How about this one traducir turco
573 traducción paralela
How about this one?
Bu nasıl?
How about this one?
Buna ne dersiniz?
Ah, how about this one?
Şuna ne dersin?
He's a killer. - Well, how about this one down here?
Pekala, şu nasıl bir şey?
How about this one, madam?
Buna ne dersiniz, hanımefendi?
How about this one, Dreamland Nightmare?
Peki ya Dreamland Nightmare?
- How about this one?
- Bu nasıl?
Hey, how about this one?
Buna ne dersin?
- Well, now, how about this one?
- Hey, buna ne dersiniz?
- How about this one, Captain?
- Ya buna ne dersiniz yüzbaşı?
- How about this one?
- Peki ya bu?
How about this one?
Ya buna ne dersin?
- Well, how about this one?
- Peki burası olabilir mi?
Now, how about this one?
Peki ya bu?
How about this one, dear?
Buna ne dersin, tatlım?
- How about this one right here?
- Buna ne dersiniz?
- How about This one?
- Ya buna ne dersin?
Well as i am right handed .. how about this one?
Sağ elimi kullandığıma göre buna ne dersiniz?
How about this one, dear?
- Bu nasıl, canım?
Well, how about this one?
Peki, buna ne dersin?
How about this one?
Buna ne dersin?
Or how about this one?
Peki bunun hakkında?
How about How about this one, madam?
Peki buna, buna ne dersiniz hanımefendi?
How about this one.
Buna ne dersin?
How about this one...
Şu olabilir...
How about this one? She take it up the culo too?
Bu da culo'dan alıyor mu?
And finally, how about this one?
Son olarak buna ne dersiniz?
How about this one?
- Buna ne dersin?
How about this one... "vampire"?
Peki bu nasıl "vampir"?
How about this one?
Peki ya bu?
How about this one?
Peki bu nasıl?
How about this one- - my mother abandoned me when I was a little boy.
Peki buna ne dersin? Annem küçükken beni terk etti.
One is, how much money your uncle has laid down to bring this about.
Birincisi... amcan bu anlaşmayı yapmak için cebinden ne kadar ödedi.
- How about opening this one?
- Bunu açmaya ne dersin?
Waldo, I mean to be as kind about this as I know how... but I must tell you-you're the one who follows the same obvious pattern.
Waldo, bu konuda elimden geldiğince nazik olmaya çalışıyorum ama sana aynı belirgin gidişatta olanın sen olduğunu söylemek zorundayım.
One being this is New Year's Eve. How about living it up a little?
Yılbaşı gecesi ve eğlenelim.
You raise a kid backstage, you teach him every trick you know about singing and dancing and how to make people laugh, and then one day, this.
Çocuğunu sahne arkasında büyütüyorsun şarkı söylemesini ve dans etmesini öğretiyorsun ve insanları nasıl güldüreceğini. Ve sonra bir gün, bu.
How about this one, Mrs. Scott?
Buna ne dersiniz, Bayan Scott?
How about this? When we find your father alive and well, you can paint in one of my daruma's eyes.
Babanız sağlıklı ve hayatta bulduğumuzda darumamın gözlerinden birini boyarsınız.
You didn't tell me about the first one. How'd you get this one?
İlkinden hiç bahsetmedin bana, onu nasıl yakaladın?
Waldo, I mean to be as kind about this as I know how... but I must tell you--you're the one who follows the same obvious pattern.
Waldo, bu konuda elimden geldiğince nazik olmaya çalışıyorum ama sana aynı belirgin gidişatta olanın sen olduğunu söylemek zorundayım.
How about one this way? No, no.
Bu taraftan da bir tane çeksek?
How'd you find out about this one?
Bunu nasıl öğreneceksiniz?
Well, what about this one? How long is this gap right here?
Buradaki arada kesinti ne kadar sürmüş olabilir?
- How about this one?
- Buna ne dersin?
I know how you feel about dogs as passengers, but this one's well trained.
Yolcu koltuğunda oturan köpeklere karşı ne hissettiğini biliyorum, ama bu seferki çok eğitimli.
How can one figure... give some ideas about the complete newness of this, because I think that it was new for themselves too?
İnsan nasıl olur da bu durumun yeniliğini idrak eder?
So you have just one day to find out who this client is, what Undertow is all about, and how you're going to stop it.
Bu durumda müşterinin kim olduğunu Akıntı'nın neyle ilgili olduğunu ve nasıl durduracağınızı bulmak için bir gününüz var.
I hope I don't have to be the one to tell you this, but ski school is not about learning how to ski.
Bunu size söyleyen kişi ben olmak istemem ama kayak okulu kaymayı öğrenmek amacıyla kurulmadı.
Maybe tell me about the big city... all the things I'm missing living in this dinky town... and how you'd like to be the one to take me out of it.
Belki de bana büyük şehri burada yaşayarak kaçırdıklarımı ve beni buradan götürmek istediğini anlatacaksın.
One of the most difficult things to grasp about fossils like this Trilobite here, is how old they are.
Buradaki Trilobit gibi fosiller hakkında anlaşılması en güç şey, yaşlarıdır.
how about you 1902
how about that 1165
how about this 1088
how about yours 27
how about 1055
how about yourself 26
how about lunch 22
how about tomorrow 70
how about now 231
how about some coffee 28
how about that 1165
how about this 1088
how about yours 27
how about 1055
how about yourself 26
how about lunch 22
how about tomorrow 70
how about now 231
how about some coffee 28
how about here 31
how about a drink 98
how about right now 32
how about a cup of coffee 26
how about the 33
how about you guys 33
how about a hug 17
how about a beer 31
how about tomorrow night 39
how about dinner 48
how about a drink 98
how about right now 32
how about a cup of coffee 26
how about the 33
how about you guys 33
how about a hug 17
how about a beer 31
how about tomorrow night 39
how about dinner 48