English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'll have another

I'll have another traducir turco

715 traducción paralela
I'll have to sit in the audience... and watch you make love to another woman.
Bense izleyicilerle oturup... başka bir kadınla sevişmeni izleyeceğim.
If I can't have one guide, I'll have another.
Bir kılavuzu alamazsam, diğerini alırım.
Madge, have you any objections if I scare your husband... so that he'll never look at another woman?
Madge, itirazın var mı? Kocanı öyle bir korkutacağım ki bir daha hiçbir kadına bakmayacak.
It looks like I'll have to hire another box.
Bir kasa daha kiralamam gerekecek.
At 10 : 00, when it's time to have another bite, I'll do you a couple of nice, fresh eggs.
Saat 10'da atıştırmak için taze yumurta yapacağım.
- I'll die if I have to stay another minute.
- Biraz daha kalırsam öleceğim.
I'm sorry, Sidney, but I'm afraid you'll have to wait another week.
Üzgünüm Sidney. Fakat korkarım ki, başka bir haftayı beklemek zorundasın.
I guess you'll have to find another one.
Sanırım kendine yenisini bulmak zorundasın.
If I let this chance go by, there'll never be another for me so I don't think anyone will mind if I just have a go at it, will they, Julia?
Bu fırsatı kaçırırsam başka bir şansım olmayabilir. Sanırım bunu denememin kimse için bir mahzuru olmaz, değil mi Julia?
I'll have another cup of coffee.
Ben bir fincan daha kahve isterim.
I think I'll have another cup of coffee.
Bir fincan daha içeyim.
- Then I'll just have to look for another job.
- Sonra başka bir iş arayacağım.
I think I'll have another one.
Bir tane daha alayım.
I'll have to buy you another now.
Sana yeni bir tane almam gerekecek.
I'll have it in another week at the most, though.
Ancak en geç bir hafta içinde bende olacak.
I forgot you never drink with... I'll have another, please.
Müşterilerle içmediğini unuttum- - Bir duble daha, lütfen.
Siletsky wants me to have dinner with him... if we don't get another idea... maybe I'll have to kill him, because only I can get to him.
Pekala. Siletsky, onunla akşam yemeği yememi istiyor. Eğer aklımıza başka bir fikir gelmezse söylemesi zor ama onu öldürmek zorunda kalabilirim.
Here, have another glass, MacFarlane... and I'll take you safely home and we'll be friends again.
Al, bir kadeh daha iç MacFarlane ben de seni sağ salim eve götüreyim ve yine dost kalalım.
I'll not leave here until I have finished with you one way or another.
Seninle işimi öyle ya da böyle bitirmeden buradan ayrılmayacağım.
Helen's got measles, so I'll have to find another bridesmaid somewhere.
Mahvolmuş durumda. O yüzden bir şekilde başka bir nedime bulmaya çalışacağım.
I'll have another drink.
Bir içki daha içeceğim.
I'll have to find another place.
Başka bir yer bulurum.
- I'll have another beer.
- Bir bira daha içeceğim.
I wish you could have dinner. I don't know when I'll get another free evening.
Keşke yemeğe gidebilseydik, başka ne zaman boş akşamım olur bilmiyorum.
I'll have another look, if you'd like?
İsterseniz, bir kez daha bakayım?
If you won't arrange it, I'll have to find another way.
Sen halletmezsen, başka bir yolunu bulurum.
I'll have another Ito.
Bir tane daha alabilirim Ito.
Just another gun I'll never have to look into, you understand?
Burda başka bir silah daha var Anlıyormusun.
Tomorrow I'll have another doctor look you over.
Yarın seni başka bir doktora götürürüz.
In another year, I'll have enough money saved.
Bir yıl içinde yeterince para biriktirmiş olacağım.
I'm afraid we'll have another hot day today.
Korkarım yine çok sıcak bir gün olacak.
I'll see if I have another photo here of the Nenets.
Nenet'lerle ilgili başka fotoğraf varmı bakayim.
I'll have you with me for another day.
Bir gün daha yanımda kalacaksın.
I'll be back for another crack at Washington in a few months, and we'll- - we'll have a real reunion then, hmm?
Bir kaç ay sonra tekrar geleceğim, o zaman daha uzun vakit geçirebiliriz?
I think you'll have to get yourself another boy, Yang.
Sanırım kendine başka birini bulman gerekecek, Yang.
You'll have a date with another woman, and I with another man, and we won't go.
Senin başka bir kadınla randevun olacak benim de başka bir erkekle, ve bunlara gitmeyeceğiz.
I'll have to change you for another one.
Seni yine ötekilerle paylaşmak zorundayım.
I'll bet you have another of your brilliant surprises for us.
Bahse girerim bu da gösterişli süprizlerinden bir başkası.
Have another drink, and I'll be back as soon as I can.
Elimden geldiğince çabuk döneceğim.
I'll have another.
Bir tane daha alayım.
I believe I'll have another.
Sanırım yeni bir tane alacağım.
I'll have another one.
Bir tane daha içerim.
And I'll have another sherry.
Ben de bir şeri daha alayım.
I'll have another look.
- Diğerlerine de bakayım!
I'll have another one.
Bana bir tane daha.
- I'll tell you what, let's have dinner and we can try another countdown.
- Dinle, bırak bu gece, akşam yemeğinde bir kez daha deneyelim.
I'll buy another if I have to.
Gerekirse bir tane daha alırım.
Maybe I'll have to find another Morgan.
O zaman bir başka sabahı bekliyeceğim.
McCrary, you dig up those three reporters or I'll have to get myself another boy.
Alo, McCreary. Şimdi çok iyi dinle. Ya o üç muhabiri bulursun ya da ben kendime başka birini bulurum.
If you think I'll stay in this God-forsaken town and have people gossip about me, you've got another think coming.
Beni bu berbat kasabada tutabileceğini düşünüyorsan başka şeyler düşünmeye başlasan iyi olur.
And I'll have another little drink.
Ben de bir içki alayım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]