English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / And another

And another traducir turco

22,191 traducción paralela
And another... five weeks ago.
Bu da bir başkası. Beş hafta önce.
One boot was next to it and another boot was ten feet away.
Botunun biri hemen yanında, diğeri üç metre ötede duruyordu.
And another car. Two cars.
Bir tane daha geldi.
And another trucker, Mike Walton... arrested by CHP in Chatsworth for hiding ephedrine in his cargo.
Bir başka kamyoncu, Mike Walton. Chatsworth'ta polis tarafından bagajında efedrin saklamaktan tutuklanmış, yine illegal arama iddiası.
Beneath one secret, there's another and another and another.
Bir sırrın altında başka bir sır onunda altında başka bir sır vardır.
And another.
Ve bir tane daha.
We found a report of an assault in Sturbridge, Massachusetts, where a young woman wearing a mask attacked another young woman and shaved her head.
Sturbridge, Massachusetts'te meydana gelen bir saldırı raporuna göre maskeli genç bir kadının başka bir genç kadına saldırıp kafasını tıraş ettiğini öğrendik.
The court is also mindful of the fact that Mr. McBride faces charges of drunk driving, and resisting arrest in another courtroom.
Mahkeme ayrıca Bay McBride'ın başka bir davada, sarhoş araç sürmekten ve tutuklamaya direnmekten yargılandığını da biliyor.
It is one thing to come home with a cure. It's another to rebuild a country and take on the rest of the world.
Tedaviyle eve dönmek başka birşey bir ülkeyi yeniden inşa etmek ve dünyanın geri kalanına kafa tutmak ayrı bir şey.
Pair on the roof, another in the back, and two pairs in front.
Bir çift çatıda, diğeri arkada ve ve iki çift de önde var.
But what I should have done was apologize for scaring you by driving too fast, beg your forgiveness... and ask for another chance.
Ama asıl yapmam gereken şey, çok hızlı gittiğim için senden özür dilemek, bağışlaman için yalvarmak ve... bir şans daha istemekti.
If he keeps showing up at the site like this, I'm gonna have to find another job, and this one was hard enough for me to get.
Eğer iş yerime böyle gelmeye devam ederse başka bir iş bulmak zorunda kalacağım ki,... bu işi bile bulmak benim için hiç de kolay olmadı.
And if you want to bring another girl, we can make it a real party.
Başka bir kız getirmek istersen güzel bir parti yapabiliriz.
♪ And I must say, though we may not get another ♪
# Söylemeliyim ki, olmayacak başka #
And then maybe we can talk about giving us another shot.
Belki birbirimize bir şans daha vermemiz hakkında konuşabiliriz.
And if you don't tell us exactly what happened at the museum yesterday, we will be forced to give you another injection.
Biz aslında devletten geliyoruz. Bize dün gece müzede tam olarak neler olduğunu anlatmazsanız size bir enjeksiyon daha yapmak zorunda kalacağız.
The underlying technology has scaled by a factor of a million in computational speed, in bandwidth of communications, in storage capacity and it may go for another decade to a factor of a billion or even a trillion.
Temel teknoloji bilgisayımsal hız, iletişim bant aralığı, depolama kapasitesi açılarından bir milyon katına çıktı ve önümüzdeki on yılda bir milyara hatta trilyona çıkabilir.
And they played and they spoke with one another and they taught one another about the science as non-experts, and they began reading papers and they began studying and understanding.
Oynadılar, birbirleriyle konuştular ve uzman olmasalar da birbirlerine bilimle ilgili şeyler öğrettiler ve makale okumaya, çalışmaya ve anlamaya başladılar.
Well, now there's another one with much less risk, easier to fund, and it puts even some smaller nation states on the same playing field as larger ones.
Şimdi ise çok daha az riskli, fonlaması kolay bir yol var ve bu, bazı ufak ulus devletlerini büyüklerin oyun alanına getiriyor.
I think it's important for us to take advantage of that window while it is open and to establish life on another planet in the solar system just in case something goes wrong with Earth.
Bence bu pencere açıkken bundan faydalanmamız ve dünyada ters bir şeyler olursa diye güneş sistemindeki bir başka gezegende hayatı başlatmamız önemli.
And, uh... You know, there could be either a natural or manmade disaster that knocks the technology level below that where it's possible to travel to another planet.
Doğal ya da insan kaynaklı, teknoloji seviyesini bir başka gezegene gitmeye mümkün kılacak şekilde bırakan bir felaket olabilir.
This is, you know, a robot conceptualizing what is gonna happen in the future and thinking about different scenarios and for any of these motions it's considering thousands and thousands of scenarios per second that might happen, especially when you get to the point of robots exchanging information with one another, then you might have a robot dreaming about places it hasn't even been.
Burada bir robot gelecekte ne olacağını ve farklı senaryoları canlandırıyor ve tüm bu hareketler için olabilecek binlerce senaryoyu saniyeler içerisinde düşünüyor, özellikle de robotların birbiriyle bilgi alışverişi yaptığı noktaya gelince, daha gitmediği yerleri düşleyen robotlar olabilir.
We don't even have a name for it but it's around the internet, it's around connectivity, it's around building machines to think for us and I think we're due for another shift in our morals, in our.... in our definition of what it means to be human.
Bunun için bir isim bile belirlemedik ama bu internette, bağlanabilirlikte, bizim için düşünen makineler üretmede. Ve bence ahlakımızda bir değişim daha yaşanacak insan olma tanımımız değişecek.
He killed a police officer and a sheriff's deputy, after killing two family members of another cop.
Bir polisi ve bir şerif yardımcısını öldürdü, öncesinde de başka bir polisin iki akrabasını öldürmüştü.
And I wrote, like, eight songs, one after another, like, boom.
Art arda sekiz kadar şarkı yazdım.
Can we just cut to the part where we go to another world and skip the whole guilt and recriminations bit, please?
Başka bir dünya ya gidiceğimiz kısma gelebir miyiz? tüm bu suçluluk ve suçlama kısmını geçebilir miyiz artık?
Well, see, now, that's a whole... another... element for lawyers and legislators and people like that to figure out.
Şimdi bakın, o çok başka bir konu ve avukatlar ile kanun koyucuların bileceği bir iş.
Here's a, uh, note that she left me because, uh, she would hold these for me in the mail and basically just say, "here's another nasty thing."
İşte bana bıraktığı bir not. Bunları benim için posta kutusunda tutuyordu ve sadece "Başka bir edepsiz şey daha" yazıyor.
And you are... just another pretty piece.
Sen de onun parçalarından birisin.
We've been unable to withdraw funds from your bank, actually and we were in the process of moving you to another facility.
Banka hesabınızdan para çekememeye başladık ve sizi başka bir tesise göndermek üzereydik.
Just take one step. And then, after that... you take another step.
Bir adım at, sonra da, bir adım daha at.
You take one step and then another? Really?
Bir adım, sonra, bir adım daha mı?
You take one step and then another.
Bir adım atıyorsun, sonra bir adım daha.
If there is to be another attack and we get there before McCarthy, we're looking at a possible goldmine of intel.
Eğer başka bir saldırı olacaksa... ve oraya McCarthy'den önce varırsak, olarak bir istihbarat madeniyle karşı karşıya olacağız.
And give the mole another chance to slip us up?
Ve köstebeğe bizi atlatması için bir şans daha verelim öyle mi?
And tomorrow, we'll know, one way or another.
Ve yarın, bir şekilde öğreneceğiz.
I have nothing to hide, and so help me if that Guano takes another crack at my personal life.
Saklayacak bir şeyim yok ve eğer o Guano bir daha özel hayatıma karışırsa sonucuna katlanır.
And you're sure it's not another fake meeting?
Bunun da sahte bir toplantı olmadığına emin misin?
And that is another loose connection severed.
Bir başka zayıf halka daha koptu.
I just left another 11-year-old boy and his little sister without a father.
On bir yaşındaki bir başka çocuğu ve kız kardeşini babasız bıraktım.
Our missing Corpsman- - he's been sending and receiving date and time from another burner.
Kayıp sıhhiyecimiz başka bir kullan attan zaman ve tarih yolluyormuş.
And, uh, another for some information.
Biraz bilgi karşılığında bir ellilik daha.
Langley's fearful of another Shaw leak and the repercussions if Iosava's name makes the headlines.
losava'nın adı manşet olursa... Langley yeni bir Shaw sızıntısı olmasından ve yankılarından korkuyor.
You figure them out and then destroy them and never make another one.
Yapılarını öğrenin ve sonra yok edin ve onlardan üretmeyin.
You also failed to mention that whoever was behind the attempt is still at large, and that you believe another attempt is likely.
Bu teşebbüsün arkasındaki kişinin hala serbestçe gezdiğinden ve bir teşebbüsün daha olabileceğinden de bahsetmedin.
And you'll be hearing his name at your trial, because you hired him to commit one murder and then take the blame for another.
Ve onun adını kendi mahkemende duyacaksın çünkü onu bir cinayet işlemesi ve sonra da diğer cinayeti üzerine alması için kiraladın.
- And if we do not act now we may never get another chance.
- Ve şimdi harekete geçmezsek elimize bir daha böyle fırsat geçmeyebilir.
I have searched for another answer and have nothing but blistered feet to show for it.
Aksini araştırdım ama bir şey çıkmadı. Ayaklarımda şişlikten başka.
The families and merchants of this city cannot afford another tax.
Şehrin aileleri ve tüccarları başka vergi karşılayamayaz.
I feel like such a jerk even asking for another favor, but, um... My landlord fixed this leak in my living-room wall, and I have to move this big chest back, and the guy I'm seeing was supposed to help me.
Bir ricada daha bulunacağım için kendimi kötü hissediyorum ama ev sahibim, oturma odasındaki duvardaki sızıntıyı tamir ettirdi şimdi de koca bir dolabı yerine koymam lazım ama görüştüğüm adam yardım edecekti güya.
Destroy this ship, and the Empire will just send another.
Bu gemiyi yok edersen İmparatorluk yeni bir tane gönderir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]