English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Check the back

Check the back traducir turco

808 traducción paralela
Check the back!
Arkaya bakın!
Let's check the back ward. Come on, Lloyd.
Gel arka tarafı kontrol edelim, Lloyd.
Check the back gate!
Arka kapıyı kontrol edin.!
You two check the back.
Siz arkayı kontrol edin.
We'd like to check the back of your van.
Kamyonetin arkasını arayacağız.
Now check the back, all right?
Şimdi de arkayı kontrol et.
I'm gonna check the back stairs. Maybe they went down that way.
Ben bir de arka tarafa bakayım.
I'm going to check the back.
Ben arkayı kontrol edeceğim.
MR. LUCAS, WOULD YOU CHECK THE BACK STAIRS, AS WELL?
Bay Lucas, arka merdiveni de bir kontrol eder misiniz?
Tyke, check the back.
Tyke, arkaya baksana bir.
Check the back room.
Arkadaki odayı kontrol edin.
I'll go back and change and after you get the check, phone me.
Gidip üstümü değiştireyim. Çeki alınca beni ara.
The soft shoulders had a date, but she thought she could fix that... and was going to check right back.
Yumuşak omuzların randevusu vardı, ama bir şeyler ayarlayabileceğini düşünüyordu ve bana tekrar haber uçuracaktı.
Then when I called back later to check with him, she told me the doctor went to bring her...
Doktoru sormak için tekrar aradığımda kadın bana, doktorun o adamı...
Well, why don't you check with the mechanic and call me back?
Niye tamirci ile beraber arabayı kontrol ettikten sonra beni aramıyorsun?
I'm sure if you send the check back through it'll be all right, Mr. Byron.
Eğer çeki geri gönderirseniz bir sorun olmayacaktır Bay Byron.
Lloyd, if you want the check back...
Lloyd, eğer çeki geri istiyorsan...
We'll check the time he actually came back.
Fiilen döndüğü zamanı kontrol ederiz.
Susan, go back to the fault locator, and I want you to check everything, child you understand, EVERYTHING!
Susan, hata bulucuya git, herşeyi kontrol etmeni ve bana söylemeni istiyorum anladın mı çocuk, Herşeyi
Joe at the gas station gave me back this check.
Benzincideki Joe bu çeki bana geri verdi.
Check back on the job Sunday morning and we'll pick it up together.
İşi kontrol etmek için Pazar sabahı geri dön. Daha sonra buradan beraber ayrılırız.
I'll get the check back.
Çeki getireceğim.
If you could just give me back the check he gave you...
Sana verdiği şu çeki bana geri verebilirsen...
ANYWAY, A WEEK LATER THEY COME BACK SAID THAT THE CHECK HAD BOUNCED AND THAT I HAD TO SEE DOUG.
Her neyse, bir hafta sonra tekrar geldiler, çekin karşılıksız çıktığını ve Doug'ı görmem gerektiğini söylediler.
You can hear the killer approach the body and hesitate, probably to check if it was dead, and you can just make out him leaving through the back door.
Sanırım sen... Pekala. Sessiz kalma hakkına sahipsin.
On the way back from the funeral, I'll stop at Papa's and check it out.
Cenazeden dönerken babama uğrayıp ona soracağım.
I'll be right back. Just going to check the lamb.
Ben biraz kalkıyorum, etlere bakacağım.
I can't get back to a lab because you're not equipped to run a medical check, which we wouldn't need in the first place if I hadn't been packed off here!
Laboratuarıma dönemiyorum çünkü tıbbi tetkik yapacak ekipmanınız yok ki aslında beni buraya paketlettirmeden önce bunlar gelmeliydi!
He didn't see me do it, of course, but Mr. Lang went to the bank and got that check himself this afternoon and then he came back and locked it in a desk drawer.
Bunu yaparken beni görmedi, elbette, fakat Bay Lang bu öğleden sonra bankaya gitti ve o çeki kendisi aldı ve sonra geri döndü ve bir masanın çekmecesine kilitledi.
I've gotta check back down at the station.
Karakola kadar gidip bir bakmam gerek.
Mac, do me a favour. Run a check on the back again, will ya?
Mac, bir iyilik yap ve arkayı yeniden kontrol et.
to cover the check. Just bring back her smile.
Bu işini halleder, sadece onun gülüşünü geri getir.
I better go back and check the passengers.
Dönüp yolculara baksam iyi olur.
And get five or six subjects and go back to square one with them and step up the doses of the drug in a graduated fashion and check them against Eddie's values!
Beş altı denek bulup, en baştan başlayacağız... bu maddenin dozunu giderek artıracağız... ve sonuçları, Eddie'nin verileriyle karşılaştıracağız.
- Check the car back there.
- Gerideki vagona bakıver.
I'd better get back into the core and check it out.
Bellek bölümüne gidip, kontrol etsem iyi olacak.
I'll check with the factory and get back to you.
Ben fabrikayı arayıp sana bilgi vereğim.
Norm, check what the back of my neck looks like.
Norm, normalde ensemin nasıl göründüğünü biliyorsun. Şimdi nasıl, baksana.
Hair samples to type, check the room, parking lot and out back.
Tipe göre saç örnekleri, odayı, otoparkı ve arka tarafı kontrol edin.
I'll check out the back.
Arka tarafı kontrol edeceğim.
Check out the view from back here, Eduardo.
Arka taraftaki manzaraya bak, Eduardo.
Then you won't mind us taking a trip back to your place... and check out the serial numbers on your shower gifts.
O halde senin eve beraberce gidip... evlilik hediyelerinin seri numaralarına baksak olur, değil mi?
Did you check in the dumpster out back?
Arkadaki atık yerine bakın?
let her sign at the back of the check. She can cash it at the corner sweet shop.
Köşedeki tatlı dükkanında onu paraya çevirir.
We'll check in and come back for the cases.
Önce kayıt yaptıralım valizleri sonra alırız.
Now all we have to do is camouflage the tarpaulin, check the starter here back to the wine battery and cover up the rope with vines.
Şimdi tek yapmamız gereken şey brandayı kamufle etmek, şarap piline giden kabloyu kontrol etmek ve ipi yapraklarla gizlemek.
But I gotta check it out back at the office.
Ama ofisten kontrol etmem gerek.
You guys hang around the back, OK? I'm gonna go check out the front.
Siz arka tarafta kalın, ön tarafı kontrol edeceğim.
I like to mentally put on my overalls... take my mechanic's palette... slide along the floor under the drive shaft... pass the universal joint, grab the joint on the way by... and wiggle it back and forth, check it for play.
Aklımda tüm tulumlarımı giyinip... tamir paletine yatıp... çevirme mili boyunca altına kayar... kardan kavramasına ulaşırım, mafsalı kavrayıp... onu ileri geri oynatarak, çalışmasına bakarım.
The next time you stab somebody in the back, check under the stalls for feet.
Bir daha birinin arkasından konuşurken duyulmadığından emin ol.
Meet me back here at 3 : 00. You bring me a key. We go check the color of your green.
Saat 3'te anahtarla tekrar burada ol, sonra paranı kontrol ederiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]