English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ E ] / Everyone's asleep

Everyone's asleep traducir turco

83 traducción paralela
Good heavens, everyone's asleep.
Aman Tanrım, herkes uyumuş.
But everyone's asleep.
Ama herkes uykuda.
I imagine everyone's asleep.
Herkesin uyuduğunu zannediyordum.
At this hour everyone's asleep.
Bu saatlerde herkes uyur.
Everyone's asleep. Siesta.
- Herkes uyuyor.
At night, when everyone's asleep?
Geceleri herkes uyurken mi getirtiyorlar?
Everyone's asleep.
Herkes uyuyor.
One time, I dressed up in my brother's clothes... very late at night, after everyone was asleep.
Bir keresinde erkek kardeşimin kıyafetlerini giymiştim. Gece yarısı, herkes uykudayken.
Late at night, when everyone else is asleep he's up working on his book.
Geceleri geç vakit, herkes uyurken, kitabı üstünde çalışır.
Everyone's asleep.
Hepsi uyuyor.
I'll do it tonight when everyone's asleep.
Bu gece herkes uyurken yaparım.
So that's why I have to sneak in here... after everyone's asleep at night and sneak out undetected in the morning?
Demek o yüzden her gece herkes uyuduktan sonra gizlice buraya gizlice girip, sabah görülmeden sıvışıyorum.
Everyone's still asleep in their comfy, comfy beds.
Herkes hala rahat, sıcak yataklarında uyuyor.
Savel'evna, everyone's asleep.
Savel'evna, herkes uyuyor.
- No, everyone's asleep.
- Hayır herkes uyuyor.
- Everyone is totally asleep, totally unstuidied, totally unprepared, and totally screwed!
- Herkes tamamiyle uyuya kalmış, tamamiyle çalışmamış, tamamiyle hazırlıksız ve tamamiyle hapı yutmuş durumda.
The mess that makes you sneak around the castle when everyone's asleep.
Herkes uykudayken seni etrafta sessizce dolaştıran karışıklık.
All the firstborn in the land of Egypt killed on one night when everyone's asleep.
Mısır'daki bütün yeni doğanlar bir gece, herkes uyurken öldürüldü.
Only everyone's still asleep, which is what we should be doing.
Şu an herkes uyuyor, peki biz ne yapmalıyız.
Everyone's asleep.
Herkes uyudu.
The mess that makes you sneak around the castle when everyone's asleep.
Herkes uykudayken kalede dolaşmana yol açan bela.
- Everyone's asleep
- Herkes uyuyor.
He said the people after him only come out at night while everyone's asleep.
Peşindeki insanların gece herkes uyuduktan sonra ortaya çıktıklarını söyledi.
It's when everyone is asleep and you are awake, that sometimes you look into the future and wonder.
... bu herkesin uyuduğu ama senin uyanık olduğun zamanlarda olur. ... ki bazen geleceğe bakarsın ve şaşırırsın.
Not everyone's asleep.
- Herkes uyumuyor.
Everyone's asleep
Herkes derin uykuda.
When everyone's asleep, I'll take away their presents!
Herkes uyurken hediyelerini çalacağım.
Everyone's asleep, and here's lonely old Dupree
Herkes yatmıştı ve zavallı Dupree...
Everyone's asleep
Herkes uykuda.
I'll come to you, when everyone's asleep.
Herkes uyuduktan sonra yanına gelirim.
In the middle of the night, when you're rocking the baby, and everyone's asleep, and then they fall asleep, and you fall asleep.
Gecenin bir yarısı bebeği sallarsın. Herkes uyuyordur. Sonra o uyur.
The kind of girl that drinks like a fish. And goes skinny-dipping late at night when everyone else is asleep.
Sarhoşlar gibi içki içip... gecenin bir yarısında herkes uyurken, çırılçıplak havuza giren biri.
Theoretically, everyone else was asleep in bed... but there's no one to vouch for them.
Teoride herkes yatağında uyuyormuş ama kimse bunu kanıtlayamaz.
- Everyone's asleep?
- Millet yattı mı? - Gecenin dördü oldu.
We'll have to be a little quiet, everyone's asleep.
Sessiz olmalıyız, herkes uyuyordur.
While everyone was asleep in the refuge and the Wolf was keeping watch.
Herkes sığınakta uyurken, Kurt nöbete devam ediyor.
Everyone's asleep. Including me.
Herkes uyuyor.
Everyone's asleep here.
Herkes uyuyor burada.
Everyone else we've heard from, unless they were asleep, experienced vivid, easily recalled visions covering the entire 2 minutes and 17 seconds of the blackout.
O sırada uyuyor olanlar dışında dinlediğimiz herkes bilinç kaybının bütün 2 dakika 17 saniyesini kapsayan, canlı ve kolay hatırlanabilir şeyler görmüş.
Everyone's asleep.
Herkes uyumuş...
Come and see. Tony, who is young, modern, eccentric even, but like everyone else at 2 : 45 AM, he's asleep!
Tony, genç ve eksantrik olmasına rağmen diğer herkes gibi saat 2 : 45'de uyuyor.
- Everyone's asleep. Come on.
- Sessiz ol, herkes uyuyor.
You work with my security detail, so you know what will happen when everyone finds out that the mad scientist was awake when the rest of the world was asleep- -
Benim güvenlik detaylarımla sen uğraşmıştın. Dolayısıyla, tüm dünyanın baygın olduğu esnada bir bilim adamının uyanık olduğunu öğrenirlerse neler olacağını biliyorsun.
Everyone's asleep... so you should sleep, too.
Herkes uyuyor bu yüzden senin de uyuman gerek.
Sir, I believe Roach moved Abrahams'body in his cart while everyone was asleep after the day's revelries and dumped his body in a railway car at the Booth Street railway siding half a block from Cherry Lane.
İnanıyorum ki Bay Roach cesedi herkes o tantanalı günün ardından uyurken arabasına yükledi. Cherry Yolu'ndan yarım sokak ötedeki Booth Caddesi ray hattında attı.
Everyone's still asleep here.
Şu an burada uyanık birini bulmak zor.
And everyone was still asleep when the car itself was tested because the only place where they could actually run it up to its 149 mph top speed was at 5am on the M1.
Herkes uyurken arabayı test etmişler çünkü arabanın 240 km / s hıza ulaşabileceği tek zaman ve yer sabah 5'te M1 yoluydu.
Soon as everyone was asleep, I'd have had the tv on, and... um, I don't want Owen watching tv in the middle of the night.
Herkes uykuya daldıktan sonra, televizyonu açabilirdim, ve.. Iı.., Owne'ın gecenin yarısında televizyon izlemesini istemiyorum.
It's early morning and everyone looks half asleep.
Hepsi uyukluyor.
In 30 seconds, everyone's asleep.
Otuz saniye içinde herkes uykuya dalıveriyor.
Everyone's asleep.
Herkes uykuda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]