English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / A call for you

A call for you traducir turco

1,948 traducción paralela
Dr Shephard, there's a call for you.
Dr. Shephard, telefonunuz var.
There's a call for you from Ike Dubaku.
Ike Dubaku adıyla sizin için bir arama var.
There's a call for you.
Sana telefon var.
A call for you in the warden's office. It's urgent.
Müdürün odasında sana acil bir telefon var.
Sir, there's a call for you, urgent call for you.
Efendim, sizin için acil bir telefon var.
Sorry to bother you guys so late, but, um, I got a call from uh, the girl who was babysitting for you, named Angie.
Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm ama sizde bakıcılık yapan Angie adındaki kız beni aramıştı.
All right, well, could you give him a call for me, then?
Pekâlâ, benim için onu arayabilir misin?
I'll call Emma, Tell her to set a case aside for you.
Emma'yı arayıp senin için bir kutu ayırmasını söylerim.
Well, for starters... you're gonna make a phone call.
Başlangıç olarak bir telefon edeceksin.
- You call for a crime lab?
- Adli tıbbı aradınız mı?
And then when you can't stand the pain anymore you'll make a phone call for me.
Ve artık acıya katlanamadığın zaman bir telefon edeceksin.
And tomorrow or the day after, I'll call you, and you'll meet me for a drink.
Yarın ya da ertesi seni arayacağım ve buluşup birer içki içeceğiz.
I just thought, I hadn't heard from you and how stupid is it that a gal has to wait for a guy's call anyway, right? "
Senden bir haber alamayınca bir kadının mutlaka erkeğin aramasını beklemesinin çok aptalca olduğunu düşündüm.
Uh, Mr. Vance, there's a telephone call for you on line three.
Bay Vance, sizi arıyorlar. Üçüncü hat.
Let me call a grief counselor for you.
İsterseniz, size acınız için bir danışman ayarlayabilirim.
I'll call the property manager, set up a time for you to stop by their office.
Bina yönetimini arar, onların ofislerine uğrayacağını söylerim.
So would you just be a sport and call up for me?
Şimdi bana bir iyilik yapıp, arar mısın lütfen?
Just ask for it. I'll give you a missed call.
Sana çağrı atarım.
Madam president, there's a phone call for you.
Bayan Başkan sizin için bir telefon var.
I need you to call the Attorney General and draft a witness protection agreement for Jonas Hodges.
Savcıyı araman gerek. Jonas Hodges için tanık koruma programı isteyeceğiz.
I need you to call the attorney general and draft a witness protection agreement for Jonas Hodges.
Başsavcıyı arayıp Jonas Hodges için tanık koruma programı hazırlatmanı istiyorum.
A phone call for you.
Telefonunuz var.
Look, either we pull this job off flawlessly or you call Weber and you ask for witness protection, which isn't a choice at all because Nicky will find you and he will kill you.
Bak, ya bu işi kusursucaz beceririz ya da Weber'i tanık koruma için ararsın, ki bu bir seçenek bile olmaz. Çünkü Nicky seni bulur ve öldürür.
Now, I'm sorry for fussing at you, but... I just think you should consider yourself lucky that, for the time being, you have a place like this to call home.
Böyle konuştuğum için üzgünüm ama bana sorarsan evim diyebileceğin böyle bir yer olduğu için şanslısın.
You call for a jump?
Çekiciyi siz mi çağırdınız?
So, just, next time that you want to play daddy for a little bit, please call first.
Bir daha babacılık oynamak istediğinde önce ara bari.
Anyway, I tell you, that bullet was like a wakeup call for me, rudy.
Herneyse, bu kurşun benim için bir kalk borusu gibiydi Rudy.
I'll call a good defense attorney for you.
Senin için iyi bir savunma avukatı bulacağım.
Make a call to Neuilly. Ask for my mother. Tell her I'm having dinner with you.
Neuilly'yi arayıp, annemi sor ve ona seninle akşam yemeği yediğimi söyle.
You told my men to call me for a truce.
Adamlarımdan ateşkes için beni çağırmalarını söylemişsin.
Should I call the undertaker or an ambulance? You're asking for a fat lip.
Cenaze arabası mı yoksa ambulans mı çağırmalıyım?
They're trying to create a jury nullification so you'll call for a mistrial because they know they're going to lose.
Size hatalı yargılama yaptırmak için jüriyi etkisizleştirme çabasındalar. Çünkü kaybedeceklerini biliyorlar.
You know, we have so many people after us, if we don't get to a landline soon and call for a ride, we're not gonna make it through this night alive.
Biliyor musunuz, peşimizde çok kişi var yakında bir telefon bulup bir araç çağıramazsak bu geceden canlı çıkamayacağız.
Don't you ever call me into that interrogation room again. And if you have a question for my partner, then you ask my partner.
Beni bir daha asla sorgu odasına çağırma ve ortağımla ilgili bir sorun varsa, o zaman gidip ortağıma sor.
And when you refused a request for a house call, he had no choice but to take it into his own hands.
O gerçek bir inanan sen ev için bir isteği reddettiğinde çaresi kalmadı, ama onu eline alarak sahiplendi.
Okay, okay, look, I'll call you later and give you a place for the meeting.
Tamam, seni sonra arayıp buluşacağımız yeri söylerim.
You said hello like you're waiting for a phone call from some very special lady!
Sanki özel bir bayandan telefon bekliyormuş gibi merhaba dedin!
Oh, my God, I'm loving this. All right, that bunch of thugs that you call a team up there is showing their true colors for the whole world to see.
Sizin takım dediğiniz o haydutlar en nihayet gerçek yüzlerini gösterdi.
look, look, chief. why don't you let me call in for a search warrant?
- Bakın, bakın, Şef neden arama emri çıkartmak için aramamı beklemiyorsunuz?
I'm just saying it was a really, really big wake-up call for me which is why I wanted to talk to you.
Demek istediğim benim için büyük bir uyanış oldu o yüzden sizinle konuşmak istedim.
You're gonna call your mommy or your daddy or your parish priest or your Boy Scout leader and they're gonna deliver me a cheque for $ 4650.
Sende anneni veya babanı veya kilise papazını veya izci grubu liderini arayacaksın. Onlarda bana 4650 dolarlık bir çek yollayacak.
I was going to call for a doctor, but you seemed fine.
Doktoru aramıştım ama şuanda buna gerek yok gibi görünüyor
I didn't, uh, call you in here for a lecture, Jim.
Seni nutuk çekmek için çağırmadım, Jim.
I think you get a call because you can't keep your penis out of the face of every girl who works for you.
Bence haberi almanın sebebi penisini işe her yeni gelen kızın yüzünden uzak tutamıyor olman.
Tracy. I'll call up my friends at NASA... and I'll set up a flight for you.
Tracy, NASA'daki dostlarımı arayacağım ve senin için bir uçuş hazırlayacağım.
I guess he's running a little late. You want me to call him for you?
Sanırım biraz geç kalacak.
You better call the moon and make sure they have a bed for you.
Yatacak yer var mı diye ayı arasan iyi edersin.
Hmm, you know what? Next time something " goes down'... I get a call for the exclusive.
Bak, bir daha olay çıkarsa, özel haber için haber vereceksin.
We need you to call Every rv park in the area. Alert the owners to be On the lookout for a family
Alandaki bütün karavan parklarını aramanız ; park sahiplerini, tanıma uyan aileye karşı uyarmanız gerekli.
You know, when you're talking about that much money, 10 grand for a call girl is like deciding Where to go for dinner.
Bu kadar çok para söz konusu olunca bir kıza 10.000 dolar vermek nerede yemek yiyeceğine karar vermek gibi.
I don't know what you call it in the States, but we have a name for it in Canada.
Sizin Amerika'da ne dediğinizi bilmiyorum ama istediğinin Kanada'da bir adı var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]