English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ G ] / Go to jail

Go to jail traducir turco

2,931 traducción paralela
And I go to jail.
Beni de kodese tıkarlar.
I could go to jail.
Hapse girebilirim.
That you could go to jail?
hapise girebileceğiniz farkında mısınız?
You can go to jail. I could lose my job.
Hapse düşebilirsin, işimi kaybedebilirim.
One more interrogation by Chuck, And I will crack like an egg, and then I'll go to jail And take half the neighborhood with me.
Chuck, beni bir daha sorgularsa her şeyi yumurtlayıp komşularımızın yarısıyla beraber hapsi boylayacağım.
Guys, I go to jail.
Beyler, hapse gireceğim.
If I go out any longer, I go to jail.
Eğer biraz daha uzaklaşırsak hapse gşreceğim.
And Tyler... You're way too pretty to go to jail.
Ayrıca Tyler hapse giremeyecek kadar yakışıklısın.
You let your sister take the hit, so Andrew would go to jail for her murder.
Kız kardeşinin vurulmasına izin veriyorsun böylece Andrew onu öldürdüğü için hapse girecek.
Andrew will not go to jail for murder.
Andrew cinayetten hapse girmeyecek.
You could go to jail.
Hapse girebilirsin.
You want we should all go to jail so that you can make $ 1,000.
Sen 1.000 dolar kazanacaksın diye hepimiz hapse mi girelim?
No, we don't need her to go to jail.
Evet de hapse girmesine gerek yok ki.
You'd go to jail for that.
Amerika'da bu yüzden hapise girebilirsin.
If Congress knew about this machine you're building about the unfettered access we've given you to all the data we're compiling on U.S. citizens you wouldn't just be shut down, you'd go to jail.
Eğer kurultay senin inşa ettiğin makinadan haberdar olsaydı yani tüm Amerika vatandaşlarının kişisel bilgileri konusunda sana verdiğimiz tüm o kontrolsüz bilgileri faaliyetini durdurmakla kalmazlar, aynı zamanda hapse de girersin.
You know I love your mom, but if this gets out, they could press charges and I could go to jail, and that cannot happen.
Anneni sevdiğimi biliyorsun, ama bu ortaya çıkarsa, suçlu olabilirim ve hatta hapse girebilirim, bu kesinlikle olmamalı.
You flinch, you go to jail.
Çekilirsen hapse girersin.
You duck, you go to jail.
Eğilirsen de hapse girersin.
I will go to jail, eventually.
Eninde sonunda hapse gireceğim.
You'll go to jail for years.
Yıllarca hapis yatacaksın.
Do you want us both to go to jail with Dixon?
Bizde Dixon'la birlikte hapse mi girelim?
I'd go to jail for prostitution and you would get humiliated and expelled from CU.
Hapse girerim fahişelikten. Sen de küçük düşeceksin ve CU'dan uzaklaştırma alacaksın.
I could see Redgrave murdering Theissens if he was afraid to go to jail.
Redgrave hapse gitmemek için Theissens'ı öldürmek istemiş olabilir gerçekten.
That ain't gonna work. We could rob a bank. Rob a bank to not go to jail.
Çok fazla böbrek gerekli
I don't wanna go to jail.
- Hapse girmek istemiyorum.
If that nurse is lying and we sign on to a false document, we could go to jail.
Eğer hemşire yalan söylüyorsa ve biz de sahte bir belgeye imza atarsak, hapse girebiliriz.
If he testifies, we're gonna go to jail for perjury.
Eğer ifade verirse, yalancı şahitlikten hapise gireriz.
We're not gonna go to jail if Waymond doesn't testify.
Eğer Waymond tanıklık etmezse hiç birimiz hapse girmeyiz.
He'll be in contempt of court, potentially go to jail.
Mahkemeye karşı çıkmış sayılır. Hapse girebilir.
Her office is my man cave, unless she starts using another office, then she doesn't have to go to jail.
Ofisini ben kullanıyorum. Başka bir ofise geçerse başka tabii. O zaman hapse gitmesine gerek yok.
David needs to go to jail, Joanna... no.
- David'in hapse girmesi gerekiyor Joanna.
If the truth came out, you'd go to jail.
Gerçek ortaya çıkarsa hapse girerdin.
Do you want to go to jail?
Nezarete mi girmek istiyorsunuz?
- No, I don't want to go to jail.
- Nezarete gitmek istemiyorum.
You killed a lot of people, and now you're gonna go to jail.
Bir sürü insanı öldürdün. Şimdi de hapse gireceksin.
Legally, he'll go to jail, as Jim is property.
Kanunen, hapse girecek Jim'in durumu gibi.
Alright I'll go to jail, alright I'll go to hell, but I'm gonna do the right thing.
Tamam o zaman hapise gidiyorum, tamam o zaman cehenneme gidiyorum, Ama doğru olan şeyi yapacağım.
Why is it, when you randomly show up, other people go to jail?
Ne zamandan beri insanları rastgele hapse gönderiyorsun?
I didn't want to go to jail.
Hapse girmek istemedim.
Whether you go to jail or not depends largely on what you say to me in this room.
Hapise girip girmemen büyük ölçüde bu odada bana ne söylediğine bağlı.
Stealing a body's a felony, so they'd go to jail for at least ten years.
Ceset çalmak ağır bir suçtur. En az 10 yıl hapis yerler.
- we could both go to jail.
Eğer yaşamadığımız anlaşılırsa, ikimiz de hapse girebiliriz.
And if we are not, we could go to jail.
Eğer ikna olmazlarsa, hapse girebiliriz.
# His name is Oscar, and he got some mail # # and he better open it, or go to jail # #'cause it's your taxes # his name is Kevin # and no mail for him
Onun adı Oscar, yeni bir postası var. Vergileri gelmiş, ödemezse cezası var. Onun adı Kevin.
And you and your father go to jail for fraud.
Sonra da baban ve sen de dolandırıcıIıktan hapsi boylarsınız.
Who wants to go to jail?
Kim hapse girmek ister?
If you fondle your kid, you'll go back to jail.
Çocuğa fazla sarılma yoksa hapse geri dönersin!
The best you can hope for is that you don't go back to jail.
Ümit edeceğin en iyi şey hapse dönmemek olur.
So when you're dead, you go back to jail.
Yani öldüğünde yine kodese tıkılıyorsun.
You're asking me to go find your "get out of jail free" card.
- Gidip seni hapisten çıkartacak adamı bulmamı istiyorsun.
I can't go to jail, okay?
- Bunu yapmanı Ronnie mi söyledi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]