать удовольствие.
Becca'yla birlikteyken keyfime diyecek yoktu ve hiç bir şey üretmedim.
Я не мог нормально писать, когда я был с Беккой.
Bizim tarafa konuşlandıkları sürece keyfime diyecek yok.
Чем больше, тем лучше, пока она на нашей стороне.
Keyfime bakacağım.
И я хочу быть только с тобой.
Ama keyfime de diyecek olmazdı.
Но я бы чертовски хорошо проводил время.
- Keyfime bakıyorum. Sahi mi?
Да?
- Keyfime diyecek yok.
– Да.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]