English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Do it now

Do it now traducir turco

9,058 traducción paralela
So if anyone has anything in their back pocket, a plan "b", a hail Mary, do it, and do it now.
Yani herhangi birimizin bir B planı varsa bunu hemen yapmalı.
Do it now!
- Hemen yap!
What makes you think you can do it now?
Şimdi yapabileceğini nereden çıkardın?
- If it's gotta be done now, let's just do it now. - Ryan. What are you doing?
şimdi olması gerek hadi şimdi yapalım ne yapıyorsun?
So, I went to Steve, and I go, "OK, I know how to do it now."
Steve'e gidip "Artık nasıl yapılacağını biliyorum".
Why do it now? - When I was not there. You strangled him.
- Ben orada değilken onu boğdun.
You got to trust me! Do it now!
Bana güvenmek zorundasın!
So I don't know what you need to do to get your shit together, but whatever it is, I need you to do it now.
Kendini toplamak için neye ihtiyacın olduğunu bilmiyorum,... ama o her neyse şimdi yapman gerekiyor.
Why do you think it's going away now?
- Peki sence neden iyileşiyor?
There's nothing we can do about it now.
Yapacak bir şeyimiz yok şu anda.
It was over here, now it's over there ; you had to do something with it.
Orada duruyordu şimdi oraya gitmiş. Bu işle bir ilgin olmalı.
Do you have any idea how easy it would be for me to kill you right now?
Seni şu an öldürmemin ne kadar da kolay olduğunun farkında mısın?
No? Good. I might just do it right now.
Şu an bile yapabilirim.
As of now, their... their deaths have been in vain, but if Mayor Galavan can truly... if he can truly fix Wayne Enterprises, isn't it my moral... duty to allow him to do so?
Şu ana kadar ölümleri beyhudeydi. Ama Başkan Galavan gerçekten, gerçekten Wayne Girişimcilik'i temizleyebilecekse... Ona izin vermek ahlâki görevim değil midir?
Now, I don't know who Wuntch is sending us, but it doesn't matter, because we're a family, we're strong, and together, we can do anything.
Şu anda Wuntch'ın bize kimi gönderdiğini bilemiyorum ama bir şey fark etmeyecek, çünkü biz birer aileyiz. Güçlüyüz ve bir aradayız, her şeyi başarabiliriz.
Anyways, now all we gotta do is guard this drawer until midnight, and the best part about it is
Her neyse, şimdi tek yapmamız gereken bu çekmeceye gece yarısına kadar göz kulak olmak.
He's been gunning for me since day one and now that he's got Two onside, he can finally do it.
İlk günümden beri benim için vuruyor ve şimdi İki o tarafta ve sonunda işini bitirebilir.
There's a killer on this campus, and now he's targeting the Dickie Dollar Scholars, so I think it's high time the Dickie Dollar Scholars do something about it.
Kampüste bir katil var. Ve şimdi, Dickie Öğrencilerine gözünü dikmiş. Yani artık zamanı geldi,
Okay, I need to do it right now.
Tamam, şimdi bunu düzgünce yapmalıyım.
The question isn't what you can do for me, Jeff, but it's a matter of what you're gonna do, which is cut the bullshit right now.
Soru benim için ne yapabileceğin değil, Jeff, fakat mesele senin ne yapacağın, bu da saçmalığı şimdi kesmek.
Now. Dude, do we need to hug it out?
Dostum, kucaklaşıp gazını alalım mı?
Our work, what we do... it's not just a job now.
İşimiz, yaptığımız şey... Sadece bir iş değil.
So, he got away with it before, and now he's trying to do it again.
Yani daha önce bundan paçayı yırttı, şimdi aynı şeyi bir kez daha deniyor.
Do you know what time it is now?
Şimdi saat kaç biliyormusunuz?
I think we should give it a break now. What do you think, Scotty?
Bence biraz mola vermeliyiz.
Now, I really shouldn't do this,'cause it'll piss off the bean counters, but what the hell!
Bunu yapmamam gerek çünkü muhasebecileri kızdıracak ama sallayın!
Do it! Now!
Yap hemen!
- Yeah, I'm gonna do it right now.
- Evet, şimdi öpeceğim.
Do you want me to stick it in now?
Sokayım mı?
All there is left to do now is to harvest the fruit but these pests won't stop gnawing at it, and it's really starting to aggravate me.
Şimdi tek yapmam gereken ekinleri toplamak. ... ama bu musibetler ekinlerimi kemiriyor ve ben artık sinirlenmeye başladım.
It's what we do from now on that counts.
Bundan sonra biz de böyle yapacağız.
Questions on the table : who was Yaden working with, where's the missile now, and what the hell do they plan to do with it?
Masamızdaki sorular şunlar Yaden kiminle çalışıyordu füze şuan nerede ve onunla hangi lanet şeyi yapmayı planlıyorlar?
What do you think it's like for Nina where she is right now?
Şu anda kaldığı yer Nina'ya nasıl geliyordur sence?
Ok, so now that we've created the antidote, all we need to do is boil it... then distill its steam... so that Molly can drink it before midnight.
Tamam, şimdi panzehiri oluşturalım. Çözelti kaynamaya başlayınca..... oluşan buharı damıtmalıyız. Yani, Molly'nin gece yarısından önce içebilmesi için.
In Be Here Now by Ram Dass, one of the memories I still have after all these years was when someone goes into a state of enlightenment but they do it while they're still attached to their ego...
Ram Dass'ın Be Here Now kitabında yıllar geçmesine rağmen hatırladığım biri şey var. Biri aydınlanma durumuna geçtiği halde bunu hâlâ egosuna bağlıyken yapıyorsa buna, Steve'in söylediğinden hatırladığım kadarıyla "altın zincir" denir.
Now all we have to do is get Juliette to take it.
Geriye Juliette'i bunu içmeye ikna etmek kaldı.
I can't do it. It's now or never.
Şimdi ya da asla.
"Now go back to the drawing board and, for once, do it properly."
Şimdi, çizim tahtasına dönün, ve işi doğru düzgün yapın. "
Now, do you want to stand there with a face like a shire horse or you want to hear it?
Burada İngiliz kadanası gibi duracak mısın yoksa duymak ister misin?
It does not matter now, but they do not see us.
Gereği yok, bizi görmesinler yeter.
Do it now!
Dediğimi yap!
Do it now!
Hadi, şimdi!
There. Now I just have to get into the machine, and then the machine does whatever it has to do to me in order to successfully impregnate me.
Şimdi sadece makinenin içine girip, makinenin gerekli tüm işlemleri yapıp başarılı bir şekilde beni hamile bırakmasını beklemek.
And do it now.
Hemen.
What do we do with it now?
Bunlarla ne yapacağız?
The difference is I would never do it, until now.
Aramızdaki fark ise, ben asla yapmazdım şu ana kadar.
Then you have to do it right now.
Bir yardımı olacaksa buyur beni görevimden al.
But what will you do with it, now that you understand?
Bunu anladığına göre bundan sonra ne yapacaksın peki?
Well, now that you have seen who... what we host here, do you really think it's wise to divulge it to the entire world?
Burada barındırdığımız insanları yani "şeyleri" gördüğünüze göre bunu tüm dünyaya yaymak akıllıca mı sizce?
Yeah. Except now you're going to do something about it, aren't you?
İşte şimdi bir şeyler yapacaksın değil mi?
Do you think that it's possible that she's alive now?
Sizce halen yaşıyor olma ihtimali var mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]