English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Double check

Double check traducir turco

565 traducción paralela
Better double check it, Colonel.
Kontrol etseniz iyi olur, Albay.
I'll go double check Yes
ben kontrol ederim peki
When a man knows as much as you, a double check does no harm.
Bir adam senin kadar çok şey biliyorsa, iki kez araştırmanın bir zararı olmaz.
While I got you, I want to double check... you were working here last night with Dr. Collier?
Seni bulmuşken, teyit etmek istiyorum, dün gece burada Dr. Collier'le mi çalışıyordunuz?
I'll double check to be sure.
Emin olmak için ikinci kez kontrol edeceğim.
Double check my figures, why don't ya?
Defterlere bak.
No double check or anything.
Ne ikinci kontrol ne de başka bir şey.
Double check the main aisle and the section held for the Queen and the Minister.
Ana koridoru ve Kraliçe ile Başbakanın olduğu kısmı iki kez daha kontrol edin.
I want you to make sure to double check the whole... the whole area around the high school, okay?
Lisenin de olduğu bölgeyi tekrar kontrol etmeni istiyorum, tamam mı?
I just want to double check with you two.
sadece sizden de teyit alacaktım!
Okay, let's takes this extra time to double double check everything.
Pekala, biz de fırsattan istifade her şeyi tekrar kontrol edelim.
We got to double check his work.
Hamileydi. Koskoca karnı meydandaydı.
Before I actually fill out the report, if I could just double-check that description that you had...
Gerçekten raporu yazmadan önce, verdiğiniz eşkalin doğrulamasını yapabilseydim...
Now that you've taught Charles not to play "double or nothing," - what are you Gonna do with that check?
Charles'a kılıç da öğrettiğine göre, o çeki ne yapacaksın?
Mary, you did double-check all the cards from the flowers?
Mary, çiçeklerdeki tüm kartları tekrar kontrol ettin mi?
Check and double-check every word I print. Sure.
Basılan her kelimeyi iki kere kontrol ederim.
If only I could trust you, but I have to double-check everything.
Yaptığın herşeyi iki kez kontrol etmeliyim.
Did you double-check the controls?
Kontrolleri tekrar kontrol ettin mi?
You'd better double-check those figures yourself.
Şu rakamları kendin iki kez kontrol etsen daha iyi edersin.
Still, under the circumstances, I'd better double-check on that.
Bu koşullarda, tekrar kontrol edeceğim.
Let's double-check these figures.
Şu rakamları tekrar kontrol edelim.
All we want you to do is double-check some mug shots.
Tek istediğim sabıkalı resimlerine bir kere daha bakmanız.
Better go get a synchronic meter so we can double-check.
Senkronik ölçüm cihazını getir.
We should double-check everything.
Her şeyi yeniden kontrol etmeliyiz.
I'll double-check the tests.
Testleri ikinci kez kontrol etmeliyim.
Double-check all weapons, Captain.
Silahlarınızı iki defa kontrol edin, yüzbaşı.
After the police laboratory had finished with them, just as a routine double-check, comrade Kazar and I had the two corpses taken... to another group of doctors, colonel.
Polis laboratuarı işini bitirince rutin çifte kontrol olarak Yoldaş Kazar ile iki cesedi başka bir doktor ekibine aldırdık, Albay.
These figures, did you double-check them?
Bu şekiller şişirilmiş gözüküyor. Bunları iki kere kontrol ettin mi?
Double-check the ones with two stars.
İki yıldızlıları bir daha kontrol et.
I suggest you double-check the inventory.
Envanteri yeniden kontrol etmenizi öneririm.
Can't we double-check?
Tekrar kontrol edemez miyiz?
He's coming about 1 : 00. Double-check that.
Saat 1 : 00 gibi gelecek.
Marina was especially keen for me to double-check with you personally all the arrangements for the village fete.
Marina köy etkinliğiyle sizin ilgilenmenizi özellikle istedi.
I want you to double-check everything these guys tell you with Murdock.
Bu adamın söylediği her şeyi Murdock ile iki kez kontrol etmeni istiyorum.
Paulie, I'll go you double or nothing whether you got a single fucking steak on that check.
İki katına iddiaya girerim, o s.ktimin hesabına bir tane bile biftek yazmamışsındır.
I'll double-check, but it doesn't seem like a heart attack.
Tekrar kontrol edeyim. Ama kalp krizi gibi görünmüyor.
You'd better double-check just to make sure.
Sen de bir baksan iyi olur.
We'll have to double-check that.
Bunu çifte kontrolden geçirmeliyiz.
We just need to double.check a couple things.
Tekrar kontrol edelim.
AND CLIFF, WHILE YOU'RE DOWN THERE DOUBLE-CHECK THE LOCK ON THE DOOR.
Cliff aşağıya indiğinde kilitleri bir daha kontrol et.
"Gears." Double-check.
Aletler, tamam. Aletleri aldım. Dişliler, iki kere tamam.
- Did you double-check inside the tent?
- Çadırın içini tekrar kontrol ettiniz mi?
I'll double-check the tickets.
Biletleri tekrar kontrol ettim.
- Let's double-check.
- Tekrar kontrol edelim.
" when he risked life and limb to double-check a burning floor, alone.
" Canını tehlikeye atarak yanan bir katı tek başına kontrol etti.
I was just in the neighborhood. Thought I would double-check. He's in 11
Civardaydım ve adresi kontrol edeyim dedim. 1 A'da mı?
Former Olympic champion Anthony Romulus announced in today's Gotham Globe that he would double his million-dollar pledge to charity if Batman appears at his home to receive the check.
Eski Olimpiyat şampiyonu Anthony Romulus Gotham Globe'a yaptığı açıklamada hayır kurumuna yapacağı milyon dolarlık bağışı Batman'in çeki almak için evine gelmesi halinde iki katına çıkaracağını söyledi.
Better double-check on those seals for you, Robert.
Mühürleri bir kez daha kontrol edeyim.
I just wanted to double-check.
Sadece emin olmak istedim.
You double-check me ; I double-check you.
Sen beni denedin ; ben de seni.
Right, and the basement windows are locked. Okay, now double-check the kitchen windows.
Tamam, mutfak penceresini bir daha kontrol et.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]