Can i go home traducir turco
1,434 traducción paralela
Can I go home now?
Artık eve gidebilir miyim?
Can I go home now?
Artık gidebilir miyim?
Your majesty, can I go home now?
Efendim, eve gidebilir miyim?
Can I go home?
Eve gidebilir miyim?
Can I go home? - That's not up to us.
Bu bizim yetkimizde değil.
Can I go home now?
Eve gidebilir miyim?
Father Christopher, can I go home now?
François, ne oldu? Peder Christopher, artık eve gidebilir miyim?
Now you've found a friend, can I go home?
Şimdi arkadaş da buldun. Ben eve gidebilir miyim?
If I survive can I go home?
Eğer hayatta kalırsam eve gidebilir miyim?
Can I go home in this shape?
Eve bu şekilde mi gideceksin?
When can i go home?
Ne zaman eve gidebilirim?
can i go home?
- Eve gidebilir miyim? - Eve mi?
- When can I go home?
- Ne zaman eve gidebilirim?
- How can I go home?
- Şimdi nasıl eve gideceğim?
You're tired, you've done everything that Gibbs has asked, so go home, get some sleep. I can't sleep.
Gibbs'in istediği herşeyi yaptın, yoruldun eve git ve biraz uyu.
I can't go home.
Eve gidemem.
Would you please return my pants and / or underpants so I can go home?
Pantolonumu ve iççamaşırımı geri verirmisin bende eve gidebiliyim?
Homer, let's just hurry up and go home so I can yell at you.
Homer, hızlı olalım ve eve gidelim ki sana bağırabiliyim.
They want to keep the place exactly as it is... and let me stay on as part-owner... so I can go back to work when I get home from school in Paris.
Burayı olduğu şekliyle tutmak istiyorlar ve kısmi ortaklığımı koruyacaklar Paris'teki okuldan geldiğimde işe geri dönebileceğim böylece.
You can go if you want. I'll have Alan drive me home after he adjusts me.
Alan bana masaj yaptıktan sonra beni eve bırakır.
You know, I should tell you at this point... you have the right to go home if you want to.
Biliyor musun, bu durumda sana söylemem gerekiyor canın isterse evine gitmekte özgürsün.
You don't have to go home, but you can't stay here. I'm working on my timing.
Evinize gitmek zorunda değilsiniz ama burada da kalamazsınız.
I can imbibe quickly if you need to go home.
Eve gitmen gerekiyorsa, çabucak içerim.
I can't go home. You got to give me detention.
Eve gidemem, beni cezalandırsana.
Man... I can never go home.
Yani şimdi... eve bile gidemem.
I guess we can go home now.
Galiba artık eve gidebiliriz.
It's time for me to go home where I can do some good my own way.
Evime dönme zamanım geldi iyi bir şeyler yapabileceğim bir yere kendi yöntemimle.
Well, if I go home, I still can't help him.
Eve gidersem ona yardım edemem.
I can go home and get a good night's sleep.
Eve gidip uyuyacağım.
Emmett, you can come out now. I'm tired and I want to go home.
Emmet, artık yoruldum ve toplanmak istiyorum.
I can't go home with you now, Saul.
Şimdi seninle gelemem, Saul.
I think you can go home now.
Sanırım artık evinize gidebilirsiniz.
It's a chance I shouldn't be taking, but I can't just go home and forget about it, and let Jackie Boy and his pals find their fun.
Öylece eve gidip her şeyi unutamam, bunu yapamam ve Jackie ve arkadaşlarının bütün gece eğlenmelerine izin veremem.
I gotta go to work so I can bring home the bacon.
Gidip çalışayım ki, eve ekmek getireyim. - Bir de şöyle kalın bir biftek.
Danny, I just wanna go home, and I can't unless you play.
Danny, ben sadece eve gitmek istiyorum, ve sen oynamadan gidemem.
So I can feel at ease and go back to my home
Rahatlayayım ve evime döneyim
I can always go back home.
Evime geri dönebilirim. - Yalnızlığıma
I can't go back home.
Onu söyle. Eve dönemem.
Like that, I can go home and get some sleep.
Böylece ben eve gidip biraz uyuyacağım.
I'll have a word with the Governor... and see if we can't all go home.
Vali'yle görüşeyim de hepimiz... eve gidebilir miyiz bir bakalım.
I can't even go back home!
Eve bile gidemiyorum!
- I can't go home
- Eve gidemem
Sorry, but I'm a little busy to take care of you now. Go on home babe.
Kusura bakma, şu an seninle ilgilenemeyecek kadar meşgulüm, hadi canım evine.
I can go home.
Eve gidebilirim.
If I win, you can go home then!
Kazanırsam, sen evine gidebilirsin sonra!
So that I can go back home.
Böylece bundan sonra bende eve gidebileceğim.
I can't take it anymore, and I want to go home so let's end this now!
Dayanamıyorum artık. Eve gitmek istiyorum. ... hadi bitirelim şunu şurada!
- No! I can't go home.
Dalga mı geçiyorsun?
Guess I can just sell you the sword and go home.
Sanırım sana kılıcı satıp eve dönebilirim.
I guess I can just sell you the sword and go home.
Sana kılıcı satıp evime gidebilirim herhalde?
I know some people think I'm crazy, still working like this, but I can't go home and sit there and just be pregnant.
Bazı insanlar hâlâ böyle çalıştığım için deli olduğumu düşünüyor ama öylece eve gidip hamile hamile oturamam.
can i go home now 44
can i ask you something 847
can i help you 3179
can i call you back 206
can i ask you a question 620
can i go to the bathroom 24
can i see you 43
can i come 228
can i come in 862
can i get you something to drink 121
can i ask you something 847
can i help you 3179
can i call you back 206
can i ask you a question 620
can i go to the bathroom 24
can i see you 43
can i come 228
can i come in 862
can i get you something to drink 121
can i come over 34
can i tell you something 197
can i get you anything 321
can i trust you 126
can i 1769
can i see it 212
can it 278
can i come with you 95
can i go now 288
can i talk to you 554
can i tell you something 197
can i get you anything 321
can i trust you 126
can i 1769
can i see it 212
can it 278
can i come with you 95
can i go now 288
can i talk to you 554