Get out of town traducir turco
1,292 traducción paralela
Tell him you want money to get out of town.
Şehirden çıkmak için para istediğini söyle.
- Yes, yes, get out of town.
- Evet, evet, şehirden uzaklaş.
I'm sure he's gonna try to get out of town, and we're leaving
Şehirden çıkmaya çalışacağından eminim, zaten yarın gidiyoruz.
Get out of town quick, Bobby.
Biran önce git bu kasabadan, Bobby.
I just want to get up to harIin's and get out of town quickly.
Ben sadece Harlin'in oraya gitmek ve biran öncede buran gitmek istiyorum.
We'll tell him to get out of town fast.
Willow evine gidip ona kasabayı hemen terk etmesini söyleyebilir.
Get out of town!
Defolun buradan!
It's great to get out of town. Lovely.
Şehir dışına çıkmak harika.
Well, geez, we probably should get out of town then, ain't it, Victor?
Vay be. kasabadan ayrılsak iyi ederiz o vakit, değil mi Victor?
So when I get out of town, I get off at County Line.
Yani şehirden çıkınca, County Line'a gidicem.
- Get out of town -
- Dalga geçmeyin.
I want you to get out of town for a while.
Niçin şehirden uzaklaşmıyorsun. Bir tatile çık.
I think I need to get out of town right now.
Sanırım hemen şehirden çıkmaya ihtiyacım var.
Get out of town.
Haydi oradan.
Get out of town.
Benim de başıma geldi. - Saçmalama lütfen.
Get out of town!
Defol bu şehirden!
I haven't got the energy to get out of town that fast.
Kasabayı o kadar hızlı terk edecek enerjim yok zaten.
You're kinda keen to get out of town or something?
Şehir dışına çıkmayı mı istiyorsun?
Listen, the two of you have to get out of town and you've got to find some place that's safe.
Dinle, sizin şehirden ayrılıp güvenli bir yer bulmanız gerek.
Get out of town!
- Hadi ordan!
lright, KoRn, time for you to get out of town!
Pekâlâ KoRn, kasabayı terk etme zamanınız geldi!
I do know that you're no murderer. You're going to have to get out of town, Ex.
Buradan gitmen gerekiyor Ex.
If I were you, I'd lay low till things calm down and then get out of town fast.
Eğer yerinde olsaydım, olaylar sakinleşene kadar saklanırdım ve sonra hızlıca şehirden çıkardım.
All right, Korn, time for you to get out of town.
Pekâlâ KoRn, kasabayı terk etme zamanınız geldi!
I think I should get out of town.
Şehir dışına çıksam iyi olacak.
The great thing about your mother being out of town aside from the fact that she's not here is the three of us get a chance to bond.
Annenizin şehir dışında olmasında mükemmel bir var birşey burada olmadığı gerçeği dışında üçümüze ilişki kurmaya fırsat tanıyor.
But first I have to get my insanely jealous boyfriend out of town.
Fakat ilk olarak benim manyak kıskanç sevgilimin şehirden çıkması gerek.
Get out of my town!
Kasabamdan defol!
You just never Want to get out of this town and see the possibilities.
Sen hiç bu kasabadan dışarı çıkıp... fırsatları görmek istemiyorsun.
And get the hell out of town.
Ve şehri terk et.
Because the sooner I get out of this fucking town, the better.
Çünkü bu lanet kasabadan ne kadar erken ayrıIsam o kadar iyi olur.
'Get me out of this fucking town.
Kurtar beni bu lanet kasabadan.
Let's get out of this town.
Hadi buradan gidelim.
get out of town, sick ass! he spent a year in jail during his trial... and three years in a state-run facility.
Mahkeme sürecinde bir yılını hapiste,..
- Get out of town.
- Sadece şehirde değil.
- I say we get the fuck out of town.
- Ben hemen bu şehirden kaçalım diyorum.
All right, you guys, why don't we get our stuff out of the car... and see what's in town, okay?
Pekala, çocuklar, malzemelerimizi arabadan çıkarıp... kasabada neler olduğuna bakmaya, ne dersiniz? Tamam mı?
- We need to get this out of town.
- Onu bu şehirden götürmeliyiz.
I'll get a fire going, open up a bottle of bubbly, put a little Bobby Darin on the stereo, and then "Look out, Macky's back in town".
Şömineyi yakar, şampanya açar, teybe de Bobby Darin koyarım. Sonrasında dikkat edin, Mackie şehre geri döndü.
Let's get out of this town!
Vay canına.
Paid for by citizens for a fair and equal way to get Harbucks Coffee kicked out of town forever.
Bu reklâmın masrafı Harbucks Kahve'yi kasabamızdan ebediyen def etmek için Vatandaşların cebinden Adil ve Eşit olarak ödenmiştir.
And I thought, you couldn't get something out of this town.
Düşünüyordum da, bu kasabadan bir şeyler alamamışsın.
I gotta get out of this town.
Bu şehri terk etmeliyim.
Get the fuck out of town.
Şehri terk et, git.
Get him out of town.
Onu uzaklaştır.
Get out of town!
Kasabadan defol!
Let's try to get out of this town in one piece.
Bu şehirden tek parça halinde çıkmaya çalışalım.
Can we just keep our pants buttoned and get out of this town in one piece?
Pantolonlarımız üzerimizde ve tek parça olarak buradan kurtulabilir miyiz?
- how to get these young kids out of town,'cause...
Bir şey diyeyim mi? Bu...
I think I'm gonna have to get you out of town or something.
Seni şehir dışına çıkarmalıyım.
The only thing I know is... you ought to take your business out of town... before you get the words "outsiders not appreciated"... branded right where your nose used to be.
Biz buralarda yabancılardan hiç hoşlanmayız... Özellikle de sizin gibi çok meraklı insanlardan. Tam burnunun olduğu yer damgalandı.
get out 8488
get out of my way 689
get out of my face 124
get out there 161
get out of the way 1005
get out of jail free 65
get out of here 4222
get out of my house 345
get out of my room 85
get out of bed 37
get out of my way 689
get out of my face 124
get out there 161
get out of the way 1005
get out of jail free 65
get out of here 4222
get out of my house 345
get out of my room 85
get out of bed 37