Because this time traducir turco
1,413 traducción paralela
Doesn't even matter because this time we'll know where she's transmitting from.
Bu sefer önemli değil, çünkü nereden yayın yaptığını biliyor olacağız.
Because this time he's not in the film!
Çünkü bu sefer.. filmde değil!
Wait, is this because there's a time crunch Uncle Ted should know about?
Ted Amcanın bilmesi gereken bir zaman kısıtlaması mı var?
And this time I do care, because I love you.
Çünkü seni seviyorum.
I really enjoy, because it needs you both do youself, I mean this there is more on oral share, because by sharing at the same time so it's very much, I can see the toy and her
Gerçekten çok eğleniyorum, beraber oral seks yapıyoruz... Beraber vakit geçiriyoruz... kendi oyuncağımı ve onunkini görebiliyorum... o benimkini ve kendininkini görebiliyor... birbirimize zevk vermek için beraberce senkronize hareketler yapıyoruz.
And this is where I end up. Putting everyone through this. All because I wanted more time.
Daha fazla zaman istediğim için sonunda buraya gelip herkese bunu yaşattım.
- On the given day and time... why I feel so disgusted when I watch this... is because I'm the real Kira?
Bu kasetlerin kalitesizliği mi canımı sıkıyor yoksa benim gerçek Kira olmam mı?
All this time they're keeping you out there it can't just be because of your good looks and charm.
Mutlaka teklif yaparlar. Seni o kadar orada tuttular. Yakışıklılığın ve etkileyiciliğin için değildir herhâlde.
This entire time I've been turned on because of you and your dirty talk.
Tüm o zaman boyunca, sen ve senin kaba konuşmaların yüzünden tahrik oldum.
Demonstrators say if the three buildings behind them and one other come down this week, it could be a very long time before anything goes up in their place because there are a number of lawsuits against the Atlantic Yards project that could take months or even years to decide.
Göstericiler, arkalarındaki üç bina ve onların da arkasındaki bir başka binanın haftaya yıkılması durumunda yerlerine yeni bir şey yapılabilmesinin çok uzun zaman alacağını, çünkü Atlantic Yards Projesine karşı sonuçlanması yıllar sürebilecek pek çok dava olduğunu söylüyorlar.
Maybe it's because this is the first time you've been asked as president to add something to the Montecito.
Belki de Başkan olarak ilk kez senden Montecito'ya bir şey eklemen istendi de ondandır.
I didn't make a picture this time because I knew too many of the answers.
Bu sefer resim çizmedim, çünkü yanıtların çoğunu biliyordum.
This is some kind of time gone wrong, because in my world, the way things should have been, you died.
Bu bir çeşit zaman yanılması,... çünkü benim dünyamda sen ölmüş olmalıydın.
And I expect nothing from you this year either, because last time you actually gave something, it was your brother's * * * * * * * * *
Ve bu senede senden birşey beklemiyorum, çünkü geçen sefer verdiğin hediye abine aitti.
Because this is the first time I wanted you to see me.
Çünkü beni görmeni ilk defa şimdi istedim.
" Enjoy this moment, because you're never going to go back to this time
" Bu anın tadını çıkar, çünkü masa arkadaşın Dwight'la tanıştıktan sonra...
Because after all the times that you left me on hold to go... run off and help Clark, I'd hate to think that... you're gonna give me a hard time for helping Kara once. No, this isn't about Kara.
Çünkü beni yüz üstü bırakıp Clark'a yardım etmek için koşturduğun onca zamandan sonra, Kara'ya bir kereliğine yardım ettim diye beni üzdüğünü düşünmek hiç hoşuma gitmiyor.
If you're saying this because you think I'm wasting my time with Lana... instead of pursuing some master plan that Jor-El set out for me, that's my decision to make.
Eğer bunu Jor-El'in benim için planladığı şeyler yerine... Lana ile boşa zaman geçirdiğimi söylemeye getirmeye çalışıyorsan, bu benim vereceğim bir karar.
But it was my intention that, this time, there would be no reason to lie, because I wasn't gonna do anything wrong.
Ama bu sefer yalan söylemek için hiç bir sebep olmadığını düşünüyordum çünkü hata yapacağım birşey olmayacaktı.
Oh, well, because a long time ago, before I was on the force, something happened in this house.
uzun zaman önce, ben polis olmadan önce, Bu evde birşeyler olmuş.
There is no sign of this impact on the Earth today because at the time, our planet had only developed to about 90 % of its current size.
Bugün, dünya üzerinde söz konusu yığına dair harhangi bir işaret yoktur ; çünkü dünya ile bütünleşmiş, ve şu anki boyutunun % 90'ını var etmiştir.
This expansion set in motion at the Universe's conception has accelerated over the last few billion years because the dark energy that creates the movement has increased over time.
genişleme Evrenin konseptinde daha çok yer almaya başladı. Geçtiğimiz bir kaç milyar yıl içinde hızlandı. çünkü Karanlık Enerjinin yarattığı hareket etkisi zamanla artış gösterdi.
Because I want you to get it clearly this time.
Çünkü bu sefer beni tamamen anlamanı istiyorum.
You should've told me, because I'm been carrying this thing around the entire time.
Bunu bana söylemeliydin çünkü ben bunu başından beri taşıyordum.
This is very odd, because for some time now, my wanderlust has stoked in me this deep inner urge to visit New York.
Bu çok acayip, çünkü bir süredir dünyayı gezme tutkum içime New York'a gitme arzusunu ateşledi.
Because This Is The First Time I've Ever...
Çünkü benim ilk kez başıma...
You know, we spend a lot of time talking about the weather, but here they've really got something to talk about because in this part of Argentina they get some of the worst storms in the world.
Durmadan hava durumundan söz ediyoruz ancak buradaki insanların bunun için iyi bir nedeni var çünkü dünyanın en sert fırtınaları Arjantin'in bu bölgesinde meydana geliyor.
But if you want to buy it, you'll have to wait for a long time because we're not making this version anymore. Ohh.
Oh.
This i can understand because when you are a mathematician, then you are for all the time a mathematician.
Bunu anlayabiliyorum çünkü, bir matematikçi olduğunuz andan itibaren, artık tam.. zamanlı bir matematikçisinizdir.
I know you've been having a hard time because of this.
Bunun yüzünden çok zor zamanlar geçirdiğini biliyorum.
This, my friend, is merely a model because, unfortunately, time machine number two is in the hands of the Bowler Hat Guy.
Bu sadece maket. Çünkü iki numaralı zaman makinesi melon şapkalı adamın elinde.
So, uh... all this time that I was, uh, cleaning up mom's piss and filling out those HMO forms because you "couldn't stand to see her like that,"
Öyle ya tüm o zamanlar da ben annemin altını temizleyip formları dolduruyordum. Çünkü sen "Onu böyle görmeye dayanamıyorum" deyip o yaşlı kaltağı beceriyordun.
This may not be a good time to bring this up because, uh, well, it involves another woman.
Bu iyi bir zaman olmayabilir çünkü, uh, Başka bir kadın
Rasputia, I know we're both nervous because we've never done this before, but we can take our time, darling.
Rasputia, ikimizde biraz gerginiz biliyorum ama bunu daha önce hiç yapmadık ki. Fakat acele etmeyelim sevgilim.
Before I suffered a defeat because of this body... but not this time!
Köprüdeyken zayıf bir bedende olduğum için yenildim. Bu bir daha tekrarlanmayacak.
Yοu get pissed at me because I'm always the οne arguing to go ahead and dο murder. Not this time, Earl.
Adam öldürmen için her zaman başının etini yiyorum diye bana kızarsın ama bu kez öyle değil, Earl.
Because this isn't the best time for me to be mentoring somebody, okay?
Çünkü şu sıralar birine danışmanlık yapabilecek bir durumda değilim, anladın mı?
So... bear with me on this, because I haven't... done this in a long time, but... would you be interested at all in... spending more time with the entire Miller family?
Yani lütfen bu konuda bana anlayışlı ol çünkü uzun zamandır bunu yapmıyorum ama tüm Miller ailesiyle yani sadece Julia ile değil benimle de daha fazla vakit geçirmek ister misin?
I realized it's a bit premature for me to be considering any offers at this point in time, mainly because the producer and director really don't know how much they need me.
Şu anda bir teklifi değerlendirmenin erken olduğuna karar verdim, çünkü yapımcı ve yönetmen bana ne çok ihtiyaçları olduğunu bilmiyorlar.
I've got to hitch rides every time I need to go somewhere because, get this, there's some rogue meter maid who's decided to have a ticketing vendetta against me and my motorcycle.
Otostop çekmek zorundayım. Çünkü, şunu dinle, bana ve motosikletime ceza kesen bir güç var.
Maybe Lizzie went off to Pemberley, and she turned into this crazy person, like her mom, because our mothers are like time bombs.
Belki Lizzie Pemberley'e gidip..... annesi gibi o çılgın kişiye geri dönecek. Çünkü annelerimiz zaman ayarlı bomba gibi.
And one more time, you know this because...
Ve bir kez daha, bunu biliyorsun çünkü... Oh, evet.
Those two peckerwoods that he's been with this whole time, they hung themselves in the back because they knew!
Sürekli birlikte gezdiği o iki şerefsiz arka tarafta kendilerini astılar, çünkü biliyorlardı!
If this hospital were a human body, you'd be the appendix because at one time you served some function, but it was so long ago, nobody is quite sure what that was... anymore.
Eğer bu hastane bir insan vücudu olsaydı, sen de apandisit olurdun çünkü bir zamanlar bir işe yaramışsın ama bu o kadar uzun zaman önceymiş ki kimse artık ne işe yaradığından emin değil.
You should have told me right away, because this way, all of a sudden, all at the same time...
Bana hemen söylemeliydin, çünkü bu şekilde birden bire, her şey üst üste gelince...
I mean, really, this was like the perfect time for him to come home, because clearly I can't get it done.
Bence, eve dönmesi için gerçekten harika bir zamanlama. Çünkü açıkçası ben yapamıyorum.
Because this isn't about just spending time together, is it?
Bunu kasıtlı yaptığını düşünmeye başladım.
Because it's not convenient for her at this time.
Çünkü şu an bu onun için pek uygun değil.
This one time my dad wasn't talking to my mum because she stop boffing the gardener right at the height of weed season.
Bir keresinde babam, marihuana mevsiminin zirvesinde bahçıvanla yatmayı bıraktığı için annemle konuşmamıştı.
I'd like to believe that she went there because she felt safe there. You don't spend this much time with Lex without picking up tricks.
Oraya güvende olacağını hissettiği için gittiğine inanmak isterim ama ama Lex ile bu kadar zaman geçirince, ondan bir kaç numara kapmış olabilir.
Nothing matters because this is the first time anybody asking me my opinion about it. Right.
Evet.
because this 68
this time 1599
this time tomorrow 41
this time around 22
this time next year 20
this time of year 37
this time of night 20
this time it's different 20
time 2517
times 1964
this time 1599
this time tomorrow 41
this time around 22
this time next year 20
this time of year 37
this time of night 20
this time it's different 20
time 2517
times 1964
timer 243
timers 88
times square 22
time to die 52
time to go home 94
time flies 78
time is running out 68
time to wake up 54
time is money 74
time is of the essence 71
timers 88
times square 22
time to die 52
time to go home 94
time flies 78
time is running out 68
time to wake up 54
time is money 74
time is of the essence 71
time is up 41
time travel 83
time to go 627
time to sleep 29
time's up 595
time to eat 55
times are tough 45
time is 18
time will tell 62
times are changing 28
time travel 83
time to go 627
time to sleep 29
time's up 595
time to eat 55
times are tough 45
time is 18
time will tell 62
times are changing 28
times a week 28
time for bed 134
times in a row 26
times before 18
times a day 121
times change 49
times over 33
times three 18
times are hard 26
time for bed 134
times in a row 26
times before 18
times a day 121
times change 49
times over 33
times three 18
times are hard 26