Only by reputation traducir turco
57 traducción paralela
Uh, not that I remember her personally, only by reputation.
Ehh, şahsiyetini pek hatırlamıyorum, tek hatırladığım şöhreti.
Only by reputation.
Ünü kendinden önce gidiyor.
Only by reputation.
Sadece ününü duydum.
He says he's never met him, he knows him only by reputation.
Hiç görüşmediğini söylüyor, sadece şöhretini bilirmiş.
- Only by reputation.
- Sadece isim olarak.
- Only by reputation.
- Ününü duymuştum.
- Only by reputation.
- Sadece ününü.
Only by reputation.
İsmini duymuş.
Only by reputation. He was an exobiologist, promoted to Captain after he made first contact with the Yridians.
O bir dünya dışı yaşam biyologudur, Yridianlar ile kurduğu ilk temastan sonra, Kaptanlığa terfi etti.
Only by reputation.
- Sadece şöhretini duydum.
- Only by reputation.
Ününü duymuştum.
- No, only by reputation.
Hayır, tanımıyorum. Sadece ününüzü duydum.
I know you, but only by reputation.
Ben sizi tanıyorum, ama sadece şöhretinizi.
No, only by reputation. But I like what I know.
- Hayır, sadece ismen, ama tanıdığım kadarıyla severim.
- I know him only by reputation.
- Onu şöhretinden tanıyorum sadece.
Only by reputation.
Ününü biliyoruz.
Only by reputation, sir.
Birazcık ününden biliyorum, efendim.
Only by reputation.
Sadece şöhretini duydum.
- Only by reputation.
- Ününü duymuştum sadece.
- Only by reputation.
- Ününden dolayı.
Only by reputation.
Hakkında edilen sözlerden tanırım.
- Only by reputation.
- Şöhretlerini duydum.
Only by reputation, Khaleesi.
- Şöhretinizi duydum Khaleesi.
I do, if only by reputation.
Ben yalnızca itibarı ile yapın.
Only by reputation... guy's supposed to be a bulldog.
Sadece adını duydum. Tuttuğunu koparan biriymiş.
- Only by reputation.
- İtibarını duydum.
Only by reputation.
Adını duymuştum.
Only by reputation.
Sadece itibarı ile.
Only by reputation.
- Söylenenler kadar.
Only by reputation.
Sadece ünü kadar.
- Only by reputation.
- Sadece namını duydum.
Being a married man, I only know her by sight and reputation.
Evli olduğumdan onu sadece resimlerinden ve duyduğum kadarıyla tanıyorum.
Matter of fact, his prowess with the blade is surpassed only by his reputation with the ladies.
Gerçeği söylemek gerekirse kılıçtaki ustalığını... sadece hanımlar arasındaki ünü geçebilir.
By reputation only.
- Sadece ismen.
But by killing him the way they did, they not only took his life, they took his reputation, his credibility, his dignity.
Ama onu öldürerek amaçlarına ulaştılar. Onun yalnızca canını almadılar, şöhretini, güvenilirliğini, ve itibarını da aldılar.
Dr. Winninger, I know that your reputation with women is only exceeded... by your scientific one... but I think we should keep this meeting purely professional.
Dr. Winninger, kadınlarla olan ününüzün yalnızca bilimsel.. olarak geçtiğinizi biliyorum... ama sanırım bu toplantıyı tamamen profesyonel tutmalıyız.
Well, for one thing, Fiore said he only knew Barbala by reputation.
Öncelikle, Fiore, Barbala'nın sadece şöhretini duyduğunu söyledi.
They only know you by reputation, as Vlad Tsepesh or The Impaler.
Bu adamlar ile daha önce hiç buluşmadın.
Who claims she only knew the judge by his sterling reputation.
Başkan yardımcısı, yargıcı tanımadığını söyledi. Sadece şöhretini duymuş.
We wouldn't want to do anything without National Committee approval, not with Knapely being such a proud WI, with an unblemished reputation, where it would take only one small act by a few rogue individuals to ruin a reputation that we've spent all these years...
Ulusal Komitenin onayı olmadan bir şey yaparak bütün bu yılları harcayarak oluşturduğumuz ünün küçük bir oyunla, bir kaç alığın Knapely'nin WI'la gurur duyacağı kusursuz ünü kaçırmasını istemeyiz.
- Only by reputation.
- Namını duymuştum.
We only know of him by reputation, sir. He's extremely reclusive, and rarely, if ever, leaves his command ship.
Aşırı biçimde münzevi ve komuta gemisinden çok az ayrılıyor.
So, the only thing you're gonna accomplish by letting this out of closed doors, is to tarnish Xavier's reputation.
Böylece, bu konunun kapalı kapılar ardına çıkmasına izin vererek tek elde edeceğiniz fayda, Xavier'in şöhretini lekelemek olacaktır.
well, i only know him by reputation, but, uh, - i heard that connor owens is an exceptional - no.
Ününü çok duydum ve Connor Owens'ın bunu yapabilecek...
- By reputation only.
- Sadece duydum.
Because the margrave has known the countess for years, but he knows the princess only by her glowing reputation.
Çünkü Uçbeyi, Kontes'i yıllardır tanıyor ama Prenses'in sadece ününü biliyor.
Well, we can only understand the damage your client has done by fully understanding the care with which miss Lunders has built her reputation.
Müvekkilinin yaptığı hasarın büyüklüğünü Bayan Lunders'ın itibarını nasıl kazandığını tam olarak anlarsak bulabiliriz.
I only know him by reputation.
Ben onu sadece namından dolayı biliyorum.
You know her? By reputation only.
- Onu tanıyor musun?
You are upright only by the grace of this man's reputation.
Seni ayakta tutan tek şey bu adamın itibarı.
Even then, I only knew them by reputation... never met either.
O zamanlarda bile sadece isimlerini duymuşum. - İkisiyle de tanışmadım.
by reputation 17
reputation 37
only you 239
only me 129
only the best 34
only a little 36
only time will tell 38
only you can 21
only for you 27
only then 35
reputation 37
only you 239
only me 129
only the best 34
only a little 36
only time will tell 38
only you can 21
only for you 27
only then 35
only now 58
only thing 21
only better 42
only i 19
only if you want to 26
only one problem 30
only child 42
only one way to find out 127
only once 48
only two 46
only thing 21
only better 42
only i 19
only if you want to 26
only one problem 30
only child 42
only one way to find out 127
only once 48
only two 46
only this time 157
only one 202
only joking 24
only just 22
only that 31
only about 26
only in america 16
only us 19
only problem is 60
only problem 18
only one 202
only joking 24
only just 22
only that 31
only about 26
only in america 16
only us 19
only problem is 60
only problem 18