English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / Another beer

Another beer traducir turco

561 traducción paralela
Can I get another beer?
Bir bira daha alabilir miyim?
- In that case, another beer.
- Bu durumda bir bira daha söylemeli.
Or do you want another beer?
Yoksa bir bira daha mı istersin?
Mac, another beer!
Mac bir bira daha!
Take your seats and have another beer.
Yerlerinize geçin ve birer bira daha alın.
Angel, another beer for the gentleman.
Angel, beye bir bira daha.
- I'll have another beer.
- Bir bira daha içeceğim.
- Have another beer before you go.
- Gitmeden bir bira daha iç.
- Have another beer?
- Bir bira daha ister misin?
I'm gonna get me another beer.
Bir bira daha alacağım.
Have another beer.
Bir bira daha al.
Let's have another beer.
Bir bira daha içelim.
Have another beer, Mr. Halloran?
Bir bira daha iç, Bay Halloran?
Want another beer?
Bir bira daha ister misin?
Another beer and stout.
Bir siyah bira daha.
YOU CAN ALWAYS GET YOURSELF ANOTHER BEER. IMPORTED, ISN'T IT?
Ama başka bir birayı ne zaman olsa alabilirsiniz.
You want another beer?
Bir bira daha ister misin?
Give me another beer.
Bana daha bira ver.
Hey, Don, you wanna shoot me over another beer?
Hey Don, başka bir bira daha göndermek istemez misin?
What about another beer?
Bir biraya daha ne dersin?
Well, we better have another beer.
Bir bira daha alsak iyi olur.
I'll call you Willy, and I'll buy you another beer.
Sana Willy diyeceğim ve sana bir bira daha ısmarlayacağım.
I'll buy you another beer.
Sana bir bira daha ısmarlarım.
- Pa, she's gonna get her another beer.
- Bu kız yine bira içmeye gidiyor, Baba.
Another beer?
Bir bira daha?
Let me have another beer.
Bir bira daha alayım.
Another beer?
Başka bira?
Another beer.
Bir bira daha.
Innkeeper, bring Wudy another beer.
Hancı, Wudy'e bir bira daha getir.
- Well, I guess we could use another beer.
- Sanırım birer bira daha içebiliriz.
Have another beer.
Bir bira daha iç, Larry.
Can I ask for another beer?
Bir bira daha alabilir miyim?
If I was you, friend, I'd sit back there and I'd have myself another beer.
Yerinde olsam, dostum, arkama yaslanır ve kendime bir bira daha ısmarlardım.
- I'll have another beer.
- Ben bir bira daha alayım.
I want another beer.
- Bir bira daha istiyorum.
- Another beer, please?
- Bir bira daha lütfen.
- Give me another beer, please.
- Bir bira verir misin?
Can I have another beer, please?
Bir bira daha alabilir miyim Sammy?
How about another beer down here? Sure.
- Bir bira daha göndersene Sammy.
Another beer, Norm?
Bir bira daha, Norm?
Diane, could I have another beer?
Bir bira daha alabilir miyim lütfen?
How about another beer?
Bir bira daha verir misin?
- I need another beer.
- Bir bira daha içmem lazım.
- Oh, you need another beer.
- Bir biraya daha ihtiyacın var.
Hey, girl, another beer over here!
Hey, kız, buraya bir bira daha!
Well, it wouldn't be cricket to stack up another man's beer cans.
Başkasının kutularından kule yapmam.
How about another bottle of beer?
Bir şişe biraya daha ne dersiniz?
Another glass of beer, Mr Klotz?
Bir bardak bira daha alır mısınız, Bay Klotz?
Another glass of beer?
Bir bardak bira daha?
And another thing, Bruno... Do you still like the taste of beer?
Başka bir şey daha Bruno... hâlâ biranın tadını alıyor musun?
Six large beers... and, er... and another large beer!
Altı büyük bira ve... bir büyük bira daha!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]