English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / How's it look

How's it look traducir turco

1,160 traducción paralela
Look how fast it's expanding.
Şuna bakın, nasılda genişliyor.
Look, I know what you're saying and I know how bad it looks, but nobody knows what it's like when it's just the two of us.
Ne demek istediğinizi anlıyorum. Ayrıca çok da kötü göründüğümü biliyorum. Ama ikimiz bir araya gelince nasıl hissettiğimi anlayamazsınız.
Look how it glitters in that thick, black nest of hair.
O sık, siyah kılların arasında nasıl da parlıyor öyle.
How's it look to you, Cowboy?
Nasıl görünüyor, kovboy?
That's how they'll look at it.
Olaya böyle bakarlar.
How's it look, Marge?
Nasıl görünüyor Marge?
It's how you look at buccaneers that makes them bad or good
Korsanlara bakış açındır Onları iyi yada kötü yapan
No matter how you look at it, it's strange.
Ne? Not :
It's an economical acrylic blend, but look how it drapes.
Ekonomik akrilik iplikle harmanlanmış ama nasıl yayıldığına bir bakın.
So how's it look?
Nasıl görünüyor?
- "How's it look?"
- Nasıl görünüyor?
Here's how it would look if the police killed him with a barrage of baseballs.
Şimdi de polis beysbol sopasıyla vurarak öldürürse nasıl görüneceği burada
What if it got out that she's queer as well? How's that gonna make you look?
Gerçekten dedikleri gibi çıkarsa bu seni nasıl gösterir?
Okay, look. Let's find out how obvious it is to Atlanta, all right?
Pekala, öncelikle bu Atlanta için ne kadar belirgin, ona bakalım.
How's it gonna look if I'm seen with a nigger?
Yanımda bir zenci ile görünürsem bunu nasıl açıklarım.
H - How's it look?
Nasıl görünüyor?
How does it look for the leader's son... to walk out when the leader speaks?
Lider konuşurken, liderin oğlunun gitmesi sence nasıl karşılanır? .
- How's it look?
- Nasıl duruyor?
Now, look, it's gonna have to be a small retainer till we see how things work out.
Alışana kadar yapabileceğin ufak bir iş.
How's it look?
Nasıl görünüyor?
How would it look if I turned a pregnant lady out on Christmas Eve when there's so much room here at the inn?
Handa bu kadar yer varken, Noel arifesinde hamile bir bayanı geri çevirirsem nasıl biri olduğumu düşünürler?
Look, when I saw Agides today, it was kind of a shock to see how old he's gotten, and I just...
Bugün Agides'i görünce, bu kadar yaşlanmış olması beni şoke etti.
- Hey, look, I know how tough it is when you're a kid and you find out your dad's not as great as you thought.
- Hayır. Çocukken, babanın sandığın kadar harika biri olmadığını öğrenmek ne kadar zordur bilirim.
Your name, how you look, the pieces of paper that you carry, none of it matters, because nothing can change what's inside here.
Adın, nasıl göründüğün, taşıdığın kağıtlar hiçbirinin önemi yok. Çünkü, burada içeride ne olduğunu kimse değiştiremez.
How's it look on Keenan?
Keenan'da durum nasıl?
- Look how dark it's getting already.
- Hava şimdiden karardı.
Everyone left people behind, and everyone suffered a loss, but... look how it's brought us all closer together.
Herkes arkasında birilerini bıraktı, ve herkes kayıp acısını yaşadı, ama... bütün bunların, bizi nasıl da yaklaştırdığına bak.
- How's it look with the ship?
- Gemi nasıl gözüküyordu?
How does it look? Uh, it's a little red.
Nasıl görünüyor?
IT'S HOW I LOOK?
Sorun görünüşünüz mü?
Maybe it's related to how they look at you.
Belki de kadınlara nasıl baktıklarıyla ilgilidir.
How's it look? Wade, you're fine.
Bir şeyin yok.
- How's it look?
- Vuruldum mu? - Nasıl görünüyor?
- I'm getting some morphine. - How's it look?
- Bana biraz daha morfin verin.
- How's it look?
- İyileşeceksin.
It's funny how beautiful people look when they're walking out the door.
Güzel insanların kapıdan çıkarken ki görüntüleri çok komiktir.
Look how cute. It looks like they're taking a whiz
Ne kadar da hoş, tıpkı tuvalette oturuyorlarmış gibi.
How's it look for the old man?
Babalık için vaziyet nasıl görünüyor?
- Look, Jen, I appreciate what you're trying to do but I like my perspective on life regardless of how middle-aged it might be.
- Bak, Jen, çabanı takdir ediyorum ama ben hayatı umursayan orta yaş bakış açımı seviyorum.
So, how's it look?
Nasıl görünüyor?
Look, it's not important how I know him.
- Onu nereden tanıdığım önemli değil.
Frasier, it's all in how you look at things.
Frasier. Önemli olan olaya, nasıl baktığındır.
Oh, good Lord, look how late it's gotten.
Tanrım. Çok geç olmuş.
How does it look on you?
Sana yakışıyor mu?
How does Jason look in a V-neck? - It's Joshua.
- Jason, V-yaka içinde nasıl görünüyor?
Look, if I'm nervous it's because I don't understand how a woman, a mother, could do that to her own child. - Her own flesh and blood.
Bak, eğer endişeliysem, bunun sebebi, nasıl olur da bir kadın, bir anne bunu kendi etinden ve kanından olan çocuğuna yapar anlamadığımdan.
Well, I suppose that depends on how you look at it.
Bu bakış açınıza bağlı.
Look how far it got you.
Baksana, sana fazla yaramamış.
Because look, here's how it lays out.
Çünkü bak, her şeyin nası olduğu şöyle.
That's how I look at it. He's just a drunk.
Bunu böyle görüyorum O sadece bir sarhoş.
It's crazy how much you look like Mom!
Anneme öyle çok benziyorsun ki hayret doğrusu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]