Kölay translate Russian
22,466 parallel translation
Görevinizi biliyorsunuz, kolay olmayacak.
У вас есть миссия, и она нелегкая.
O kadar kolay olmayabilir, yüzbaşı.
Это не так-то легко, капитан.
Yuh. Kolay olabilirim fakat beyaz üstünlüğü konusunda çizgiyi çekerim.
Воу, я может и девушка простая, но нацистов мне не надо.
Temizlik ekibindenmiş gibi giyinip içeri gireceğim böcek temizleme ekibindenim derim. Kolay. Sekreter de "Hiç duymadım ya sizi" falan der.
Я захожу, переодетый в дезинсектора, скажу, что я охотник на вредителей.
Bak geçmişteki zorluklara dönüp bakmak kolay değildir.
Слушай, сложно оглядываться на неприятные воспоминания,
Hadi dostum, sonunda kolay bir görev aldık.
мы наконец получили не пыльную работёнку
Çok kolay, yeni bir önceliği var.
у нее новый приоритет :
O kadar kolay değil bu.
Все не так просто.
O kadar kolay değil.
Это не так просто.
Bu kadar kolay kurtulamazsın, Melvin.
Так просто тебе не выбраться, Мелвин.
Ölümün senin için fazla kolay olacağını düşünüyordum. Çok kolay bir kaçış.
Я сочла, что смерть будет слишком легким наказанием для вас.
"Cece, bu ekmek makinesini kullanmak çok kolay."
- Отлично!
- Çocuk için daha kolay.
- Проще для ребёнка.
Üstelik arabada yapmak o kadar da kolay değildir.
А в машине это не так уж легко.
Bir şey ararken sesli düşünürsen bulması daha kolay olur derler.
Говорят, что если рассуждать вслух, то пропажа быстрее найдется.
Öylesi daha kolay olurdu.
Если бы. Было бы гораздо легче.
- Kolay hedefiz.
- Мы легкие мишени.
Bu hamamböceğini öldürmek o kadar kolay değil.
Не так-то просто убить этого таракана.
Kredi kartı ödemelerini hesabımıza yönlendirmek için kolay erişim.
Можно запросто перенастроить оплату с кредиток на наш счет.
Kullanıcılarımız bir şey satın almanın kolay yolunu istiyor. Böyle bir şey olmamasından dolayı bıkmış durumdalar.
Наши пользователи хотят покупать вещи удобным способом, и они расстроены, что такового не существует.
Kolay değildir.
Это не могло быть просто.
Bu kolay oldu çünkü hiç bir şey bilmiyordum.
Это было легко, ведь я ничего и не знаю.
Öksürüğünde kolay gelsin.
- Удачи вам с этим кашлем.
Üstelik kolay iş.
работа не сложная.
Yani iki katı rüşvet mi vermemi istiyorsun? Onlarla anlaşmak kolay değil.
чтобы я дала тебе вдвое больше денег для взятки... как и заполучить контракт.
Onlarla anlaşmak kolay değil.
С ними невозможно связаться.
Kolayı yasaklamak konusuyla daha çok endişeliler...
Их больше беспокоит запрет газировки...
Eğer sorun olmazsa, hızlı ve kolay bir müdahalesiz test etmek istiyorum...
Если Вы не возражаете, я бы хотела провести быстрый, простой, неинвазивный тест...
Bunu söylemenin kolay bir yolu yok.
как это сказать...
Babalığın ölümüyle sıcak bir yerlere gitmek artık kolay olacak.
Будь папа мёртв... было бы легко отправиться в какое-то тёплое местечко.
Kolay olanı yapmak istemiyorum, Tom.
Я не хочу поступать так, как легче, Том.
Unutmam kolay olmuştur çünkü grup seksin içinde ben yoktum.
Наверное, мне легко забыть, потому что это не со мной они пытались заняться сексом.
Evet, kolay gelsin.
Да, удачи с этим.
Bu toplantıyı kimin ayarladığından emin değilim Bay Cobblept ama gördüğünüz üzere burada düzeni tekrar sağlamakla yükümlüyüm. Ki bu hiç kolay değil.
Я точно не знаю... кто назначил эту встречу, мистер Коблпот, но как видите, я занимался восстановлением порядка в этом заведении, а это непростая задача.
Gerçek kimliğinle yüzleşmek kolay değildir.
Не просто принять себя настоящего.
Kolay demedim Jim.
Я не сказал, что было легко, Джим.
Muhtemelen sert konuşmak büyünü yedeklediğinde daha kolay.
Похоже, что легче дерзить, имея в запасе свою магию.
Bu yol daha kolay. Ve daha eğlenceli. Kardeş, onlar için ağlama.
Этот способ легче и веселее Те моряки были с нашей деревни что бросили нас здесь на смерть
Gözlerimi bağlamak kolay. Duyma kısmı zor olacak.
В то время как ослепить себя легко.. это будет жестоко.
Öylesi daha kolay. Belki ben onu hak ettim ama Damon hak etmedi. Onu öyle ben yaptım.
Так проще. кто он сейчас. проклинай меня.
Böylesi daha kolay değil mi?
Почему нет? Разве так не легче?
Kolay ve güzel bir şey, Tammy.
Что-нибудь красивое и легкое, Тами.
Hiç kolay olmadı.
А это было нелегко.
Bütün bu zırvalıkları bitirme şansı elinde. O kadar kolay değil.
Это твой шанс покончить с вашими заморочками.
Bu çok kolay oldu.
Ну, это было легко.
Pekâlâ dedektif, eğer sen burada olmazsan bir sonraki aşama çok daha kolay olur.
Хорошо, детектив, следующая часть будет проще. если тебя тут не будет, так что я вежливо попрошу тебя уйти, хорошо?
- Enayi, bu çok kolay oldu.
Отстойная сделка. Легко.
Los Angeles'da işlerin kolay olması gerekiyordu!
В ЛА должно было быть легко!
Tam gücündeki Amenadiel'i asla bu kadar kolay yenemezdim.
Больше человек действия. Аменадиэля в полных силах, я бы никогда не побил так легко.
Beni çıkartmak o kadar kolay değil.
Это не так просто сделать.
İkinci defa yapmak daha kolay olur.
Во второй раз легче.
kolay gelsin 78
kolay 211
kolayca 28
kolaydı 20
kolaydır 22
kolay iş 26
kolay para 20
kolay olmayacak 74
kolay oldu 39
kolay mı 24
kolay 211
kolayca 28
kolaydı 20
kolaydır 22
kolay iş 26
kolay para 20
kolay olmayacak 74
kolay oldu 39
kolay mı 24