English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Olmuş

Olmuş translate Russian

29,052 parallel translation
Lucifer, Kötülüğün Efendisi, Işığın Meleği artık Rock Müziğin Boktan Efendisi olmuş.
Люцифер - Князь Тьмы, Ангел Света - теперь ещё мастер бат-рока.
Dün gece olmuş.
Произошло прошлой ночью.
Görünüşe göre burada bir çeşit kavga olmuş.
здесь была какая-то драка.
Belki de bu işe Şerif Helen'i almalıyım çünkü o en azından motive olmuş.
Может, мне стоит нанять шерифа Хелен, потому что она, видимо, единственная, у кого есть мотивация.
Belli ki Vikner'ın FBI'daki kaynakları durumun ciddiyeti konusunda onu ikna etmiş. Kamuya mal olmuş birinin hayatını altüst etmek için kaçak durumuna düşürmek - oldukça etkili bir yöntem.
Очевидно, что источник Викнера внутри ФБР убедил его в том, что угроза, созданная тобою, серьёзна- - отнимаешь одну жизнь — становишься беглецом- - отчаянный поступок для публичного деятеля.
Kuyruğuna bir şey olmuş.
Что-то случилось с его хвостом.
Gerçekten de karışık kasetin olmuş.
Ты получила микстейп.
Daha güçlü olmuş olsaydın belki Ten hâlâ hayatta olurdu.
Не прояви вы слабость, Десятый, возможно, был бы еще жив.
Neden, ne olmuş?
Почему, что с ней случилось?
- Makine antika olmuş artık.
— Машина древняя.
Rahibelere ne olmuş?
А что стало с монахинями?
Mumlar güzel olmuş.
Милые свечки.
Cece, senden Reagan'a mesaj atmanı istiyorum. ve yanıt verirse, En azından hayatta olduğundan emin olmuş olacağız...
ты должна отправить Рэйган смс что она жива.
Mükemmel olmuş.
- Оно идеально.
O halde bugün buraya gelmemiz isabet olmuş.
Полагаю, хорошо, что мы сегодня приехали.
Ayrıca onunla beraber hizmet etme şerefine nail olmuş bizlerin kalbinde yaşayacak daima.
И теперь он живет в сердцах тех, кому повезло служить с ним.
- Japonya'da bir şeyler olmuş olmalı.
Что-то случилось в Японии
Daha sonra bu onun boğulmasına sebep olmuş.
И она оказалась задушенной.
Soo-an, orada bir şey olmuş olmalı.
Смотри, СуАн, там сильный пожар.
Bu şerefsiz enfekte olmuş.
Он заражён!
Bu adam enfekte olmuş.
Этот парень заражён!
Yani ne olmuş?
Ну и что?
- Ne var? MacMillan Hizmetleri'nde ne olmuş?
Что стало с MacMillan Utility?
Ne olmuş beyine?
Что с ней?
Güverte güzel olmuş.
Крыльцо выглядит хорошо..
- Peki ne olmuş?
В Президента не попало.
Sağlam mücadele olmuş.
Адовая бойня.
- Ne olmuş?
- И что?
Ayrıca ona amcasının sağlığının bozuk olduğundan bahsettim. Bu da, amcasını ziyaret etmeye karar vermesine neden olmuş olabilir.
Я также упомянул о болезни ее дяди, вероятно, из-за этого она решила его навестить.
Ona ne olmuş?
А что насчет него?
Ya asistanına ne olmuş?
А ее ассистент?
- Ne olmuş yani?
– Ну и что?
- Ne olmuş yani mi?
И что? – И что? !
Peki sana ne olmuş?
А ты что? А ты что? !
Dedi ki, her ne kadar düşman olmuş olsanız da, bir zamanlar iş ortağı ve arkadaşmışsınız.
Он сказал, что несмотря на то, что вы стали врагами, когда-то вы были партнерами и друзьями.
Kendisi kısaca gömlek giyen, tıraş olmuş bir maymun.
Практически подстриженная обезьяна в рубашке.
- Nasıl olmuş?
— Почему?
- Öyle olmuş olmalı.
— Может быть.
Görünüşe göre, direnişle karşılaşmışlar ve kayıpları olmuş.
Похоже, им оказали сопротивление, и они понесли потери.
Kar beresi etekler ve göz çevresi piercingler moda olmuş.
В моду вошли юбки-сосульки и пирсинг глаз.
Ve bu şekilde Bay Burns'ün tam olarak neyin peşinde olduğunu bulmak için iyi bir pozisyonum olmuş olur.
И это будет отличная позиция, чтобы выяснить, что именно мистер Бернс собирается делать.
Ne olmuş ona?
И в чём же дело?
Görünüşe göre son dakika değişikliği olmuş.
Похоже, их добавили в последний момент.
Ne olmuş böyle?
Что случилось?
- Çok güzel olmuş anne.
Очень вкусно, мам.
Ne olmuş O'na?
Что насчет неё?
Bir kovalamaca olmuş.
Была ловушка.
Kampçılar uyuyup da ışıklar söndükten sonra, burada buluşup neler olmuş öğrenelim.
Так что, когда отдыхающие пойдут спать, мы снова встретимся здесь и узнаем, что случилось.
Ne olmuş ona?
Причём тут она?
Ne olmuş anne?
Что такое, мамочка?
- Kıtır olmuş.
- Заржавела.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]