Couple things traducir turco
1,378 traducción paralela
Let me just remind you of a couple things, okay?
İzninle sana bir kaç şey hatırlatayım, tamam mı?
Erv, hey... if you don't mind, I'd like to get with you about a couple things.
Erv, hey, zamanın varsa..... seninle bir kaç şeyi görüşmek isterim.
I want you to do a couple things for me.
Benim için birkaç şey yapmanı istiyorum.
I reread A Hunger Artist on your suggestion and stole a couple things.
Teklifin üzerine A Hunger Artist'i okudum ve birkaç şey çaldım.
I can only think of a couple things to do in this sort of heat, and standing by the side of the road ain't one of them.
Bu sıcak havada yapılacak birkaç güzel şey bilirim ama yolun kenarında beklemek bunlardan biri değil.
A couple things I should warn you about.
Sizi birkaç konuda uyarmam gerekiyor.
We've tried a couple things.
Bir kaç şey denedik.
Oh, couple things, all right?
Birkaç sorun var.
Couple things.
Birkaç şey.
I just need your help with a couple things.
Sadece birkaç şeyde yardımınız gerekiyor.
I don't think it's outta line, for me to know a couple things... about the girl I'm... photographing.
Resmini çektiğim kız hakkında... bir kaç şey bilmenin kötü bir yanı olduğunu sanmıyorum.
I went to the beauty parlor and went and bought a couple things.
Güzellik salonuna gittim, sonra bir kaç şey aldım.
Just a couple things to keep in mind.
Birkaç şeyi hatırlatmak istiyorum.
Serious, dude, let me grab a couple things and I'll meet you...
Bir iki parça eşya alacağım.
Tech services is sending over a couple things. Help yourself.
Teknik servis birkaç şey yolluyor.
Before I bring up the special family members for the lighting of the candle ceremony, I would love to say a couple things about this little girl right here.
Mum yakma töreni için aile üyelerini davet etmeden önce bu küçük hanım hakkında birkaç şey söylemek istiyorum.
I've said a couple things that turned out true, but that's not so hard when all someone's asking is,
Doğru çıkan birkaç şey söyledim. Ama birileri bana sordukları zaman o kadar da zor değildi,
Yeah, I'm just finishing up a couple things.
Bitirmem gereken birkaç şey var.
I had a couple things to take care of.
Halletmem gereken birkaç şey vardı.
I know, I kinda Anne Frank'd a couple things in the attic before the yard sale.
Biliyorum, bahçe satışından önce Anne Frank'ın tavan arasında bir kaç parça eşyası vardı.
Listen, in all the confusion, we knocked a couple of things over and I found this.
Dinleyin, bütün o kargaşada, bir kaç şey devirdik, ve bunu buldum.
- A couple of those suitcase things.
Evet, bir kaç bavul taşıma işi de cabası.
Dad's gonna be bunking with us for the next couple of weeks, so let's shift things around.
Önümüzdeki bir kaç hafta babam bizimle kalacak, o yüzden etrafı toparlayın.
But as you've forced me to respond, let me tell you a couple of things that only a few people know.
Ama beni cevap vermeye zorladığına göre, sana sadece birkaç insanın bildiği bir şeyler söyleyeyim.
Okay, let's get couple of things straight.
Tamam hadi bir kaç şeyi açıklığa kavuşturalım.
A couple of things.
Bir kaç şey.
Look, Jack, I just need to talk to you about a couple of these things.
Dinle Jack, seninle bazı şeyleri konuşmak istiyorum.
It's been a pretty weird couple of years, and I think I'd just like to take some time and figure things out.
Son bir iki yıl çok tuhaf geçti ve sanırım biraz zaman ayırıp, bazı şeyleri düşünmeliyim.
I didn't want to forget anything, so I wrote a couple of things down on a piece of paper here.
Hiçbir şeyi atlamak istemiyorum, o yüzden birkaç şeyi not aldım kâğıt burada bir yerde olacaktı.
There's just, um, a couple of things I gotta do.
Sadece, um, yapmam gereken bir kaç şey var.
Let me tell you a couple of things... if you ever wanna step foot into this house again.
Sana birkaç şey söyleyeyim eğer bu eve bir daha adım atmak istiyorsan.
Certain things are like... Like skywriting. Like a really beautiful thing that lasts for a couple moments and then... you know?
Bazı şeyler... uçakla göğe yazı yazmak gibidir.
You know, I think when a couple has an age difference, they, um... they end up splitting up because they want different things.
Aralarında yaş farkı olan çiftler farklı şeyler istedikleri için, sonunda ayrılırlar.
We have a couple of things we have to sort out before the session starts.
Toplantı başlamadan önce konuşmamız gerkeen konular var.
The proof of a fake married couple living together or not can be found in trivial things.
Bu tip küçük ve önemsiz şeyler bize bunun bir sahte evlilik olup olmadığına dair kanıt sunabilir.
Things work out, you'll get a raise in another couple of months. That'll work.
Eğer yürütürsen, bir kaç ay içinde zam alırsın.
It's a couple of things, really.
Bir iki şey sadece.
These things seem to handle bullets just fine. But a couple rips from this bad boy and they don't get up.
Bu şeyler kurşunlardan etkilenmiyor sanırım, kötü çocuk onları birkaç parçaya bölünce kalkamıyorlar.
I got a couple of things to take care of... get a leave of absence from school, stuff like that,
Halletmen gereken birkaç şey var... Okuldan izin belgesi, bunun gibi şeyler.
Anyway, I knocked a couple back and things got heated, pretty soon we're both screaming, throwing stuff around the apartment- -
Neyse, arkasına bir iki kere vurdum ve herşey daha da ateşlendi. biraz sonra da bağırışıyorduk, apartmandan birşeyleri dışarı fırlatıyorduk- -
Why don't we start doing things together again as a couple?
Neden tekrar bir çift olarak birşeyler yapmıyoruz?
Speaking of which, you gonna give me cash or Vincent's black card,'cause there's a couple more things I might need.
Bana ya para ver ya da Vincent'in kartını çünkü ihtiyacım olan daha çok şey var.
We can swing a couple of options for you that'll give you the flexibility you need. - There are all sorts of things out there for a bright girl such as yourself. - Really?
Sana ihtiyacın olan esnekliği verebilecek birkaç seçenek sunabiliriz.
- Could I just say a couple of things?
- Birkaç şey söyleyebilir miyim?
Yeah, a couple of things.
Evet, birkaç şey.
I stopped to pick up a couple of things.
Birkaç şey almak için durmuştum.
But I do know a couple of things about marriage.
Evlilik hakkında size biraz bilgi vermek istiyorum
I was just picking up a couple of things to bring to Matt, you know, make him feel more at home.
Matt'e götürmek için bir şeyler alıyordum, bilirsin,... kendisini evde hissetsin diye.
You leave for a couple months, crazy moms start showing up, and there's all these things you don't know.
Birkaç aylığına gidiyorsun, ortaya çılgın anneler çıkıyor. Bu arada olmuş ama benim bilmediğim o kadar şey var ki.
Okay... well then grab some snacks, stretch out and we're gonna kicks things off with a couple of cartoons.
Peki... O zaman aperatiflerinizi alın, arkanıza yaslanın ve biraz filmle dertlerimizi unutalım.
Well, Michael suffered from a couple of things.
Şey, Michael birkaç şeyden mustaripti.
things 422
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things will change 18
things have changed 201
things to do 42
things could be worse 16
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things will change 18
things have changed 201
things to do 42
things could be worse 16
things are looking up 44
things are great 27
things are going well 18
things are different 35
things are changing 33
things are good 60
things like this 16
things are bad 21
things like that 163
things are different now 78
things are great 27
things are going well 18
things are different 35
things are changing 33
things are good 60
things like this 16
things are bad 21
things like that 163
things are different now 78
things changed 35
things are fine 21
things would be different 16
things got out of hand 38
things are 35
things are going to change 16
things that 17
couple 44
couples 38
couple of hours 34
things are fine 21
things would be different 16
things got out of hand 38
things are 35
things are going to change 16
things that 17
couple 44
couples 38
couple of hours 34