Get yourself together traducir turco
181 traducción paralela
Get yourself together. We can never be just a man and a woman, you know.
Kendine gel, Song Eun-chae.
YOU, shut up! No matter how much I teach you, you still cant get yourself together.
Ben sana bundan daha iyi terbiye vermedim mi?
Get yourself together.
Kendine gel.
Get yourself together.
Kendini topla.
Get yourself together.
- Kendini topla!
You better get yourself together.
Kendini topla.
You know that. But if you don't get yourself together and start treating me different, I'm not coming around here anymore.
Ama bana karşı olan tutumun değişmezse, beni yakında göremezsin.
- Get yourself together!
- Kendine gel!
Get yourself together.
Toparla kendini.
I NEED SOME MONEY. GET YOURSELF TOGETHER AND GET OUT OF HERE,
Kendi topla ve git buradan.
We're playing cards. Get yourself together.
Sana kaç kere söyleyeceğim.
So you better get yourself together, my man.
O yüzden kendine gelsen iyi olur dostum.
I want you to get yourself together.
Kendini toparlamanı istiyorum.
You've got to get yourself together.
Kendini toparlamalısın.
OK, I want you to get yourself together... and don't breathe a word of this to anyone.
Pekiala, kendini toplamanı istiyorum ve bununla ilgili hiç kimseye tek bir kelime dahi etme.
Get yourself together on the edge
Kendinizi toparlayın, hep birlikte son teknolojiyle.
Why don't you go inside and get yourself together.
İçeri gidip biraz kendine gel.
You get yourself together.
Sen kendini toparla.
You get yourself together or you're on your own.
Kendini toparla yoksa yalnız kalırsın.
So get yourself together.
Haydi, toparlan.
Get yourself together.
Böyle usanıp oturma.
Get yourself up, get yourself together.
Uyan ve kendini topla bakalım.
If you're gonna live here and have kids, get yourself together.
Burada yaşayacaksan, kendine bir çeki düzen ver.
Get yourself together.
Kendini toparla Frank, hadi.
Get yourself together.
Kendine bir çeki düzen ver.
No, sweetie, stay right here and you get yourself together,
Hayır, tatlım. Şimdi otur şuraya. Kendini toparla.
Now get yourself together and I'm gonna go and give driver a B12 shot.
Toplan ben şoföre B-1 vitamini vereceğim.
You had enough time to get yourself together.
Kendini toparlayacak yeterli zamanın oldu.
Get yourself together!
Toparla kendini!
Well, you probably want to get yourself together and stuff before you leave, so, hey, take care, eric.
Muhtemelen gitmeden kendini toplamak falan istersin... Kendine iyi bak, Eric.
So just get yourself together.
Haydi o zaman, kendini toparla.
You take all the time you need to get yourself together and then you come out and you greet all the people who have given up every day and every night of their lives for the last year to put us in office.
Kendini toparlamak için ne gerekiyorsa yapıp son yılının gecesini gündüzünü bizi o ofise çıkarmak için harcayan bütün o insanları selamlayacaksın.
Get yourself together.
Şimdi bir araya gelin.
It's you again, Nagara. Get yourself together!
Gene sensin Nagara, kendini topla biraz.
No matter how much I teach you, you still can't get yourself together.
Gerçekten kötü birisin.
Pull yourself together, get well, and I'll give you money.
Kendini topla, iyileş, parayı sana vereceğim.
That'll give you a chance to pull yourself together and powder your nose before we get out.
Kendini toplaman için biraz fırsatın olur.
Come on, get out of here. Pull yourself together.
Haydi, git buradan.
You'll pull yourself together and get back in the car somehow.
Kendini toplayıp bir şekilde otomobile bineceksin yeniden.
But someone like you, with class... if you got together with someone who knows the ropes... and who pays off every morning when your shift is done... you could get yourself a fur coat and a silver tea set in a month.
Ama senin gibi yüksek sınıftan biri, bu işi bilen ve her sabah mesai bitimi paranı ödeyen biriyle çalışırsa, bir ayda kendine bir kürk ve bir gümüş çay takımı alabilir.
Well, that way, just in case, in the event you can't tell him you can excuse yourself, get me, I'll tell him or we can tell him together.
Böylece, her ihtimale karşı eğer söyleyemezsen bana gelirsin, ben söylerim veya beraber söyleriz.
But perhaps we can get out of that by suggesting that language had an early apprenticeship in the form of a kind of sign language, or drawing in the sand, or perhaps language arose before actual speech arose, as a sort of way of talking to yourself to get your thoughts into a logical order, to plan your actions in a logical order, and only later perhaps, did it become externalized in the form of speech using the tongue, lips, and voice so that brains became, as it were, networked together.
Fakat belki bu fikri, dilin işaret biçiminde ya da kuma çizilerek ifade edildiği bir emekleme evresi olduğunu önererek ya da belki de düşüncelerimizi mantık sırasına koymak, eylemlerimizi mantık sırasına göre planlamak için kendimizle konuşmanın bir biçimi olarak ortaya çıktığını öne sürerek ya da belki daha sonra dilin dudak ve sesi kullanarak konuşma biçiminde dışsal hâle geldiğini ve böylece beyinlerimizin şu andaki gibi birbirleriyle bağlantılı hâle geldiklerini öne sürerek çıkarabiliriz.
Pull yourself together and come get drunk with us.
Kendini toparla ve bizle içmeye gel.
So I was thinking maybe we could get together and talk about what you see yourself doing down the road.
Hani diyorum ki, belki bir araya gelip gelecekten beklentilerin hakkında filan konuşuruz.
He might get hysterical and start crying, and I could say, "Pull yourself together, man!"
Çünkü konuşurken kendini kaybeder ve ağlamaya başlarsa ben de "Toparla kendini dostum!" diyebilirim. - Tamam.
Well, my friend, I think you better pull yourself together... and if you're not home when we get back, you'll be in big trouble!
Bak dostum, en iyisi kendine çeki düzen ver ve döndüğümde evde ol yoksa başın büyük belâya girecek!
Give yourself a chance to get your life together.
Hayatını düzeltmek için kendine bir şans tanı.
You can get yourself together.
Burada olduğunu bilmesini istediğin biri var mı?
Well, I mean, if you put yourself together... the way that you've put yourself together... that's... obviously, you're trying... to get attention.
Yani, kendine bir şekil verme tarzın... bunu yaparken kullandığın tarz... çıkça görülüyor ki, dikkat çekmek için... uğraşıyorsun.
So you'd better get it together fast, if you want to help yourself here.
Kurtulmak istiyorsan bunları hemen toparlasan iyi edersin.
Get yourself together.
Kendini bir an ence toparla, dostum.
get yourself a drink 18
together 2280
together forever 35
together again 49
togethers 19
get your shit together 35
get your mind out of the gutter 19
get your head out of your ass 21
get your ass back here 25
get your ass out here 18
together 2280
together forever 35
together again 49
togethers 19
get your shit together 35
get your mind out of the gutter 19
get your head out of your ass 21
get your ass back here 25
get your ass out here 18
get your ass out of here 22
get your head in the game 37
get your gear 28
get your ass up 45
get your hands off me 474
get your ass down here 19
get your ass in here 42
get your stuff 135
get your 37
get your own 39
get your head in the game 37
get your gear 28
get your ass up 45
get your hands off me 474
get your ass down here 19
get your ass in here 42
get your stuff 135
get your 37
get your own 39