For coming traducir turco
18,647 traducción paralela
Thank you for coming in.
Geldiğiniz için teşekkürler.
Thank you for coming.
Geldiğin için teşekkür ederim.
Thank you for coming back...
Geldiğin için teşekkür ederim...
Thanks for coming.
Geldiğin için teşekkürler.
Bill, thank you for coming.
- Bill, geldiğin için sağ ol.
Hey, man, thanks again for coming in this morning.
Dostum, bu sabah geldiğin için tekrar teşekkür ederim.
Thank you guys so much for coming.
- İşte geldiniz. Geldiğiniz için sağ olun.
Thank you for coming. Of course.
Geldiğiniz için teşekkürler.
Uh, um... uh, thank you all so much for coming.
Geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
Um, thank you all for coming tonight.
Bu akşam geldiğiniz için teşekkür ederim.
Thank you for coming, Detective.
Geldiğiniz için teşekkür ederim Dedektif.
Thank you for coming in the other day and talking with Detective Diaz.
Geçen gün gelip Dedektif Diaz'la görüştüğün için teşekkür ederim.
Thanks for coming down.
Uğradığınız için teşekkürler.
Thanks for coming to meet me.
Buluştuğun için teşekkürler.
Sir. Uh, thank you for coming down.
Efendim, geldiğiniz için teşekkürler.
Thanks for coming.
Geldiğin için sağ ol.
- Thank you so much for coming in, Damon.
- Geldiğin için çok sağ ol Damon.
Thanks for coming.
Geldiğiniz için teşekkürler.
Thank you for coming.
Geldiğin için sağ ol.
It's our reward for coming here.
- Buraya gelmemizin ödülü o.
Thanks for coming to my annulment, guys.
Feshettirmeye geldiğiniz için sağolun.
Thanks for coming, Dr. Hack.
Geldiğin için teşekkürler Dr. Hack.
- Thanks for coming out.
- Geldiğiniz için teşekkürler.
Thanks for coming in.
Geldiğiniz için sağ olun.
Okay, uh, I was going to suggest the same since I'll be busy with my column for Hef in the coming month.
Tamam, ben de aynı şeyi önerecektim çünkü gelecek ay Hef'in makalesiyle meşgul olacağım.
The Paulsons are coming in at 9 : 00 AM for their first appointment.
Paulsonlar ilk randevularına saat 9'da gelecekler.
There were coming for us, Mike, no matter what we did.
- Ne yapmış olursak olalım bizim peşimizden geliyorlar, Mike.
They're coming for you, and they will find you.
Senin için geliyorlar ve seni bulacaklar.
Next thing you know, I'm not coming home for days on end, and when I am home, I'm doing my best not to drink but, all that does is make me angry.
Sonra bir bakmışın, Eve günlerce gitmez olmuşum ve eve gittiğimdeyse, içmemek için elimden geleni yapmışım fakat, bu beni sadece daha sinirli yapmış.
Except for the fact that you forgot to tell your uncle we are coming.
Amcana bizim geleceğimizi söylememeyi unutman dışında.
I'm coming for you.
Senin için geliyorum.
You coming for me?
Benim için mi geliyorsun?
I'm coming for you.
- Senin için geleceğim.
Unless I was coming to you for help.
Yardım istemek için sana gelmiyorsam tabii.
Look at this broad who's coming here asking for you.
Şu karı gelip seni sordu.
We're coming for you, Charlie.
Senin için geliyoruz Charlie.
It's an omen, that they're coming for us.
Bu bir işaret. Bizim için geliyorlar.
- They're coming for you.
- Senin için geliyorlar.
Nathan, they're coming for you.
Nathan senin için geliyorlar.
Harriet told me they're coming for me.
Harriet benim için geldiklerini söyledi.
Clearly, the Skrill is coming back to Berk for you and Toothless, and we need to be ready.
Yıldırım Atar Berk'e sen ve Toothless için geri dönecek ve buna hazır olmalıyız.
Because once we get that baby back, Hades will be coming for us.
Çünkü o bebeği geri aldığımızda Hades peşimize düşecek.
They're coming for us.
Bizim için geliyorlar.
Um, hey, the party next week for your uncle... - Is Odette coming?
Baksana, haftaya amcanın partisine Odette de geliyor mu?
Really appreciate you coming in for the job, but I've decided we're gonna go internal.
Mülakata geldiğin için çok sağ ol ama işi içimizde halletmeye karar verdik.
Our Lazy Hazy Crazy Days of Summer event is coming up, and that'll help, but we thought a supersized event would generate fresh enthusiasm for tourists to visit.
Aylak, Çakırkeyif, Çılgın Yaz Günleri etkinliğimiz geliyor, o da işe yarar. Ama daha büyük bir etkinlik turistleri heyecanlandırıp gelmeye teşvik edebilir diye düşündük.
One of Berta's cousins heard me talking about a live opera that was coming on, and it was during dinnertime, so they brought it down and set it up for me.
Berta'nın kuzenlerinden biri, canlı bir operadan bahsettiğimi duymuş. Tam yemek saatindeydi. Benim için televizyonu buraya kurdular.
There are people coming for you.
- Peşinizde insanlar var.
There are people coming for you, okay?
Peşinizde birileri var, tamam mı?
Every settlement between there and here is being emptied out, and the people are coming here for refuge.
Orayla burası arasındaki tüm yerleşim yerleri boşaltılıyor ve insanlar mülteci olarak buraya geliyorlar.
I think it's time for me to stop coming in between you guys.
Sanırım aranıza girmeyi... bırakma zamanım geldi.
coming soon 28
coming 1921
coming in hot 22
coming right up 275
coming your way 26
coming up next 59
coming up 411
coming home 36
coming at you 21
coming up on 37
coming 1921
coming in hot 22
coming right up 275
coming your way 26
coming up next 59
coming up 411
coming home 36
coming at you 21
coming up on 37
coming in 123
coming and going 17
coming from you 108
coming out 79
coming to you 31
coming here 75
coming through 666
coming back 51
coming along 21
coming with me 16
coming and going 17
coming from you 108
coming out 79
coming to you 31
coming here 75
coming through 666
coming back 51
coming along 21
coming with me 16