Yağmur yağıyor translate Russian
407 parallel translation
Yağmur yağıyor.
Разве я виноват?
Günlerdir yağmur yağıyor.
Будет лить несколько дней.
Çok yağmur yağıyor. Sanmıyorum ki...
- Но ведь идёт дождь, и я не думаю...
Yağmur yağıyor.
Ох, как льет.
Ama yağmur yağıyor.
Но на улице дождь. И у Вас температура.
- Yağmur yağıyor.
— На улице дождь.
Ve de çok yağmur yağıyor.
А дождь льет как из ведра.
Oh, bak, yağmur yağıyor.
О, смотрите, идет дождь.
Kocam dışarıda bir yerde, yağmur yağıyor ve ikimiz de içiyoruz.
Идет дождь и мы оба пьяны.
Yağmur yağıyor.
Подожди, я часы возьму.
Sanki yağmur yağıyor gibiydi.
Почти такой же прекрасный, как дождь.
- Yağmur yağıyor.
- Пошел дождь.
- Yağmur yağıyor.
- Дождь!
Mario açsana oğlum şu şemsiyeleri Görmüyor musun yağmur yağıyor?
Марио, доставай зонты. Дождь идет!
Yağmur yağıyor mu arada?
Когда-нибудь идет дождь?
Durmadan yağmur yağıyor.
ѕосто € нно идЄт дождь.
Yazın olsa umursamam ama bu gece yağmur yağıyor. - Üstelik yemekte yememiştim.
Ладно, если б было лето, но там дождь и я еще не ужинал.
Anne, o sadece bir yabancı. Aç ve dışarıda yağmur yağıyor.
Мама, она только проезжая, она голодна и идет дождь.
- Halen yağmur yağıyor mu?
- Всё ещё идёт дождь? - Я не знаю.
- Yağmur yağıyor.
- Идет дождь.
- Oysa gördüğünüz gibi iki gündür yağmur yağıyor.
Он приехал, приехал!
Daima doğruları söylerdi,.. ... yağmur yağıyor olsa bile.
Он всегда говорил правильные вещи, даже если шёл дождь.
Yağmur yağıyor, gitme.
Дождь льет. Не ходи.
Yağmur yağıyor, hem de çok şiddetli!
Дождь все сильней и сильней!
Yağmur yağıyor.
- Hо идет дождь...
- Ama yağmur yağıyor.
Но ведь дождь.
" Yağmur yağıyor darmadağınık bulutlardan Etrafında sıcaktan kavrulmuş ılgınların üstüne yağıyor
Железнодорожная компания спальных вагонов прислала мне свою рекламу.
Yağmur yağıyor, yağmur yağıyor!
Дождь! Дождь!
- Def ol arabamdan. - Yağmur yağıyor.
- Слушай, чтоб твоей задницы здесь не было.
Yağmur yağıyor, ama bize izin vermezler.
Даже в дождь работаем.
Demek istediğim, yağmur yağıyor.
Я хочу сказать, идет дождь...
Yağmur yağıyor ve Riverside Park'ta saha kaygan. There's a late scratch there.
Начался дождь над Парком Риверсайд.
Evet, yağmur yağıyor.
Да, идёт дождь.
Şimdi de yağmur yağıyor. Aferin!
Ну вот, дождь пошел, довольны?
Yağmur yağıyor olabilir.
Вероятно, был дождь.
Bakın çok şiddetli yağmur yağıyor.
Слушайте, сейчас сильный дождь.
Yağmur yağıyor.
Дождь идет.
Ah, yağmur yağıyor.
Ой, Дождь!
Yağmur yağıyor.
Дождь идет!
Yağmur yağıyor.
Похоже, дождь!
Belki hiç kimse gerçekten varolmadı ve dışarda sadece yağmur yağıyor.
Возможно, в мире не осталось ничего, кроме дождя...
Buraya her geldiğimde yağmur yağıyor.
Каждый раз, когда я выбираюсь сюда, идет дождь.
Cennet yağmur oldu yağıyor!
Почти какдождь!
- Yağmur mu yağıyor?
- Дождь пошел?
- Tanrım, yağmur ne de yağıyor!
Господи, ну и ливень!
Özellikle yağmur yağınca ağrıyor.
Особенно, когда идёт дождь.
Evinizden evime resmen yağmur yağıyor!
- Мсье, у меня капает!
Peder, şimdi en iyi zaman, yağmur da yağıyor...
Отче... Может потому сейчас и пошел дождь...
Yağmur mu yağıyor?
- Дождь пошел?
Yağmur hâlâ yağıyor.
Дождь все еще идет.
Neden bir yağmurluk giysin ki? Yağmur yağıyor olamaz mı?
- Наверняка был дождь.
yağmur yağıyordu 31
yağıyor 16
yağmur 95
yağmur mu yağıyor 23
yağmurda 16
yağmur geliyor 16
yağmur başladı 20
yağmur yağacak 48
yağmur durdu 32
yağıyor 16
yağmur 95
yağmur mu yağıyor 23
yağmurda 16
yağmur geliyor 16
yağmur başladı 20
yağmur yağacak 48
yağmur durdu 32