Öğreniyorsun translate Russian
417 parallel translation
Boş verin. Islahevinde bir sürü iyi şey öğreniyorsun.
Загасите огонь и убирайтесь отсюда, или я вызову полицию!
- Bu kadın zırvalarını nereden öğreniyorsun?
- От куда у тебя эти бредни о женщинах?
Bahçecilikle uğraşınca tuhaf şeyler öğreniyorsun.
Ты узнаешь странные вещи, когда... делаешь сад.
Öğreniyorsun.
Ты учишься.
- Çok şeyle başa çıkmayı öğreniyorsun.
- Да, учишься иметь дело с разными людьми.
Burada yaşıyor ve öğretmenlik yapıyorum. İster istemez öğreniyorsun.
Ну, когда живёшь и преподаёшь здесь, то учишься.
Yaşamayı yeni yeni öğreniyorsun.
Ты начинаешь учиться жить.
- Bundan ne öğreniyorsun?
– Чему Вы отсюда научитесь?
Çabuk öğreniyorsun.
Быстро схватываете.
Roma zamanında yaşamanın nasıl bir şey olduğunu öğreniyorsun.
И ты узнаешь как это было - жить во времена Римской Империи.
Çabuk öğreniyorsun.
Ты быстро понимаешь.
O zaman ALFABE'yi neden öğreniyorsun?
И чего только тебя азбуке учат?
Gerçekten bilmiyorum ; herhalde hepsini yaşlanınca öğreniyorsun. Belki de onları usandıran budur. Bilmiyorum.
Если честно я не знаю, когда точно становятся взрослыми.
Çünkü çok hızlı öğreniyorsun. Yaşlı Sadhular senin bir gün yüce bir insan olacağını söylüyorlar.
Быстро и легко давались тебе упражнения, часто поражалисьстарые саманы твоим способностям.
Bir şey daha öğreniyorsun dostum ve sana tavsiyem bunu hemen öğrenmen.
Ну, ты кое-чему тоже научишься, друг мой. и я советую тебе научиться этому прямо сейчас.
İşi öğreniyorsun.
Ты учишься.
Burada, varolmayı öğreniyorsun.
Здесь ты пытаешься всё это продлить.
Yalnız bir adam gibi yürümeyi, gezmeyi aylaklık etmeyi, bakmadan görmeyi bakıp da görmemeyi öğreniyorsun.
Ты учишься ходить, как ходят одинокие мужчины, прогуливаясь, бездельничая, смотреть и не видеть, видеть, не глядя.
Şeffaflığın, hareketsizliğin var olmamanın sanatını öğreniyorsun.
Ты познаёшь искусство прозрачности, неподвижности, небытия.
İskemlede oturmayı uzanmayı veya dikilmeyi öğreniyorsun.
Ты учишься подолгу сидеть, лежать без движения, стоять.
Resimlere, sanki asıldığı duvarın veya tavanın veya parçasıymış gibi duvarlara da seni onlarca, binlerce yola, merhametsiz labirentlere, kimsenin asla çözemeyeceği şifrelere çürüyen suratlara sürükleyen tablolarmış gibi bakmayı öğreniyorsun.
Учишься смотреть на картины, как будто они - часть стены или потолка, а на стены - как будто это картины, и ты готов без устали прошагать тысячи дорог, изображённых на них, войти в опасные лабиринты, погрузиться в тексты, которые никому не расшифровать, в распадающиеся лица.
Çok çabuk öğreniyorsun.
Далеко пойдешь.
Çabuk öğreniyorsun.
Ты способный ученик.
Üç yıldan sonra, tüm dümenleri öğreniyorsun.
А через три года ты выучишь все приёмчики.
Piyano çalmayı mı öğreniyorsun?
На пианино! ?
İşte bu kadar, çabuk öğreniyorsun.
Вот и все, ты быстро схватываешь.
Dalga geçme, öğreniyorsun işte.
Не валяй дурака, ты учишься.
Bir kardeşin olduğunu bugün yeni öğreniyorsun ama kıIın kıpırdamıyor, yüzünde en ufak bir tepki göremiyorum.
Они сказали тебе сегодня, что у тебя есть брат, а я не увидела на твоем лице ни малейшей реакции.
- Evet. Söyle bakalım, okulda ne öğreniyorsun?
А скажи ты, чему вас там учат?
Kızının seni boynuzladığını öğreniyorsun.
Обнаруживаешь, что твоя благоверная ходит налево..
Bazı sözlerin yanlış ama çabuk öğreniyorsun.
Некоторые твои слова непра - вильны, но ты быстро учишься.
Çabuk öğreniyorsun.
Вы ловите на быстро.
Rusça mı öğreniyorsun?
Учите русский?
- hayır, paraya ihtiyacım var - ticareti öğreniyorsun, bu güzel
- Нет, не сегодня. Мне нужна монета. - Хорошо, что ты учишься торговли.
Topu takip etmeyi öğreniyorsun!
" "читесь следовать за м € чом!"
- Tüm bunları nereden öğreniyorsun?
- Это научньiй факт.
Çok iyi öğreniyorsun.
Tы делаешь успехи.
Öğreniyorsun işte.
Вот так, уже лучше.
Başta alışması zor oluyor ama sonra öğreniyorsun... ve eski dostunun üşümüş burnunu görmeyi dört gözle bekliyorsun.
я почти привык к этому. — коро ¬ ы будете относитьс € к этому, как к простому насморку.
Asla tatmin olmazsın, değil mi? Ama kontrol etmeyi öğreniyorsun. Tibetliler gibi azla yetinmeyi öğreniyorsun.
Но учись контролировать желание, следить за ним, и выживать за счёт малого.
Çok çabuk öğreniyorsun.
Ты и правда ухватил суть!
Hey, öğreniyorsun!
О, ты начинаешь понимать...
30 ya da 40 kavgadan sonra, Öğreniyorsun.
После 30 или 40 ссор, начинаешь улавливать.
Hem paranı alıyorsun hem de bir şeyler öğreniyorsun.
Получаешь деньги и кое-что узнаёшь.
Öğreniyorsun.
Ты быстро схватываешь.
Üç gün üst üste, 24 saat aynı insanla çalışırsan bir şeyler öğreniyorsun.
Если работаешь 24 часа в день с кем-то три года, то начинаешь замечать кое-что.
Ne kadar çabuk öğreniyorsun.
Ты так быстро всему учишься.
Öğreniyorsun.
Вы быстро схватываете.
- Kiminkini kullandın? - Kuyruklu bir bebeğe sahip olmak yeterince kötü. Şimdi onun bile sana ait olmadığını öğreniyorsun!
Мало того, что у меня хвостатый ребёнок, так он, оказывается, ещё и не мой.
Bazı şeyleri acı şekilde ögreniyorsun Hele bir polissen herşey hakkında fikrin oluyor Hayat hakkında bazı şeyler sanırım hata yaparak öğreniliyor.
Когда ты новенький тебя учат всему, что должен уметь полицейский кроме того, как жить с ошибкой.
Sonunda öğreniyorsun Liu Kang.
Ты, наконец-то, учишься, Лу Кенг.
öğrenci 51
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceksin 43
öğreneceğiz 28
öğren 61
öğreneceksiniz 19
öğrenciler 57
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceksin 43
öğreneceğiz 28
öğren 61
öğreneceksiniz 19
öğrenciler 57
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17