Get it all out traducir turco
1,099 traducción paralela
I just want to get it all out of my system before he gets here.
Sadece o buraya gelmeden önce içimdekileri boşaltmak istiyorum.
Oh, dude! Get it all out.
Oh, adamım!
Get it all out.
Dök içini.
Let's get it all out on the table.
Tamam. Her şeyi açıkça konuşalım.
A guy can go in, get drunk, get it all out of his system all at once, and no messes.
Gidersin, kafayı bulursun, rahatlarsın, ve başın da ağrımaz.
Let him get it all out.
Bırak her şeyi ortaya döksünler.
Then it would start tickling your feet, and we'd all have to get out of the bath.
daha sonra ayaklarını gıdıklamaya başlar ve banyodan dışarı çıkarmak zorunda kalırız.
Ok, Let's get everything we can carry out before it all goes under.
Tamam. Herşey gömülmeden dışarı taşıyalım Tamam.
Now, if you don't think that's a serious business... tell me about it when your house is burning, we can't get the pump out... and the road's all blocked because of a nigger's car.
Eğer bunu ciddiye almıyorsan o zaman... bir zencinin arabası yüzünden yol kapandığı için... evin yanarken, pompayı dışarı çıkaramadığımızı düşün bir de.
All I'm saying is you get out of it exactly what you put into it.
Tek dediğim, ona ne verirseniz onu alırsınız.
That's because I'm the one out here all by his lonesome. I'm a he. I could get my face shot off, not it.
Ben tüm benliğimle buradayım ama o yalnız, ben tıraş olabilirim ama o olamaz.
It isn't worthwhile for him to get out from the grave at all.
Onu mezardan çıkartmaya pek gerek kalmamış gibi aslında.
If you'd listen to me and get out of here... you'll find out the reasons...'cause I'm... I'm gonna expose all-all of it.
Beni dinleyip, buradan çıkarsanız, sebeplerini öğreneceksiniz, çünkü her şeyi anlatacağım.
All right, Spencer, it's time to get you out of here.
Pekala, Spencer, seni buradan çıkarma vakti geldi.
when this child first went out for football we all said, "this is a little girl she's going to get hurt, it's a dangerous sport."
parası yada hayvani olması değil. Bu çocuk ilk gittiği maçtan sonra biz : " Bu küçük bir kız, yaralanacak ;
I got out of there okay, but after it was all finished they gave me a candy bar. I thought, "I get a candy bar?"
Herşey bitip oradan çıktığımızda bana bir şeker verdiler.
I got no reason it's all too much you'll always find us out to lunch we're so get off!
- Çekil, çekil şuradan
Get it out, Sidney. That's all right.
Çıkart hepsini Sidney.
All right, I'm in a little trouble. But Uncle Mike is gonna get me out of it.
Tamam, başım dertte ama Mike amca bana yardım edecek.
But sooner or later, you gotta get out... because it's crashing, and all at once those frozen hours... melt through the nervous system... and seep out the pores.
Ama er ya da geç çıkmak zorundasın... çünkü çarpacak, ve bunlar, donmuş saatlerin sinir sistemi sayesinde bir anda erimesiyle gerçekleşecek... ve tüm bunlar gözeneklerden dışarıya akacak.
Well, i'm glad all of you could get in, 'Cause it sure was hot out there today.
Pekala, hepinizin içeri gelebildiğine sevindim, çünkü bugün dışarısı çok sıcak sanırsam.
Can you... filter out the extraneous information? - No, I get it all simultaneously.
Acaba.... bu harici bilgileri filtre edebilir misin?
- We'll get it fixed, okay? We'll take it out of his allowance, all right?
- Onu onaracağız, bunu onun harçlığıyla karşılayacağız, tamam mı?
I'll get out of it myself, all right?
Kendim halletmeliyim.
Just get out. Get away from me. Just get away from it all.
- Herşey iyi olacak, Bill.
I read that kids who are deprived of sweets and candies all the time, they get obsessed by it and they turn out to be obese.
Her zaman tatlılardan ve şekerlemelerden mahrum edilen çocukları okuyorum, bu durumdan etkilenip çok şişman oluyorlar.
Kids who get it all the time, it's no big deal - they turn out normal.
Her zaman bunlara sahip olan çocuklar için bu büyük mesele olmuyor - normal oluyorlar.
They struggle all their lives to get ahead lf I can't get them out of here, and they stay, what is it all for?
Hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Eğer onları buradan çıkaramazsam, Ve burada kalırlarsa, hepsine neler olur?
I don't want to get all me sand and cement out and have it piss down on me, do I?
Yağmur başladığında dışarıda kum ve çimentoya bulanmış halde olmak istemem.
Hope you get it all sorted out.
Umarım sorunu çözersin.
Everyone who sees it will, and they'll all be fighting over me, and the wishes'll get out of control and I'll be buried for another 1,000 years.
Bunu kim görse bilmek ister. Herkes beni ele geçirmek için kavga eder dilekler kontrolden çıkar ve sonunda bin yıl daha o lambaya tıkılı kalırım.
So you drove yourself all the way out here just to tell me to get off it, huh?
Buraya kadar bunca yolu tepip peşini bırakmamı söylemeye geldin demek!
I have Dennis Hopper playing a spaced-out photojournalist with 1 2 cameras who's here because he's gonna get the truth, and it's all, "Man!" You know?
Mesleğe ara vermiş, 12 fotoğraf makinesi ile buraya, gerçeğe ulaşmak için gelmiş bir gazeteciyi oynuyor Dennis Hopper. Tek yaptığı "Adamım!" demek.
You know, to get out all those internal tensions... before it becomes mental stress.
Anlarsın, zihinsel baskılama olmadan önce... tüm iç gerilimleri dışarı atmak için.
I'd be happy to give you a crash course on all of it if you get out. I'm gonna shut up now.
Dışarı çıkarsanız nasıl kullanılacağını seve seve öğretebilirim.
All I want out of life is a rancid piece of Chuck's Cheesebowl famous cherry cheesecake, can't even get it.
Hayatta tek istediğim kiraz soslu Chuck's Cheese Bowl'un ünlü peynirli kekiydi. Ama onu bile alamadım.
All right, so just take what you want, and let's get it out of here.
Tamam, ne istiyorsan al, sonra da bunu buradan çıkaralım.
It would be a shame die now, that all began to get out okay.
Her şey yoluna girecekken ölürsem çok yazık olur.
But this is the place and this is the time to let it all out,... let the barriers come down... and to share your feelings and get it off your chest.
Ama burası engelleri yıkmanın ve..... içimizdekileri söylemenin tam yeri..... ve artık zamanı da geldi.
Every year you say you got me a present I get all excited and it turns out to be something stupid like Clearasil in a drum the book, If You're Lonely And You Know It, Let's Make Hand Shadows and my favorite, the poster of the Village People with my picture over the face of the cowboy.
Her yıl bana özel bir hediyen olduğunu söylüyorsun. Ben heyecanlanıyorum. Ve saçma sapan bir hediye çıkıyor.
Oh, Al, if all it will take is $ 12 for you to regain your self-respect and get out of this demeaning position then ask someone who cares.
Kendine saygını geri kazanman ve bu alçaltıcı durumdan kurtulman için tek gereken on iki dolarsa umursayacak birinden iste.
But they get it from thousands of different people put it through a lot of different filters and take out things and add things to it till all they've got is the clotting stuff that makes you stop bleeding.
Ama onu : binlerce farklı insandan alıp.. ... çok sayıda farklı filtrelerden geçirip içine birşeyler ekleyerek veya çıkararak..... içinde pıhtılaşmaya dair tüm herşey olacak şekilde kanamayı durdurmak için hazırlıyorlar.
Get out your pocketbooks, and remember it's all for charity.
Cüzdanlarınızı çıkartın, para yoksul kurumlar için.
Well, we all get together, don't we, and sort it out?
Sonuçta hep beraberiz, hallederiz, değil mi? Eski günlerdeki gibi...
Next thing I know, there's this big old rifle butt floating down out of the sky, just kind of taking its time like I had all day to get away from it.
En son hatırladığım şey, havada eski tüfek dipçiğinin süzülmesiydi. Sanki kaçmak için tüm günüm varmış gibi bekliyordu.
Said you didn't get out much, and it was your birthday and all.
Fazla dışarı çıkmadığını söyledi, doğumgünün olduğunu falan anlattı.
All I know is that if I had $ 5,000 I could get out of it.
Tek bildiğim 5 bin dolarım olsa bundan yırtabileceğimdi.
I can eat anything I want and then get it all sucked out.
İstediğim herşeyi yiyebiliyorum ve sonra da hepsini çıkarabiliyorum.
They say all it is is you go over to their apartment and you take them out for a walk and you get a cup of coffee and it's supposed to make them feel good.
Evine gidip, onlarla yürüyüşe çıkıp kahve almak ve kendilerini iyi hissetmelerini sağlamak olduğunu söylediler.
You get it figured out and get back to me, all right?
Faturayı bulursan, bana gel olur mu?
All my savings but it'll be worth it to get out of that house.
... ama eski evden kurtulmama değer.
get it done 134
get it down 26
get it together 140
get it up 68
get it now 24
get it off me 116
get it out of your system 27
get it over with 136
get it right 50
get it while it's hot 20
get it down 26
get it together 140
get it up 68
get it now 24
get it off me 116
get it out of your system 27
get it over with 136
get it right 50
get it while it's hot 20
get it going 16
get it 1593
get it off 251
get it open 41
get it out 253
get it off of me 28
get it away from me 28
get it on 36
get it through your head 17
get it back 58
get it 1593
get it off 251
get it open 41
get it out 253
get it off of me 28
get it away from me 28
get it on 36
get it through your head 17
get it back 58