Everything is here traducir turco
1,585 traducción paralela
Everything is here.
Her şey burada.
I said that. Measure times pressure fuel, maneuverability, oil pressure everything is here, and it is perfect.
- Verilere baksana, arabada herşey yolunda
I remember everything... with the help of my wonderful doctor, who is sitting here right now making sure that I don't let you manipulate me, or deny any of the horrors you put me through, which led me to drink,
Ben her şeyi hatırlıyorum. Şu anda karşımda oturan harika doktorum sayesinde beni kandırmana ya da bana yaşattığın korkunç şeyleri inkar etmene izin vermeyeceğim. Senin yüzünden içkiye başlamıştım.
Food, beverage, There is everything here.
Yiyecek, içecek, her şey burada.
In a sense, everything I know about the way the world around me is made up started here.
Bir anlamda, etrafimda gördügüm dünyanin yapisi hakkinda bildiklerim burada bir araya getirildi.
Because here, everything is predictable.
Çünkü burada her şey öngörülebilirdir.
I mean, here we leave everything as it is - - But we do an invasion in Spain - -
Ben diyorum ki o sagladiginiz kalkan dursun ama bir istila kuvvetini İspanya'ya gönderelim.
Here... NHS, everything is free.
NHS'de her şey ücretsiz.
One of the things that keeps everything running here is that the government is afraid of the people.
Burada her şeyin yürümesini sağlayan bir şey de hükümetin insanlardan korkuyor olması.
Is everything okay here, Paul?
Her şey yolunda mı, Paul?
Yeah, is everything okay here, Paul?
Evet. Her şey yolunda mı, Paul?
Everything here is mine, Targutai.
Buradaki her şey benim Targutai.
So what you're saying is, if the Latinos weren't here, Or the Cambodians or the blacks or the whites or whoever they are, If they weren't here, everything would be better for you, isn't that right?
Latinler yada Kamboçyalılar burada olmasa siyahlar, beyazlar ya da herhangi biri her şey çok daha güzel olurdu.
Everything here is available in bulk, of course.
Burada her şey takım halinde alınabilinir, elbette.
Everything up in here is my business.
Burada her şey benim işimdir.
Get everything set to go by the bathroom and once I'm here, we're fine.
Tuvaletin yanına her şeyi hazır bulundurun ben gelir gelmez, iş tamamdır.
You feel like everything real is in there and all this out here is just a waste of time.
Gerçek olan ne varsa... orada olduğunu sanırsın ve buradaki her şey sadece zaman kaybıdır.
Everything here is very Russian somehow.
Her nasılsa, buradaki her şey çok Rusvari.
Well, it looks that everything is allright here. I'm sorry about the fox.
Şey, herşey yolunda görünüyor, Rahatsızlık verdiğim için üzgünüm.
So... is everything cool up here?
Burada her şey yolunda mı?
Everything around here is my business, negro pendejo.
Burada olan biten her şey beni ilgilendirir pis zenci.
JOHN : It's like everything is just a little different here.
Burada her şey sanki biraz farklı gibi.
is everything all right here?
Burada her şey yolunda mı?
"everything you wish for is already here"
"Arzu ettiğin her şey burada."
It is possible but I guess everything here is very confidential and we are not supposed to leak any sort of information to anybody.
Bu mümkün ama buradakiler güvenilir insanlar ve bizden kimseye herhangi bir şekilde bilgi sızdırmamız beklenemez.
Everything from here now is sort of hazy Like a nightmare or a fever dream.
Buradan her şey bulanık görünüyor kabus veya nöbet gibi.
Here is a man with everything to recommend him.
Bu adam her açıdan tavsiye edilecek biri.
- Everything here is strange.
- Burada herşey tuhaf.
Here is everything you need to know.
Tüm bilmen gerekenler burada.
To stand here and tell you everything is okay?
Burada durup sana herşeyin yolunda olduğunu söylememi?
What I'm saying here is that you didn't exactly tell me everything.
Söylemeye çalıştığım bana her şeyi anlatmıyorsun.
Everything is in here, just like you wanted.
Buradaki herşey, tam istediğin gibi.
I want you to know that everything that happens from here on in is your fault.
Evet. Şu noktadan itibaren olan her şeyin senin hatan olduğunu bilmeni istiyorum.
No brother, everything writtn here is true.
Vallahi kardeşim doğrudur.
Actually, you're here because I want to know everything there is to know about this Asad Samari character.
Haberi asıl Mary'e vermeniz gerekiyor, Umrumda değil. Aslında, seni çağırmamın sebebi bu, Asad Samari hakkında öğrenilecek herşeyi öğrenmek istemem.
That's why I woke your ass up, had you zip down here so Bill and I could tell you how terrific everything is.
Bu yüzden seni uyandırıp buraya getirdim ki, Bill her şeyin... -... ne kadar mükemmel olduğunu söyleyebilsin.
The good news is, we got everything we need here.
İyi haber, ihtiyacımız olan her şey burada.
The only way you'll get out of here is by telling us... everything you know about the anomalies.
Buradan çıkmanın tek yolu... anomaliler hakkında bildiğin herşeyi bize anlatman.
Maybe we should just stay here and keep everything exactly as it is for as long as possible.
O zaman evde kalıp, mümkün olduğu kadar uzun süre her şeyi olduğu gibi bırakalım.
Everything in here is way off the books.
Buradaki her şey kayıt dışı.
Uh, is everything all right in here?
Burada her şey yolunda mı?
When we got here everything was tossed about the walls are splattered with blood and your wife is missing!
Buraya ulaştığımızda herşey dağılmıştı.. .. duvarlar kana bulanmış ve karınız kayıp!
There is so much hatred here for everything that is sacred and true that those who speak brazenly of it have driven me away.
Burada dini olan her şeye karşı büyük bir nefret var. Doğruları, yüzsüzlükle çarpıtanlar beni bezdirdi.
I beseech you, as you love me and will ever do anything for me, come here today, as soon as your work is finished, and forgetting everything else.
Beni seviyorsan ve benim için her şeyi yapacaksan, sana yalvarırım işlerin biter bitmez beni görmeye buraya gel. Ve yaşananları unut.
Everything in this room is the same as when HJ was here.
Bu odadaki her şey aynı HJ yaşarken ki gibi.
- Everything you need is in here.
- İhtiyacınız olan her şey burada.
You know, I thought, I don't know, that it would be weird coming back, but I gotta say, I find it strangely comforting that everything is the same here.
Bilmiyorum, geri gelmek garip olur gibi düşünüyordum ama itiraf edeyim, garip bir burada hiçbir şeyin değişmemiş olması beni rahatlattı.
It is just like you to choose this place, after everything I went through here!
Yaşadığım onca şeye rağmen burayı seçmek tam sana göre!
Everything here in New York is fine but we really miss you.
Seni özlemek dışında New York'ta her şey gayet iyi.
Not everything in here is fiction.
Burada her ley kurmaca değil.
But right now Mia's gone, and she's in here running her mouth about how ugly everything is.
Ama şu anda Mia gitti ve o da tutmuş her şeyin ne kadar çirkin olduğundan bahsediyor.
everything is fine 327
everything is awesome 16
everything is good 35
everything is possible 23
everything is perfect 26
everything is wrong 17
everything is ok 38
everything is great 31
everything is alright 24
everything is okay 87
everything is awesome 16
everything is good 35
everything is possible 23
everything is perfect 26
everything is wrong 17
everything is ok 38
everything is great 31
everything is alright 24
everything is okay 87