English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Y ] / Yürüyordum

Yürüyordum translate Russian

256 parallel translation
Yalnızca yürüyordum. Öyleyse, yürümene bak.
Гуляйте дальше, только не кричите так.
İncilimi okuyarak yürüyordum. Şu satırları gördüm :
Я проходил мимо, читал библию, и прочел эти слова :
Yıllar önce, bir akşam Fairfax Caddesinde yürüyordum.
Одним вечером несколько лет назад я шел по Фэрфакс-стрит.
Lincoln ile birlikte yürüyordum.
Я гулял с Линкольном.
Birinin şunu dediğini duyduğumda yürüyordum.
Я прогуливался, когда услышал, как кто-то произнёс :
Sanki uzun bir koridorda yürüyordum bir zamanlar aynalı olan, ve halen ayna parçalarının takılı olduğu ve koridorun sonuna ulaştığımda karanlıktan başka bir şey yok.
Я словно иду по длинному коридору, где когда-то было много зеркал, и осколки этих зеркал до сих пор висят на стенах. А когда я подхожу к концу коридора, там нет ничего, кроме темноты.
Ben sadece sokakta yürüyordum. O sırada büfeden dergi alan bir kadın gördüm.
Я шла по улице... увидела, как женщина покупает газету.
Bir şey olmadı. Meydanda yürüyordum, polis geldi tutukladı bizi.
Я спускался с базарной площади и полицейский арестовал нас.
- Yürüyordum.
Гуляла.
Bunu kara kara düşünerek yürüyordum. ve kendimi onun kapısının önünde buldum.
Я брела, твердила это про себя... и очнулась перед его домом.
Dışarıda yürüyordum, biri kapıları erken kilitlemiş.
Я гуляла, а кто-то запер дверь.
Sanırım eve yürüyordum.
Я не уверен.
Çok güzel bir caddede yürüyordum.
Я шла по очень красивой улице.
Yalnız başıma yürüyordum.
Я куда-то иду одна.
Ve ceketsiz yürüyordum.
И я выходил без пальто.
Sokakta yürüyordum Düşünüyordum Sinsi bir adam bana şeytanca göz kırptığı sırada
Я по улице одна шла задумчивая вся, когда тот подлый змей вдруг мне подмигнул, злодей.
Yürüyordum.
Гулял.
- Yürüyordum.
- Гуляю.
Ama hala erkek gibi yürüyordum, benimle uğraşma, tamam mı?
И только я один сюда зашел, как мужик! Так что не суйся ко мне, ты понял!
- Sadece yürüyordum.
Просто вошла.. и все.
Caddede kendi halimde yürüyordum.
Я шел по улице и был очень счастлив.
Ben sokakta yürüyordum, kendi işimle meşguldüm.
Произошло то, что я просто гулял вдоль улицы, размышлял о своих делах,..
Neyse, caddede yürüyordum... ve o sesin şöyle dediğini duydum... "İyi akşamlar Bay Dowd."
Я шел по улице и услышал голос у себя за спиной "Добрый вечер, мистер Давд"
Ve 34 yıl sonra Broadway'de yürüyordum ve onu Toffenettis'den çıkarken gördüm.
Только 34 года спустя я шел по Бродвею и увидел, как она выходит из ресторана.
- Yani benim paketlerim ve... onun paketleri vardı. Paketlerle bu şekilde yürüyordum.
Да, у меня были... и ее тоже, и я шел качаясь вот так, да...
Kucağımda bir sürü paketle yolda yürüyordum.
Ну, я нес кучу свёртков.
Eskiden dışarı çıktığımda, son dışarı çıktığımda... sokakta yürüyordum ve... adamın biri bardan dışarı fırladı... tam önüme düştü ve sırtına bıçak saplanmış... olarak yere düştü.
Раньше, когда я еще выходил из дома, в последнюю мою прогулку я шел по улице, и прямо передо мной из бара вылетел парень и упал на землю. И в спине у него торчал нож. Он приземлился на землю.
Ben sadece yanında yürüyordum o kadar.
Я просто шел с ней рядом.
Yürüyordum.
Я шёл пешком.
Eve doğru yürüyordum.
Знаешь, я шёл домой...
Yürüyordum kendi işime bakıyordum, birdenbire bu şey bana doğru geldi ve kafama çarptı.
Итак, я шла по улице размышляя о своих делах, когда неожиданно эта штука вылетает из ниоткуда и ударяет мне в голову.
Heykelin başı tepeden yuvarlandı. Ben ise yürüyordum.Küçük gizli bir geçide ulaştım. Efsaneye göre burası Apollon'un doğduğu yerdi.
Я последовал за ним за терассу львов, за мраморньй фаллос до тайного места, где, по преданию, родился Аполлон.
Onunla dümdüz bir yol üzerinde yürüyordum...
Я с ним долго шел по хорошей и ровной дороге...
Banyoya giderken "Ben nasıl yürüyordum" diye hatırlamaya çalışırsınız.
ѕо пути в ванную вы пытаетесь вспомнить "ј как € хожу?"
- Yürüyordum.
Ходил.
Ağaçlıklar arasında yürüyordum, şu adama takıldım ve birden bire polisler vardı...
Я пошел в кусты, споткнулся о какого-то парня и вдруг налетели копы.
Beklemek istersen sorun olmaz, belki de... Ama yürüyordum ve...
- Я вернусь через час.
Babacığım. Yürüyordum.
Пaпa, я пoшлa гулять...
- Hayatımda ilk kez saklanma... gereği duymadan sokakta yürüyordum. Büyük büyükbabam Emanuel...
Впервые в своей жизни я шел по улице, не чувствуя, что я прячусь от кого-то.
Haftanın ilerleyen günlerinde seks karnemi düşünerek eve yürüyordum.
Позже на той неделе я шла по улице, размышляя о своем "послужном" списке...
Yürüyordum, telefonu görünce Chris'i bir arayayım dedim.
Да так.. Гулял, увидел телефон - дай, думаю, позвоню Кристоферу.
Yürüyordum, hava almaya ihtiyacım vardı.
Мне нужен был свежий воздух.
Garip bir sokakta yürüyordum... ve içimde Tokyo gibi yabancı bir şehirde yürüdüğümü hissettim.
Я шел по странной улице, и казалось, что я в чужом городе. Будто бы в Японии, в Токио.
Bir gece sokakta yürüyordum.
Иду, значит, ночью по улице.
Yolda yürüyordum.
Я гулял.
Santa Monica yakınlarındaki plajda arkadaşımla yürüyordum ve Dr. Grambs yanımıza geldi...
Я прогуливался, с моим другом около пляжа в Санта-Монике доктор Грэмбс пробегал мимо...
- Yürüyordum.
- Я гулял.
Yolda yürüyordum, sonra ayağım...
Я и говорю, шёл по улице, поскользнулся, уп... хм... ну, вот...
Burunda yürüyordum.
Расхаживала на верху.
Ormanda, Tanrı'yı düşünerek yürüyordum.
Я был в лесу, размышляя о Христе.
Zar zor yürüyordum.
Она была вся мокрая.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]