Uzaklardan translate Russian
211 parallel translation
Grand Hotel'de yaşamak için çok uzaklardan geldim.
Я приехал издалека, чтобы пожить в "Гранд Отеле".
Dilencilerin uzaklardan getirdiği süt, sadece ölüm döşeğindeki hastalara ekmeğe banılıp verilmek üzere saklanıyor.
Их молоко достается только тяжелым больным, которые макают в него хлеб, который попрошайки приносят издалека. Он тоже хранится для больных.
Onlara düşmanın çok uzaklardan geldiğini söyle...
Скажи им, что враг приближается! Он у нас попляшет!
Uzaklardan geliyor.
Очень далеко.
Uzaklardan akrabaların olmasının yarattığı ihtişam çocuğunu kucaklıyor!
Когда приехавшие издалека родственники окружали ребенка, это было гордостью для семьи ;
# Seni çok... # #... uzaklardan gördüm #
Я видел тебя вдали
Ve soğuk New England güneşi yavaşça levazımatçının ofisinin arkasından battı... Gizemden uzaklaşıp, uzaklardan,... cazibeli Sheridan Falls'dan ayrılıyoruz.
С закатом холодного солнца Новой Англии... медленно угасающего за офисом коронера... мы уходим прочь от тайны, прочь от водопада Шеридан... этой чудесной местности.
Sandpiper onu çok uzaklardan getirdi.
ѕеревозчик привез его.
... ama sanki uzaklardan gelen birine,.. ... uzaklardan.
но пришедшего из загробной жизни, из загробной жизни.
Şimdi elimde kalan, beni rahatlatan tek şey, onun sesinin uzaklardan gelen yankısı. Adımlarının hayalî sesi.
Утешало меня только эхо ее голоса звук ее шагов.
Büyük lider, biz sizin Kontrolcünüzü öğrenmek için uzaklardan geldik.
Великий вождь, мы пришли издалека, чтобы поучиться у Регулятора.
Bilge Kişiler bizleri uzaklardan buraya getirdiler.
Мудрые привели нас сюда издалека.
Arkalarında, uzaklardan, bir ateşin ışığı yansıyor.
Помните, снаружи горит свет факелов.
Seni denemek için uzaklardan geliyorlar.
Приезжают издалека для этого.
Tulum çok çok uzaklardan da duyulabilir.
А-а-а... волынку дальше слышно.
Sahip olduğun güç... çok uzaklardan geliyor.
Всё, данное тебе... всё нисходит свысока.
Uzaklardan, Rimspoke'yi görmek için geldim.
я с моим шофЄром приехал издалека, чтобы посмотреть на – еодора'ельгена.
Çok uzaklardan bile göreceksiniz, ben heyecanım!
Когда издалека yвидите меня Я сенсация!
Çok uzaklardan gelerek ulusumuzu ziyaret eden genç bir adamı çağırıyorum. Bu kötü durumu sadece bizim yaşamadığımızı bir zamanlar tıpkı bizimkine benzeyen ve şimdi bizimkinin de aynı kaderi paylaşmak üzere olduğuna inandığım gibi aniden sona eren başka bir dünyadan bahsedecek.
ха йакесы сто едяамо ауто, емам еписйептг тоу ехмоус лас, емам меаяо амтяа, поу еяветаи апо лайяиа, циа ма лас пеи оти дем бяисйоласте ломо елеис се дусйокг хесг, йаи оти йапоте упгяве йаи йапоиос аккос йослос,
Garip bir soğuk beyaz ışıkla parlayarak uzaklardan göz kırpıyor.
Они мерцают чужим, холодным, белым, далеким светом.
Tüm antik bilimadamları içinde bize en uzaklardan seslenen o oldu.
Из всех ученых античности его слова дошли до нас наиболее ясно сквозь века.
Uzaklardan haberleşen balinaların işi giderek zorlaşıyor olmalı.
Китам, должно быть, стало крайне тяжело общаться через весь океан.
Uzaklardan siren sesini duymuş, ambülansın geldiğini ve geçip gittiğini.
И вдалеке он слышит сирену скорой помощи, и это был этот самый куплет.
Hayır, sen uzaklardan dönmeden önce.
Нет, ещё до твоего возвращения издалека.
* Duy son tekboynuzun uzaklardan gülüşünü!
Но ты слышишь, как к небу взлетает Смех последнего единорога.
Selam kelebek, hoş geldin Çok uzaklardan mı geliyorsun?
Здравствуй, мотылёк, добро пожаловать. Ты, наверное, издалека?
* Ne kadar uzaklardan mı geldim?
У края земли - так точно, сэр!
Piel, seninle çok uzaklardan konuşuyorum.
Пьель, я нахожусь от тебя очень далеко.
Çok uzaklardan.
Издалека.
Uzak... Uzaklardan...
Чудится...
Uzaklardan duydum.
Чудится, братья в горах Ломают кизил,
Nasıl çaldığını görün diye uzaklardan geldi.
Это парень долго ехал чтобы показать вам, как отлично он играет на этой штуке.
Uzaklardan mı geldin sen?
Ты так далеко путешевстовал
Çığlıklar. Uzaklardan geliyor.
Крики, далеко.
# Uzaklardan, kimselere # söylemeyen o şarkıyı duyuyorum.
Вдалеке отзвучала баллада, её никто не услышал.
Alaska ve Hawaii kadar uzaklardan kalkıp, önümüzdeki iki uzun, eziyetli gün boyunca birbirleriyle yarışmak için buraya geldiler.
Они приехали с всех концов, даже с Аляски и Гаваев, они приехали сюда чтобы играть против друг друга В течение 2х долгих дней.
Buraya gerçekten çok uzaklardan geldim.
Я просто прибыл очень, очень издалека.
İsmim Bay Snrub ve ben şeyden geliyorum, uh, uzaklardan bir yerlerden işte.
Меня зовут Снреб. И я приехал... из далекого города.
Sadece vesayet davasını izlemek için çok uzaklardan geldin.
Вы проделали долгий путь ради участия в деле об опекунстве.
Siz kadınlarımızı ve çocuklarımızı katlettiniz... korkakça şehirlerimizi uzaklardan bombaladınız... şimdi de bize terörist demeye cüret ediyorsunuz ha?
Вы убивали наших женщин и наших детей, бомбили издалека наши города как трусы, и вы смеете называть нас террористами?
Bakın ben çok uzaklardan geldim.
Я приехал издалека.
Yükseklerden ve uzaklardan duyuluyor Ben de bir işçiyim Sizin yaşadıklarınızı ben de yaşadım
Новая Аргентина, песня борьбы рабочих!
Bu, Dünya'nın çok çok uzaklardan baktığında görünen şekli.
Это планета Земля с очень большого расстояния
Çok uzaklardan geliyor.
Она проделала долгий путь.
Çok uzaklardan geldim.
Между севером и востоком.
Sonra uzaklardan gelen bir ses duydum.
А потом я услышала голос издалека, который говорил :
Başlarda konuşmaktaki çekingenliği, âdeta çok uzaklardan bir anı.
Его первоначальное нежелание говорить с нами кажется теперь смутным воспоминанием.
O sabah güneşin doğuşuna, çok uzaklardan duyulan bir uğultu eklenmişti.
В это утро восход солнца сопровождался странным жужжанием из-за горизонта.
Uzaklardan benim için geldin.
Ты всё сделал.
Cesur kahramanlarıyla vedalaşmak için çok uzaklardan geldiler.
Oни пpиxoдили издaлeкa, чтoбы пoпpoщaтьcя c пoбeдитeлeм.
Çok uzaklardan geldim. Alışkın olduğum yere dönemem.
И не смогу вернуться туда, где былаСовсем новый мир
uzaklaşın 97
uzaklaş 262
uzaklık 23
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklara 40
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaş buradan 43
uzaklaşıyorlar 24
uzaklaş 262
uzaklık 23
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklara 40
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaş buradan 43
uzaklaşıyorlar 24