English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Y ] / Yürüyeceğiz

Yürüyeceğiz translate Russian

228 parallel translation
- Seninle biraz yürüyeceğiz.
- Прогуляемся вдвоем.
Muharebe meydanında yürüyeceğiz, zira Tanrı'nın çocuklarının silahları var.
Мы выходим из окопов, Бог с нами, черт с ними!
"İleri yürüyeceğiz." "İleri" çok önemli bir paroladır.
Вперед! " Слово" вперед " - вот главный ключ к сердцу народа.
Uzun bir yol yürüyeceğiz.
Мы всегда в долгой дороге.
Şimdi biraz yürüyeceğiz.
Теперь вперед.
Yola kadar yürüyeceğiz.
Мы пойдём по дороге пешком.
Onlar tam körleşince, düşmanın üstüne yürüyeceğiz.
Как только мы скроемся, то неожиданно обернемся на нашего врага.
Geri kalan yolu yürüyeceğiz.
Дальше мы идем пешком.
Yavaşça yürüyeceğiz, dere yatağını gereğinden daha fazla bulandırmamak için.
Поедем медленно, чтобы не поднимать ил со дна.
Onlar gibi paytak mı yürüyeceğiz?
Мы должны ковылять так же, как они?
Bu dünyada başımız dik yürüyeceğiz.
Мы пойдем по этому миру с гордо поднятой головой.
Gördüğünüz gibi, açık alanda yürüyeceğiz... ve orada aniden kızılderililer gelecek bizi kuş gibi avlayacaklar ve haça gerecekler...
И вот мы идём по открытой местности,... и вдруг появляются индейцы,... откуда ни возьмись. Они подвесят нас за ноги, а вороны будут клевать наши глаза.
Bundan sonrasını yürüyeceğiz anlaşılan.
- Похоже, мы приехали.
Sanırım işe beraber yürüyeceğiz.
Я наверное провожу тебя до работы
Birlikte yürüyeceğiz ve size ne yapılacağını anlatacağım. Bundan nasıl kurtulacağız?
- Пошли со мной, по дороге всё расскажу.
Durmadan yürüyeceğiz, o zaman elimizden kaçamaz.
Пойдем туда, у него нет другого пути.
Bugün, meydanda bir ileri bir geri uygun adım yürüyeceğiz.
Так! Сегодня мы займемся маршировкой на плацу.
- Şehir merkezine doğru mu yürüyeceğiz?
- И что нам нужно идти через весь город?
- Biz yürüyeceğiz anlaşılan.
По-моему, нам придётся идти пешком.
Bir gün yürüyeceğiz Güzel güneşin ışınlarında
- я приехала из " иппеуа -'оллз - ясно... ј где это? ¬ ¬ исконсине. - ¬ ы едете слишком быстро.
İyi de Frank, daha ne kadar yürüyeceğiz?
Нет, Фрэнк... сколько ещё идти?
Yürüyeceğiz!
Пешком!
Arabayı bırakacağız, kiralık araba servisine binip uçağa yürüyeceğiz.
Оставляем машину, садимся на экспресс-автобус, идём на посадку.
Para dediğin gelir gider, ama kızım ve ben... daha uzun yıllar beraber yürüyeceğiz!
Деньги приходят и уходят но дочерняя любовь может продлиться еще 8 лет!
- Gerekirse, yürüyeceğiz.
Если нужно, то мы это сделаем.
Yine yürüyeceğiz.
Снова пешком.
- Ayda mı yürüyeceksin, ja? Ja, ayda yürüyeceğiz- - ve ayda konuşacağız. - Ja.
- Ты пойти по Луна, я?
Birlikte ışınlayıcıya yürüyeceğiz ve beni eve göndereceksin.
Ты идёшь в транспортаторную и отправляешь меня домой.
- Öyleyse Almanya'ya kadar yürüyeceğiz?
- В Германию - пешком?
Oradan, Everest Dağı sahasına 48 kilometreden fazla yürüyeceğiz.
Отсюда мы пройдем пешком около 50-ти километров до Базового Лагеря.
Buradan itibaren yürüyeceğiz.
В двух шагах отсюда.
Biraz yürüyeceğiz.
Немножко прогуляемся.
Daha sonra Kanada'nın kalbine yürüyeceğiz.
После чего мы совершим марш в нутро Канады и мы...
- Evet. Ben Martin, koridorda beraber yürüyeceğiz.
Мы должны будем идти вместе.
Havalanmayı başaramayan 30 yıllık bir Rus kaya sondasına ulaşmak için 100 km yürüyeceğiz ve onu çalıştırmayı deneyeceğiz.
Мы доберёмся до русской ракеты которая не взлетела, и попробуем её разогнать.
Sanırım yürüyeceğiz.
Может, всё-таки пешком?
- Yürüyeceğiz.
Майки, у нас лимит. Идем пешком. - Пешком?
Şurada köşeye park edeceğiz ve sonra geri yürüyeceğiz. Kendine iyi bak.
Запаркуемся за углом, и пойдем назад.
Yürüyeceğiz. Haydi!
Пойдем, вылась.
Zamanla bu şehirde yaşayacağız, caddelerinde yürüyeceğiz düzgün görünümlerini tüketeceğiz, tüm binaları göreceğiz insanlarla hikâyeler yaşayacağız.
Так вот, потом мы обживаемся в этом городе Мы будем ходить по улицам, глядя на них уже как-бы с другой стороны : мы будем узнавать эти здания, потом переживем здесь с кем-то волнующие моменты
Bunu ya şimdi yapacağız, ya da yürüyeceğiz.
Заправляемся сейчас, иначе придется идти пешком.
Arabada olacağız. Yürüyeceğiz. Taco yiyeceğiz Arabaya bineceğiz.
Мы выезжаем, гуляем, едим тако и едем назад.
O aşağılık yargıç hakkında ne düşündüğümüzü gösteren pankartlarla yürüyeceğiz.
Мы понесём огромные плакаты, чтобы этот засранец судья знал, что мы о нём думаем!
- Yeter. - Gerekirse Washington'a kadar yürüyeceğiz.
- Хватит, хватит...
Washington'a yürüyeceğiz.
Он так не отделается.
Yürüyeceğiz. Eylem yapacağız.
Мы будем маршировать, мы будем протестовать...
Birlik olup Berlin'e yürüyeceğiz.
Мы завладеем Мюнхеном, мы двинемся на Берлин.
Bunu mu tartışacağız yoksa marketin kapısına kadar yirmi kilometrelik yolu mu yürüyeceğiz?
Ты хочешь спорить об этом, или мы продолжим 10-мильный поход к входу в магазин?
Eh, sanırım biraz yürüyeceğiz. Drake ve Allen galiba hatırlayamamışlar.
Ну что ж, придётся пройтись пешком...
5 metre arayla yan yana yürüyeceğiz.
Мы встанем в полукруг и разойдемся на 50 футов.
Aslında biz yürüyeceğiz.
Но мы хотели пройтись.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]